Alamos Gold‘un Kirazlı Altın Madeni Projesi nedeniyle kazılarak “altı üstüne getirilen” Kazdağları, şimdi de Bayramiç’te faaliyete geçirilmek istenen Halilağa Bakır Madeni‘nin projesiyle karşı karşıya.

15.09.2020 tarihinde yapılması planlanan Çevresel Etki ve Değerlendirme (ÇED) Halkı Bilgilendirme Toplantısı öncesinde proje hakkında açıklama yapan TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, Kazdağları için tehlikenin devam ettiğini vurguladı.

Ataç, Halilağa projesi maden alanının, anıt ağaç niteliğinde asırlık ağaçları ve dünyada sadece Kazdağları’nda yaşayan Kazdağı göknarlarını içinde barındıran ormanlarla birlikte nadir bitki türleri ve canlı çeşitliliğini yutacağını belirtti.

‘Sorumluluk hissediyoruz’

Projenin Kazdağları ormanları ve birinci sınıf tarım toprakları üzerinde yer aldığını ve uygulanması halinde en az üç köyü yutacağının tahmin edildiğini belirten Ataç, projenin uzun zamandır şiddetli kuraklıklarla mücadele eden bölgede, Kazdğları’nın sularına da ortak olacağını ifade etti.

Ataç ayrıca Nisan 2019’da yayımlamış oldukları “Kazdağları Yöresi’nde Madencilik Raporu”na da dikkat çekti:

Raporumuz, Halilağa Maden Projesi’nin de yer aldığı Çanakkale’de; Çan ilçesinin yüzde 75’inin, Bayramiç’in yüzde 62’sinin, Ezine’nin yüzde 53’ünün, Lapseki’nin yüzde 47’sinin ve Yenice’nin ise yüzde 44’ünün madenlere ruhsatlı olduğunu ortaya koyuyor.

Ruhsatların her geçen gün hayata geçmek için başvurulara dönüştüğüne hep birlikte tanıklık ediyoruz.

Büyük bir endişeyle “Çanakkale’yi nasıl bir kader bekliyor?” sorusunu yetkililere sorma sorumluluğu hissediyoruz.

Halkın tepkisi nedeniyle başlamamıştı

Bölgenin büyük maden projelerinden biri olan “Halilağa Bakır Madeni Projesi” 2019 yılında büyük bir tepkiyle karşılanan Kirazlı Altın Madeni ve onun diğer ayağı olan Ağı Dağı Altın Madeni projelerinin ortasında yer alıyor. Üç projenin hayata geçmesi, Kazdağları’nda 19 bin futbol sahası (13 bin 500 hektar alan) büyüklüğünde bir maden alanının oluşmasına yol açacak. Projeler; bölgenin su varlıkları, toprağı ve tarımsal üretimi ile birlikte Kazdağları’nda binlerce yıllık bir kültürü de tehdit ediyor.

Kamuoyuna bakır madeni projesi olarak sunulsa da, aynı ruhsat alanı için 2012 yılında “Halilağa Altın Madeni Projesi” ismiyle ÇED süreci yürütülmüş ve ÇED olumlu kararı alınmış; ancak yöre halkının tepkisi nedeniyle, proje bugüne kadar hayata geçememişti.