Karabağlar’da kentsel dönüşüm kapsamında Bakanlar Kurulu’nun riskli alan ilan ettiği bölgede yaşayan vatandaşlar, kararın iptali için Danıştay’da süren davaya müdahil olmak istiyor.


Haber / Umut KARAKOYUN

Karabağlar’da 2012 yılında Bakanlar Kurulu tarafından alınan riskli alan kararının iptalini isteyen vatandaşların hukuk mücadelesi sürüyor. Bölgede yaşayan bazı vatandaşlar, bakanlığın aldığı riskli alan kararının iptali ve yürütmesinin durdurulması için Danıştay’da dava açtı. Dava sürerken, dönüşümü kapsayan mahallelerde yaşayan 242 vatandaş daha, projeye karşı yargı yoluyla mücadeleyi tercih etti. 2015 yılında 4 ayrı dernek ve 170’i aşkın hak sahibinin açtığı ve Danıştay’da görülen davada bu gelişmeyle birlikte davacı sayısı da 412 kişiye çıktı. Toplam 16 mahallede yüz bine yakın vatandaşı yakından ilgilendiren davaya müdahil olmak için dilekçelerini Danıştay 14’üncü Dairesi’ne gönderilmek üzere İzmir İdare Mahkemesi’ne veren vatandaşlar, yıllardır yaşadıkları kabusun artık son bulmasını istedi. Davacı olan hak sahipleri ve bölgedeki dernekler adına Bayraklı Adliyesi önünde ortak açıklama yapan Limontepe Kentsel Dönüşüm Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Zeynep Gökçe, projenin kentsel dönüşüm değil, kentsel sürgün ve yıkım süreci olduğuna işaret ederek, haklı davalarının arkasında olduklarını ve mücadelelerinin sonuna kadar süreceğini söyledi.

BİZLERİ İSTEMİYORLAR

Bakanlar Kurulu’nun kendilerine sormadan ve hiçbir bilimsel çalışma yapmadan, inşaat sermayesinin çıkarlarını gözeterek riskli alan kararı almasıyla bu mücadelenin başladığını anımsatan Zeynep Gökçe, yapılan uygulamalar dikkate alındığında sürecin tamamen rant amaçlı olduğunun artık gün yüzüne çıktığını belirtti. Yaşam alanlarına büyük alışveriş merkezleri, oteller, benzin istasyonları, özel sağlık tesisleri gibi ticari amaçlı yapılar inşa edilmek istendiğini savunan Gökçe; “Yapılan planlar bizleri bu mahallelerde istemedikleri anlamına gelmektedir. 300 kişiyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın imar planlarına açtığımız iptal davasında laf dolandırılmış ve müteahhitlerin derdine derman olunmuştur. Sonuna kadar haklarımızın takipçisi olacağız. Ocağımıza incir ağacı diktirmeyeceğiz” dedi. Kendilerine zorla dönüşüm dayatıldığı söyleyen Zeynep Gökçe, arazilerin dağıtılarak vatandaşın elinden alınmak istendiğini ileri sürdü. Gökçe, şunları söyledi: “Bu dava 170 kişi tarafından açılmış olsa da hepimizi etkilemektedir. 242 kişiyle birlikte davacılar lehine müdahil olma dilekçesi vermiş bulunmaktayız.”
5 Nisan 2017’de temeli atılan söz konusu kentsel dönüşüm projesinin tümden iptalini gündeme getiren iptal davasının ilk duruşması 27 Eylül’de Ankara’da başlayacak.

Bitmeyen dönüşüm kavgası

İzmir’de krize yol açan temeli ancak 4 yıl sonra atılabilen kentsel dönüşüm projesi için kritik öneme sahip planlama süreci ise halen devam ediyor. Plan sürecinde askıya çıkan 4 ayrı planın tamamına itiraz eden bölge halkı ve derneklerin açtığı, belediyelerin ve meslek odalarının da müdahil olduğu son dava ise halen neticelenmedi. 540 hektarlık dönüşüm alanının 101 hektarlık ilk etabına ait imar planlarına 4 ayrı sefer iptal davası açan vatandaşların hukuk mücadelesi için beklenen kararının ise önümüzdeki aylarda açıklanması bekleniyor. Hatırlanacağı üzere, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı gelen itirazlar üzerine kendi yaptığı imar planlarını kendisi iptal etmiş ve açılan davaların ardından yeni imar çalışması yaparak askıya çıkartmıştı.