Haber/ Gökçe ADAR 

Türkiye Sağırlar Milli Federasyonu tercümanları İzmir'de işitme engelli ortaokul öğrencilerinin kaygılı olduklarını dile getirerek, İzmir'de işitme engelli öğrenciler için bir lisenin olmadığını ifade etti. Eğitim yetersizliklerinden dolayı işitme engelli bireylerin yaşadığı sıkıntıları paylaşan tercümanlardan Levent Pepeoğlu, ortaokuldan sonra işitme engelli bireylerin eğitimlerinin gerilediğini ifade etti. Pepeoğlu, “İzmir'de ortaokuldan mezun olan işitme engelli çocuklarımız için kentimizde gidecek bir lise ne yazık ki yok. Yani ortaokuldan sonra öğrenciler açıkta kalıyor. Öğrenilen tüm bilgiler, mezuniyet sonrası bir bir eksiliyor” dedi. Pepeoğlu, “Bizim en büyük isteğimiz, İzmir'e işitme engelli öğrencilere yönelik bir lisenin açılması” şeklinde devam etti.

Sosyalleştikleri çatı

İşitme engelli bir bireyin okula gitmesinin kişisel gelişimi için önemli olduğunu vurgulayan Pepeoğlu, “İşitme engelli bireyler için okul çok önemli. Görme engelli veya ortapedik engelli bireyler konuşabildileri için engelsiz bir birey ile iletişime geçebiliyorlar. Ancak işitme engelli bireyler kendileri gibi olan, işaret dili bilen, onları anlayabilen kişiler ile iletişim kurabiliyorlar. Bu durumda, onlar için okul sadece bir eğitim yuvası olmaktan ziyade aynı zamanda arkadaşlık kurdukları ve sosyalleştikleri bir çatıdır” şeklinde konuştu.

Üniversite de yetersiz

Türkiye Sağırlar Milli Federasyonu Kadın Meclisi Üyesi ve tercümanı Melek Uslular ise, işitme engellilere lise eğitiminin Kınık ve Denizli'de verildiğini söyleyerek, “İşitme engelli çocuğa sahip olan aileler, çocuklarını Kınık'a veya Denizli'ye göndermek zorunda kalıyor. Ancak bu okullar yatılı okullar. Dolayısıyla aileler çoğunlukla çocuklarını bu okullara göndermek istemiyor. İşitme engelli bir bireyi, nasıl Kınık'a gönderebilirsiniz ki? Bu durum, işitme engelli bireylerin diğer engelli bireylere göre bilgi düzeylerinin geri kalmasını sağlıyor” şeklinde konuştu. Lise öğrenimi sonrası üniversite eğitiminin de İzmir ve Türkiye'de yetersiz olduğununu söyleyen Uslular, “Türkiye'de milyonlarca işitme engelli birey var. Bunların yarısından fazlası üniversiteye gidecek seviyede, ancak İzmir'de hiç olmadığı gibi Türkiye'de de sadece Eskişehir Analodu Üniversitesi'nde işitme engelliler için özel bir bölüm var. Her üniversitede en az 2 yıllık bir yüksek okul olması gerekiyor” diye konuştu. Kamu kurumlarına girmek isteyen işitme engelli bireylerin KPSS sınavına tabi tutulmasını da haksızlık olarak yorumlayan Uslular, şöyle devam etti: “Görme engelli ve ortopedik engelli birey zaten normal okullarda okuyabiliyor. Bu yüzden alacakları dereceler yüksek oluyor. İşitme engelli bir birey neden işe girmek istediği zaman KPSS sınavına girmeleri gerekiyor ? Bunda bir haksızlık var. Liseyi, üniversiteyi tamamlayamamış bir birey nasıl KPSS sınavında başarılı olabilir? Madem KPSS sınavı işe girmelerinde etkili oluyor, o zaman Türkiye'de ki tüm üniversitelerde en az 2 yıllık üniversiteler olması lazım değil mi?” Türkiye Sağırlar Mili Federasyonu Başkanı Ercüment Tanrıverdi ise, Genel Milli Eğitim Müdürlüğü ile İzmir'de işitme engelli bireyler için bir lisenin açılması için görüşeceğini ifade etti.