Karaburun Kent Konseyi, Seytur Turizm ve Ticaret A.Ş tarafından Karaburun Küçükbahçe mahallesinde Güneş Enerjisi Santralı (GES) projesini yaptıkları tüm itirazlara karşılık devam ettirdiğini dile getirerek, “İris Gölü ve Karareis Barajı tehdit altında” başlıklı bir açıklama yayınladı.

Küçükbahçe Mahallesinde 300 bin metrekarelik alanda Seytur Turizm ve Ticaret A.Ş’nin kurmayı planladığı, Karaburun GES Projesi için yaptıkları itirazın Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıkları Müdürlüğü tarafından reddedildiğini vurgulayan Karaburun Kent Konseyi, konuya ilişkin şu ifadelere yer verdi:

“Küçükbahçe Mahallesinde 300.000 m2 lik bir alanda kurulması planlanan 567 /572 parsellere ilişkin Güneş Enerjisi Santrali (GES) amaçlı 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı kararı 2018 yılında Bakanlık “olur”u ile onaylanmış ve İzmir Çevre ve Şehircilik Müdürlüğünün ilan panosunda 21.05.2019 tarihinde duyurulmuştu. Söz konusu planla ilgili olarak “uygulamaların yapılabileceği” kararının ironik yönü, Bakanlık kararının Tabiat Varlıkları Genel Müdürlüğü tarafından alınmasıdır. Söz konusu Genel Müdürlüğün imzası ile oluşturulup ilgili kurumların onayı sonucu sunulduğu Cumhurbaşkanlığı tarafından da onaylanan “Karaburun Yarımadası ve Ildır Körfezi Özel Çevre Koruma Bölgesi Teklif Raporu”, Genel Müdürlüğün bugünkü kararı ile büyük çelişki içindedir. Bugün bölgede büyük bir ekolojik yıkıma neden olan projenin kazıkları çakılmaya başlanmıştır. Tüm itirazlara rağmen “dediğim dedik” tavrı inatla sürdürülmektedir.”

GES’i yanlış yere kuruyorlar

GES’in yapılacağı proje sahasının bulunduğu konumu değerlendiren Karaburun Kent Konseyi, “Güneş enerji santrali proje sahası, sit alanı içerisinde olmamakla birlikte İris gölünü içerisine alan birinci derece sit alanına bitişiktir. Proje sahası aynı zamanda Karareis barajının drenaj kanalına da bitişiktir. Proje sahası İris gölü sınırına yaklaşık 500 metre mesafededir. Proje alanının yarısı kadarı ise İris Gölü sınırına 500-1000 metre arasında kalan bölge içerisindedir. Sevtur Turizm ve Ticaret A.Ş’nin Karaburun GES Projesi bölgede, ısı yoğuşması yaparak canlı yaşamını tehdit edecek ve ekolojik yıkım yaratacaktır” görüşüne yer verdi.

Karaburun Kent Konseyi, yaptığı açıklamanın yanı sıra projeye ilişkin 9 başlıkta sorularını sıraladı. Konsey, şu şekilde sordu:

“1) 70 ‘li yıllarda “Zeytin Ağaçlı Tarla” olarak parsellenen bu büyük alanlar bugün Web Tapu/Kadastro sisteminde hala “Zeytin Ağaçlı Tarla” olarak geçmesine rağmen GES projesi için arazi uygunluğu çalışmalarında “zeytin ağacı yoktur” diye projeye izin mi verilmiştir? Bu izni kim/kimler vermiştir?

2) Proje sahası olarak seçilen alan, uydu görüntülerinden de görüleceği üzere yoğun orman alanı iken, bugün bu ormanın traşlandığı ve toprağın da sıyrılması ile bölgenin ekosisteminin büyük tahribata uğradığı görülmektedir. Projenin arazi uygunluğu çalışmalarında “bölgede çam ağacı yoktur” diye projeye izin mi verilmiştir. Bu izni kim/kimler vermiştir?

3) Firma, 300 bin metrekarelik alanı, iş makinaları ile hallaç pamuğu gibi atmış ve 100 bin metrekare üzerinde yer traşlanmıştır. Proje alanı, Karaburun Yarımadası ve Ildır Körfezi Özel Çevre Koruma Bölgesi sınırları içinde olmasına rağmen Web Tapu/Kadastro sisteminde ÖÇKB sorgulaması tanımlanmamıştır. Bu ne demektir?

4) Devlet erki adına, karar verme yetkisini kullanan ilgililerden, tamamen yıkıma uğrayan 300.000 metrekarelik alanın hesabını kimin vereceğini öğrenmek istiyoruz?

5) Söz konusu GES, ÖÇKB ilan edilen sınırlar içinde ve İris Gölü ile Küçükbahçe’ye su sağlayan Karareis Barajı arasındadır. Bir kenarından da konut alanları ile komşudur. GES Projesi’nin İris Gölü’ne uzaklığı sadece birkaç yüz metredir. Karaburun Yarımadası’nın tek sulak alanı olma özelliğine sahip İris Gölü çok sayıda kuş, sürüngen, memeli, bitki türü için ve özellikle göçmen kuşlar için önemlidir. Yakınına yapılacak bir GES ile başta kuşlar olmak üzere tüm sulak alan ekosistemine olumsuz etkisi olacağı açıktır. Tüm bunlar bilimsel verilerle desteklenmesine rağmen proje neden durdurulmamıştır?

6) Yarımadanın tek sulak alanı olan İris Gölü’nün 70’li yılların sonunda ilgili kurumların göz yummasıyla göl kenarına açılan kanallarla suyunun boşaltıldığı ve kurutulduğu, ardından da bölgede kadastral parselasyon yapılarak (563/564/565/566) özel mülkiyete geçişin sağlandığı bir süreç yaşanmış. 2019 yılında gölün önemli bir kısmına kanallar açılarak gölün kurutulmak istenmesinin sebebi Küçükbahçe’yi GES havuzu mu yapmaktır?

7) “Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği” ne göre, Güneş enerji santralleri “sulak alan koruma bölgelerinde yapılması bakanlık iznine tabi yatırımlar” sınıfındadır. Hal böyle iken ilgili Bakanlıklar GES projesine izin verirken İris Gölü’nü nasıl değerlendirmiştir?

8) Karaburun Yarımadası ve Ildır Körfezi Özel Çevre Koruma Bölgesi Karasal Biyoçeşitlilik ihalesi yapılmıştır. 2 yıl süreceği belirtilen Karasal Biyolojik Çeşitlilik çalışmasının sonrasında yapılacak olan Yönetim Planı ve İris Gölü için alınması gereken sulak alan koruma kararı sonrasında yapılacak “Sulak Alan Yönetim Planı”, İris Gölü ve dolayısıyla Yarımada’nın değerli ekosisteminin yararına yapılacak mıdır?

9) Sevtur Turizm ve Ticaret A.Ş’nin Karaburun GES Projesi ile ilgili olarak İris Gölü’nün ve Karareis Barajının ekolojik karakteri ve biyoçeşitliliğine, su seviyesi ve miktarına olacak etkisi hakkında uzman görüşü alınmış mıdır?”

Bakanlığı göreve çağırdılar

Proje hakkında İris Gölünü ve Karareis Barajını tehdit ettiği gerekçesiyle suç duyurusunda bulunduklarını vurgulanan Karaburun Kent Konseyi açıklamasında, “ÖÇKB (Özel Çevre Koruma Bölgeleri) sürecini denetleme yetkisini üzerine alan T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nı; ÖÇKB ilanının gereklerini yerine getirmeye bir kez daha davet ediyor ve Sevtur Turizm ve Ticaret AŞ.’nin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesine aykırı ve suç teşkil eden yatırımının acilen durdurulmasını tekrar talep ediyoruz” denildi.