Haber/ Didar DEMİRCİ

Günümüz insanının doğayla iç içe yaşamasına imkan sağlayan hobi bahçeleri, 2020 yılında çıkan bir kanunla risk altında. Kanunun çıkış amacı tarım arazilerinin bölünerek, imara açılmasının önüne geçmek olsa da bir yandan da doğayla iç içe yaşamaya çalışan insanları metropol hayatına zorla geri gitmelerine neden oluyor. Söz konusu kanunun yürürlüğe girmesiyle İzmir Menderes İlçesinde bulunan Sınırlı Sorumlu (S.S.) Göl Bahçe İşletme Kooperatifi’nin oluşturduğu hobi bahçeleri de yıkımın eşiğinde. Kooperatif Başkanı Ersen Özen, yıkım kararından önce iyi ve kötünün ayırt edilmesi gerektiğini dile getirerek, hükümete seslendi.

'Beklentimizi karşılamadı'

Hobi bahçelerine ilişkin yasal bir düzenlemenin olması yönünde taleplerinin hep olduğunu vurgulayan Özen, “Taleplerimiz hükümetin şu anda yapmaya çalıştığıyla paralel. Biz bu kanunun çıkmasını aslında destekliyoruz. Çünkü hobi bahçeleri devlete ve hükümete vizyon olması gereken bir proje! Ama kontrolsüz bir şekilde olmaması gerekiyor. İnsanlar bunu kontrolsüzce kendi inisiyatifleriyle yapmamalı. Ancak ne yazık ki kanun bizim beklediğimizi getirmedi. Bizim beklediğimiz, hobi bahçelerinde insanların yaşamasını teşvik edecek ve onlara geçici barınma hakkı sağlayacak alanlara bir düzenlemeydi” dedi. Menderes Belediyesi ekiplerinin, yapıları nedeniyle herkese ceza kestiğini ve yıkım kararı verdiğini hatırlatan Özen, “Tarım arazilerine yapılmış beton fabrikalar var. Öncelikle onlara engel olsunlar. Yıkmak yerine, hobi bahçeleri için yasada belirli kriterler getirilebilirdi” diye konuştu.

‘Biz güzel bir örneğiz’

Kurunun yanında yaşın da yandığını ifade eden Özen, şöyle konuştu: “Bizim hobi bahçemiz çok güzel bir örnek. Her yer yeşil. Biz burayı teslim aldığımızdaki ağaç miktarının en az 5 katı ağaç var. Ne yazık ki her hobi bahçesi aynı değil. Bazı hobi bahçelerinde hiç ağaç yok ya da evin önüne yapılmış çimden başka yeşil yok. Devlet bunları denetlesin ve kontrol altına alsın; koşullarını ve standartlarını devlet belirlesin istiyoruz. Buradaki hiçbir ev beton değil. Çünkü tarım arazilerine beton atamazsınız. Biz üyelerimize özellikle bunu söyledik. Çocuklar, hiçbir zaman ekmeyi biçmeyi ya da bir hayvan yetiştirmeyi yaşamazsa, çocuk ne hayvancılıkla ilgilenir ne de endüstriyel tarımla ilgilenir. Aslında biz, tarım ve hayvancılık alanında öncü insanlar yetiştirilmesine vesile oluyoruz.”