Selçuk'un Havutçulu Köyü'nde jeotermal kaynak arama projesine ilişkin köy halkına yönelik bilgilendirme toplantısı yapıldı. Yatırımcı firmalar tarafından Havutçulu’da ikisi tarım arazisi, biri orman arazisi olan üç noktada sondaj yapılarak jeotermal kaynak arama faaliyeti gerçekleştirmek ve bir noktada işletme faaliyeti gerçekleştirmek istenmesine karşı düzenlenen toplantıda Aydın’da jeotermal santrallerinin kurulmasından dolayı çevre ve insan sağlığına, tarım alanlarına verdiği zararı anlatan “Jeotermal Yetti Gari” adlı filmin gösterimi yapıldı.

İlk yarayı biz aldık

Toplantıya katılan Selçuk Belediye Başkan Yardımcısı Bilgi Keskin, “Biz belediye olarak her zaman Havutçulu köyümüzün yanındayız. Jeotermale kesinlikle izin vermeyeceğiz. Eylemse eylem. Bütün Efes Selçuk halkı olarak burada olacağız. Çünkü biz halkımıza onurlu bir gelecek bırakacağız. Her zaman köyümüzün, köylümüzün yanındayız” diye konuştu. Germencik Çevre ve Doğa Derneği Başkanı Halil Çetinkaya da, “Jeotermal ’den ilk yarayı alan biziz. Aydın’daki jeotermal işletmesinin merkezi Germenciktir. 'İstihdam sağlayacağız. Katma değer sağlayacağız. Enerji üreteceğiz. Seracılık yapacağız' diyerek bu santraller kuruldu. Ancak bunların hiçbiri olmadığı gibi kentimiz bu santrallerden çok büyük zararlar gördü” dedi. Çetinkaya, birinci sınıf tarım toprağı kabul edilen Ege Bölgesi’nde jeotermal santrallerin yapılmasının sadece Aydın ve Ege Bölgesi için değil ülke için de büyük bir kayıp olduğuna dikkat çekti.

Toprak el değiştiriyor

Aydın Atatürk Devlet Hastanesi Nöroloji Doktoru Metin Aydın ise şöyle konuştu: “Jeotermal santral kurulumu için 30 yıllığına araziler kiralanıyor. 30 yıllığına bu topraklar şirketlerin eline geçiyor. Bu çevre kirliliğin yanı sıra toprakların el değiştirmesi demektir. Bu topraklar genel olarak birinci sınıf tarım arazisi. Aydın’da incir, zeytin ve pamuk yetiştirme alanlarında bu santraller kuruldu. Bugün aynı tehlike İzmir’in tarım alanları, yaşam alanları için de geçerlidir.”

Aydın, jeotermal enerji santrallerinin kurulum süreci öncesinde şirketlerin çevre halkına verdikleri “sera kurulacak” vaatlerinin de kesinlikle gerçeği yansıtmadığını belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Yapılan sondajlarla kuyudan sıcak su çıkarılıyor. Sıcak suyun içinde bor, arsenik, lityum gibi ağır maddeler ve radyoaktif maddeler var. Bu çıkarılan akışkan maddeler su kaynaklarına karışıyor. Yılda 8 milyon ton akışkan Menderes Havzası’na bırakılıyor. Bu maddeler tamamen kanserojendir. Doğayı, çevreyi kirletiyor. Suda ağır metaller bırakıyor. Topraklar kirleniyor, canlıların genetik yapısı değişiyor.”

Ayvalık'ta jeotermale yargı freni

Balıkesir'in Ayvalık İlçesi'nde Türközü Mahallesi'nde açılmak istenen jeotermal kuyusuyla ilgili olarak Balıkesir 1. İdare Mahkemesi tarafından yürütmeyi durdurma kararı verildi. Bilirkişi heyeti raporunda, yer altı ve yüzey su haritalarına ve nasıl korunacağına yer verilmedigi, yine tasınmazın zeytinlik vasfında oldugu, jeotermal akıskanın asit özellikli olması sebebiyle yaprak ve meyvelerde yanmaya sebep olabilecegi, tesisin 3573 sayılı Zeytinciligin Islahı ve Yabanilerin Asılattırılması Hakkındaki Kanunun 20/1. maddesine de aykırı oldugu belirtildi. Ayvalık Tabiat Platformu tarafından yapılan açıklamada, “Ayvalık’ın önemli geçim kaynağı ve UNESCO Yönetim Alanı içinde olan zeytinliklerinin korunması amacıyla açtığımız davada yürütmeyi durdurma kararının verilmesi haklılığımızın göstergesi oldu” denildi.