İzmir'de yaşayan Gökhan Güneri, kistik fibrozis hastası olan oğlu 12 yaşındaki Fatih için farkındalık koşusu düzenledi. Koşuya bazı katılımcılar köpekleriyle birlikte katılarak destek verdi.

İzmir'in Bornova İlçesi'nde yaşayan sınıf öğretmenliği eğitim almasına rağmen inşaat malzemeleri satışı yapan Gökhan Güneri kistik fibrozis hastası olan 6'ncı sınıf öğrencisi oğlu Fatih için Yakaköy'de farkındalık koşusu düzenledi. Koşuya sivil toplum örgütleri de destek verirken, bazı katılımcılar köpekleriyle koşarak kistik fibrozis hastası Fatih'in yanında oldu. Gökhan Güneri 7.7 kilometrelik parkuru oğluyla birlikte koştu. Koşuya arkadaşına destek vermek amacıyla katıldığını söyleyen 12 yaşındaki Yağız Emre Mutlu, "Yoruldum ama arkadaşıma destek olmak amacıyla koşuyu köpeğimle tamamladım" dedi. Köpeği Alex'le birlikte koşan Seda Akman ise "Koşu çok güzeldi. Özellikle oğlu için bir şeyler yapmaya çalışan babaya destek vermek için köpeğim Alex'le koştuk" diye konuştu.

Koşuyu oğlu için düzenleyen Gökhan Güneri de "Kistik fibrozis diye bir hastalık var. Genellikle nadir rastlanılan bir hastalık. Türkiye'de de 30 bine yakın bu hastalığa yakalanan kişi var. Biz bu hastalığa dikkat çekmek için sivil toplum örgütleriyle birlikte koştuk. Bazı arkadaşlarımız köpekleriyle katıldı. Amacımız erken tanı ve tedavi merkezlerini hastanelerimize kazandırmak için gerekli mercilerin dikkati çekmek. Hastalığa farkındalık yaratmak. Bilim adamlarımız, doktorlarımız bu hastalığın tanısı ve tedavisi için çalışsınlar istiyoruz. Kistik fibrozis hastalarının yalnız olmadığını hissettirmek için ve onlara destek olmak için farkındalık yaratmak istedik" dedi. Koşunun ardından katılımcılar düzenlenen müzik, dans gibi etkinliklerle Kistik fibrozis hastası Fatih'in yanında olurken, minik Fatih'te kendisi için koşuya katılanlara teşekkür etti.

KİSTİK FİBROZİS HASTALIĞI

Kistik fibrozis (KF) beyaz ırkın en sık rastlanan kalıtsal geçişli ölümcül hastalığı olarak biliniyor. Türkiye'deki çalışmalarda sıklığının 3 bin doğumda 1 olduğu bilinirken akraba evliliğinin çok sık olduğu göz önüne alındığında, daha yüksek olabileceği de tahmin ediliyor. Hastalık geçen yüzyılın başında erken yıllarda ölümcül seyrederken, konu ile ilgili bilgilerin artması ile birlikte hastaların yaşam süresinde belirgin uzama sağlandı. Ancak halen kesin bir tedavisi yoktur. Hastalardaki genetik bozukluk, hücre zarındaki su ve tuz geçişini etkileyerek solunum yolları, pankreas, mide barsak sistemi ve ter bezleri başta olmak üzere vücudun tüm salgı sistemlerini etkiler. Vücutta salgılanan sıvı içeriğinin değişmesi, akciğerlere dirençli enfeksiyon ajanlarının kolayca yerleşmesine neden olur. Bu da müzmin bir iltihaba ve akciğerlerin uzun dönemde haraplanmasına yol açıyor.