Ekonomik bir kalkınma modeli olan gastronomi turizmine ilgi her geçen gün artıyor. Yerel ürünlere dünya pazarlarında yer açmak, kent kültürünü, tarihini tanıtmak, yerel kooperatifleri desteklemek, kadın girişimcilerin sayısını artırmak için en çok dikkat eden, zorlu ama bir o kadar da lezzetli kalkınma modellerinden biri ülke gastronomi rotasında durak olabilmek. Gastronomi turizminin bereketini tadan ve bu renkli turizm modelini kalkınma modeli olarak seçen yerel yöneticiler şu sıra kentlerindeki hasat törenlerini gastronomi festivallerine dönüştürme çabasında.

Eylül ayı başında Gaziantep’te, ay sonunda Kastamonu’da düzenlenen, Ekim ayında ise Adana ve İzmir’de gerçekleştirilecek festivaller, bir kaç gün için bile olsa ciddi bir iç turizm hareketliliği oluşturuyor. Gastronomi festivallerinin en lezzetlilerinden biri olan GastroAntep Uluslararası Gaziantep Gastronomi Festivali, “gastronominin başkenti” sloganıyla yola çıkılan kentte, 12-15 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirildi. Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’in davetiyle izleme olanağı bulduğumuz 2. GastroAntep bu renkli ve keyifli festivallerden biriydi. Bu güzel kente ilişkin “tadımlık” izlenimlerimizi sizlerle de paylaşmak istedik.

Kırmızı biber hasadı

GastroAntep Festivali için gittiğimiz kentte ilk gözümüze çarpan, balkonlarda, dükkanların önlerinde, teraslarda, pencerelerde asılı duran kuruluklar oldu. Mor, kırmızı, sarı, yeşil rengarenk kuruluklar kente gelen misafirlere adeta renkli bir şölen sunuyordu. Nurdağı ilçesindeki tarlada kırmızı biber hasatından önce konukları selamlayan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, “Dünya’nın önemli merkezleri, tıp dünyası, obeziteyle mücadele etmek için biber yiyeceksin. Biber zayıflatıyor, antioksidan etkisi var. Kanseri önleme etkisi var. Biberimiz, hem lezzet hem şifadır. Hep birlikte bunu dünya sofrasına koyacağız” diyordu.

Gaziantep mutfağının ve ekonomisinin en gözde ürünlerinden biri olan biber Nurdağı ve Islahiye bölgesinde 20-25 bin kişiye istihdam sağlıyor. Türkiye’de yetişen 227 bin ton biberin 59 bin tonu ise Gaziantep’te üretiliyor. Başkan Şahin, festival aracılığıyla dünyaya tanıtılan Gaziantep biberinin, Antep Fıstığı’nın Michelin yıldızlı mutfakların şefleri tarafından da kullanıldığını ve yurt dışındaki zincir marketlerde satılacağını müjdeledi. Binlerce dönüm arazide biz üç beş biber toplama keyfini yaşarken, bu işi profesyonelce yapan tarım işçisi kadınların gündelik 50 lira aldıklarını, hasat sırasında biberin acılığından çok sıcaktan ve yorgunluktan ciddi anlamda kilo verdiklerini öğrendik.

Kooperatif ürünleri

Biber hasatı yapılırken sergiliklerinde büyük bir hevesle binbir derde deva olduğunu söyledikleri ürünlerini tanıtmaya çalışan Moringantep Girişimci Kadınlar Üretim ve Kalkındırma Kooperatifi üyesi çiftçi kadınlarla tanıştık. Hindistan kökenli bir bitki olan Moringo bitkisi tıbbi aromatik bir bitki. Ürünü Türkiye’de ilk kez Nurdağı’nda Gaziantep Tarım İl Müdürlüğü’nün desteğiyle yetiştirdiklerini anlatan Kooperatif Başkanı Sevgi Kütüz, antioksidan özelliği bulunan ve limondan yedi kat daha fazla C vitamini içeren Moringo bitkisinden yaptıkları sabun, şampuan, bitki çayının büyük ilgi gördüğünü dile getirdi.

Antep fıstığı yeşil altın

Festivalin ikinci günü Karkamış’a 15 kilometre uzaklıktaki Barak Ovası’nda Antep Fıstığı hasatı yapıldı. “Tekin” ve “Barak Yıldızı”nın Gaziantep’in tescil de edilen fıstık çeşitleri olduğu belirtildi. Gaziantep mutfağının yıldızlarından olan, çorbadan tatlıya, kebaptan katmere her yerde kullanılan Antep Fıstığı için kentte geçen yıl bir müze de açılmış. Gaziantep ülkemizin önemli fıstık üreticilerinden biri, geçtiğimiz yıl Türkiye’de üretilen 240 bin ton Antep Fıstığı’nın 90 bin tonu Gaziantep’te yetiştirilmiş.

Tarlada hasat etkileyici

GastroAntep Festivali’ne gelen konuklar arasında UNESCO Yaratıcı Mutfak ağına giren kentlerin temsilcileri de davet edilmiş. Meksika’dan festivale gelen UNESCO görevlileri Carolina Gutierrez ve Damran Valles ile Çin’den katılan Nicky Wong ile fıstık hasatı öncesi genç meslektaşımız Lal Talay aracılığıyla söyleştik. Yabancı konuklar, ülkelerinde bu tarz etkinliklerin tarlada yapılmadığını, böylesi bir sunumdan çok etkilendiklerini dile getirdi.

Meksikalı Valles, festivalin düşündüğünden çok daha büyük hazırlandığına şaşırdığını ve Meksika’da kullanılan malzemelerle benzer ürünler gördüğünü söyledi. Özellikle kurutmalıklardan çok etkilendiğini söyleyen Valley, festivalde kendilerine ikram edilen yemeklerin yanı sıra “Bu kentin sokak lezzetleri neler biliyor musunuz?” diye sordu merakla. Geçtiğimiz yıl düzenlenen festivale gelen Meksikalı bir şefin yoğurdun tadını beğendiğini ve artık kendi yaptığı takolara da kullandığını anlattı.

Çinli UNESCO yetkilisi Wang ise son yıllarda Türkiye’nin Çinliler için tercih edilen bir tur rotası olduğuna değiniyor. “Ancak bu rotalar daha çok İstanbul gibi batı şehirlerine oluyor. Gaziantep’in daha fazla tanıtım yapması gerek Çin’de, eğer bu yıl network’de başarı sağlanabilirse burası da tur rotalarında yer alabilir” diyor.

Fıstıkları dalından koparırken ellerimiz yapış yapış oldu. Hasata gelen tarım işçisi kadınlarla da ayak üstü söyleştik. Fıstık hasatında çalışan kadınlar, günlük yevmiyelerinin bu yıl 70 lira olduğunu, erkeklerin yevmiyesinin ise 90 lira olarak belirlendiğini söyledi.

Yörenin üzümü ünlü ama...

Antep Fıstığı topladığımız alana gelirken yol boyunca tarlalar ve bahçeler arasında üzüm bağları gördük. Gelen konuklara üzüm de ikram edildi ve yörenin üzümünün ünlü olduğu söylendi. Ancak ilginçtir, 40 ülkeden konuk ağırlayan uluslararası GastroAntep Festivali boyunca kentin şarap kültürüyle ilgili hiçbir toplantı veya etkinliğine ya da şarap ile ilgili sunuma rastlamadık.