İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri Platformu, vatandaşları, 13 Mayıs 2014'te yaşanan maden faciasının yıl dönümende Soma'da yapılacak olan mitinge katılmaya çağırdı.

İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri Platformu, 13 Mayıs 2014'te Manisa'nın Soma ilçesinde yaşanan ve 301 madencinin yaşamını yitirdiği facianın 4'üncü yıl dönümünde, vatandaşları, Soma'da düzenlenecek olan mitinge katılmaya davet etti.



Platform adına basın açıklamasını okuyan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, yaşanan olayı katliam olarak gördüklerini ve aradan geçen 4 yılda sonuçlanamayan davada gerçek sorumluların açığa çıkarılması için davanın sonuna kadar takipçisi olacaklarını belirterek, "Ne yazık ki böylesine büyük bir facianın ardından sorumluların sadece göz önündeki bir kısmının yargılandığı Soma davası, gidişatıyla kamuoyunu tatmin edecek bir tablo çizmemektedir. Soma faciasından sonra iş cinayetleri hız kesmemiş, katliamdan ders çıkarılmamış, her yıl binlerce emekçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirmeye devam etmiştir. Geçen zamanda, Türkiye, iş cinayetlerinde, işçi ölümlerinde Avrupa'da birinci olmayı sürdürmüştür. İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri olarak tüm işçi sınıfını, emekçileri ve emek dostlarını, Soma'daki işçi kardeşlerimiz için, güvenceli iş ve insanca yaşam hakkımız için 13 Mayıs Pazar günü saat 14.00'te gerçekleşecek olan mitinge katılmaya davet ediyoruz" dedi.


Ne Olmuştu ?


Manisa'nın Soma ilçesi Eynez mevkisinde Soma Kömür İşletmeleri AŞ tarafından işletilen ocakta 13 Mayıs 2014'te çıkan yangında, galerilerin dumanla dolması sonucu 301 madenci yaşamını yitirmiş, 162 işçi kurtarılmıştı.

Açılan davada tutuklu 6 sanık ile tutuksuz yargılanan vardiya amirlerinin "olası kasıtla öldürme" suçundan 301 kez 20 yıldan 25 yıl, "neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama" suçundan da 162 kez 2 yıldan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları isteniyor.

Tutuksuz 38 sanık hakkında ise "taksirle birden fazla kişinin ölümüyle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma" suçundan iki yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istenirken, bunlardan 25'i hakkında da bu suçları "bilinçli taksirle" işledikleri iddiasıyla aynı aralıktaki cezanın üçte birden yarısına kadar artırılarak uygulanması talep ediliyor.

Akhisar Cumhuriyet Başsavcılığının şirketlerin sahibi Alp Gürkan ile yöneticileri hakkında "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma" suçlarından açtığı dava da ocak ayında ana davayla birleştirilmişti.