Haber/ Didar DEMİRCİ

Korona virüs salgını dolayısıyla, sürecin başından beri açıklamalarda bulunan Eğitim Sen Genel Merkezi, Türkiye genelindeki şubelerinde ortak basın açıklaması düzenledi. İzmir’de de 1 Nolu Şube’de yapılan ortak basın açıklamasında, uzaktan eğitim ve okulların açılmasıyla ilgili koşulların uygunluğu ve öğretmenlerin ek ders ücretleri değerlendirildi. Eğitim Sen İzmir 1 Nolu Şube’de diğer şube başkanlarıyla bir araya gelinerek düzenlenen basın açıklamasını Eğitim Sen İzmir 2 Nolu Şube Başkanı Veysel Beyazadam okudu. Beyazadam, 2020-2021 eğitim öğretim yılında okul öncesi ve birinci sınıf öğrencileri için yüz yüze gerçekleşecek eğitim seyreltilmiş olarak 21 Eylül tarihinde başlayacağını ve diğer kademelerdeki eğitimin “uzaktan eğitim” yoluyla süreceğini hatırlatarak, “Eğitim sürecinde yaşanan zorunlu boşluk ‘uzaktan eğitim’ uygulamaları ile kapatılmaya çalışılsa da yaşanan sürecin eğitim emekçileri, öğrenciler ve veliler üzerindeki olumsuz etkileri artarak sürmektedir. Bugün okulların açılıp açılmaması ile ilgili yürütülen tartışmaları takip eden herkes, ülkemizde salgının geldiği aşamayı ve eğitim-öğretim süreçlerine yönelik olası etkilerini kaygıyla takip etmektedir” dedi.

“MEB gerekli hazırlıkları yapmamıştır”

Salgın riskinin azaltılmadan yüz yüze eğitime geçilmemesi gerektiğini dile getiren Beyazadam, uzaktan eğitimde de oluşan eşitsizliğin giderilmesi için bakanlığın organize olması gerektiğini ifade etti. Beyazadam, “Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) bugüne kadar öğrenci ve velilerin endişelerini giderecek, güven verici açıklamalar yapmaktan kaçınması, endişe ve kafa karışıklığını daha arttırmıştır. MEB, okulların salgına karşı her türlü ihtiyacını karşılayarak, okulları her açıdan sağlıklı ve güvenli hale getirecek önlemleri maalesef almamıştır. MEB, okulların eğitim öğretime hazır hale getirilmesi konusunda sorumluluk almaktan ısrarla kaçınırken, bütün sorumluluğu eğitim emekçilerinin, öğrencilerin ve velilerin üstüne yıkmak istemesini kabul etmediğimizi kamuoyu ile paylaşmak isteriz” diye konuştu.

Okulların yüz yüze eğitime açılması konusundaki planlamalarda özel okul ve devlet okulları için farklı uygulamaların gündeme gelmesi hakkında Beyazadam, “Okullar ve öğrenciler arasındaki eşitsizliği daha da derinleştirecektir. Uzaktan eğitime erişimde çok ciddi sıkıntılar yaşanırken, öğrencilerin uzaktan eğitime erişimini sağlayacak hazırlıklar yapılmadan atılacak her adımın mevcut eşitsizliği daha da derinleştirmesi kaçınılmazdır. Özel okullar yüz yüze eğitime geçerken, MEB’in gerekli hazırlıkları yaparak bunu başaramaması kabul etmek mümkün değildir” diye konuştu.

Öğretmen maaşları eridi

Pandemi sürecinin ekonomik kriz koşullarını daha da derinleştiğini dile getiren Beyazadam, “Emeğimizin karşılığı olarak aldığımız maaşla geçimimizi sağlamamız her geçen gün daha da zorlaşmaktadır. Maaşlardaki erime, sadece son 10 yılda 9. derecenin 1. kademedeki bir öğretmenin maaşında dolar bazında 407 ABD Doları (3.044 TL), altın bazında 7 çeyrek altın düzeyinde gerçekleşmiştir. Sadece bu veriler bile son on yılda satın alma gücümüzdeki azalmanın boyutlarını ortaya koymaktadır. Maaşlarımızda yaşanan bu gelir kaybı mutlaka ek zam yapılarak karşılanmalıdır” diye konuştu. Ayrıca ek ders ücretlerine de değinen Beyazadam, “MEB’nın eğitimin bütün yükünü öğretmenlere yıkmak istemesi, öğretmenleri fiilen ek ders alamaz hale getirmiştir. Üstelik uzaktan eğitimin bütün yükünü çeken öğretmenler dijital ortamda canlı ders anlatırken, yüz yüze eğitim sırasında yaptığı hazırlıktan çok daha fazla hazırlık yaptığı düşünüldüğünde, öğretmenlerin emeğinin ısrarla görünmemesi ve sürekli değersizleştirilmesini kabul etmemiz mümkün değildir” diye konuştu.

Beyazadam konuşmalarının sonunda pandemi sürecindeki eğitim sorunlarının çözümü için tüm illerde bir Eğitim Bilim Kurulunun kurulmasını talep ettiklerini söyledi.