Haber/ Didar DEMİRCİ

Kovid 19 salgınının, eğitim alanında var olan sıkıntıları daha da derinleştirdiğini vurgulayan 2020 -2021 Eğitim Öğretim Yılı Yarıyıl Değerlendirme Raporu’nu kamuoyuna sunan Eğitim İş İzmir 3 Nolu Şube Başkanı Sevda Ketenci, Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) pandemi sürecinde izlediği politikaları da eleştirdi. Ketenci, “Göreve başlarken ‘Türkiye'nin eğitim sisteminin tamamını, tüm alt sistemleriyle birlikte geleceğe hazırlayacağız’ diyen Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un bu sözleri hala hafızalardayken, eğitimi geleceğe taşımak bir yana dursun, yıllarca geriye götüren uygulamalara sahne olmuştur” açıklamasını yaptı. Ketenci, geride bıraktığımız eğitim dönemini raporda yer alan 5 ana başlık altında değerlendirdi. Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi, salgın koşullarına rağmen 2021 yılı için 146 milyar 929 milyon lira olarak belirlendiğini hatırlatan Ketenci, “Bütçeden MEB’e ayrılan bu miktar, eğitimin temel ihtiyaçlarını karşılamaktan, eksiklikleri gidermekten ve uzaktan eğiteme erişimde fırsat eşitliği sağlamaktan oldukça uzak” dedi.

Canlara hiçe sayıldı

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre ülkede lise çağındaki gençlerin yüzde 50’ye yakınının eğitimde yer almadığını belirten Ketenci, “Pandemi sürecinde eğitim emekçisinin, önce canı hiçe sayılmış, "hayat eve sığar" kamu spotları eşliğinde gereksiz organizasyonlara katılmak zorunda bırakıldı. Eğitimi dinselleştirme faaliyetlerini afet/salgın demeden sürdüren, bunun için her krizi fırsata çeviren AKP ve Milli Eğitim Bakanlığı, gözünü yine seçmeli derslere dikti. Üniversiteler ‘Bilimin Kalesi’ değil AKP'nin gözcü kulesi oldu. Eğitimdeki eşitsizlik daha da derinleşti” ifadesini kullandı.