Birlik Sağlık-Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol yaptığı yazılı açıklamada, çok sayıda sağlık kuruluşunun depremde hasar aldığını belirtti. 12 devlet hastanesinde hasar oluştuğuna dikkat çeken Doğruyol, hasarlı hastaneleri şöyle sıraladı: “İzmir Eğitim Diş Hastanesi, Buca Seyfi Demirsoy Devlet Hastanesi, Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi,Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Doğumevi Binası, Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Alsancak Devlet Hastanesi,  Çiğli Bölge Eğitim Hastanesi, Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları Hastanesi,  Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Hastanesi, Çeşme Devlet Hasatnesi ve Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi. Ayrıca yirmi civarındaki Aile Sağlığı Merkezi vb. sağlık kuruluşunda da hasar tespit edilmiştir. Buca Devlet Hastanesi'nin kapatılmasıyla farklı hastanelere gönderilen pek çok sağlık çalışanımız mağduriyet yaşamaktadır. Pek çok Sağlık kuruluşumuzun hasarlı olması, yıllardır sağlık kuruluşlarımızın depreme dayanıksız olduğu yönündeki açıklamalarımızı teyit eder niteliktedir.”

KISITLAMA KALDIRILMALI

“Bu aşamadan sonra depremde zarar gören vatandaşlarımız için ne yapabilirizi konuşmak ve çözüm bulmak için çabalamalıyız” diyen Doğruyol, “Depremden etkilenen sağlık çalışanlarımızın da birer depremzede olduğunu unutmayınız. Yayınlanmış olan genelgelerle yıllık izine çıkamayan, emekli olamayan, dinlenme hakları bile ellerinden alınmış olan sağlık çalışanları tükenmişliğin son demlerine yaklaşmışlardır. Bir an önce İzmir'de yaşayan sağlık çalışanlarımızın yasal hakları olan izin vb. gibi kısıtlamalar kaldırılmalı, gerekirse idari izin verilmelidir. Depremden etkilenen yaklaşık 100 sağlık çalışanı ailesinin olduğunu tahmin ediyoruz ve gördüğü zarara göre öncelik sırası yapılarak lojmanlar depremzede sağlık çalışanlarımıza tahsis edilsin. Depremde doğrudan zarar gören sağlık çalışanlarının bina hasar tespitleri bir an önce yapılmalı ve gerekli ekonomik destek bir an önce sağlanmalıdır” ifadelerini kullandı.

ONLAR DA DEPREMZEDE

Doğruyol, sözlerine şöyle devam etti: “Pandemide, depremde sağlık çalışanı olmak zordur. Herkes sizden medet umar. Oysa ki sizin de bir depremzede, bir eş, bir anne olduğunuz çoğu zaman unutulur. Zor zamanlarda kendi gözyaşlarınızı içinize akıtır, karşınızdaki vatandaşın üzüntüsüne ortak, derdine derman olmaya çalışırsınız. Yaklaşık dokuz aydır insanüstü çaba ve gayretle pandemiyle mücadele eden İzmir’deki sağlık çalışanlarımızın sırtına bir de depremin faturası eklenmiştir. Depremden etkilenen sağlık çalışanlarımızın da birer depremzede olduğunu unutmayınız. Yayınlanmış olan genelgelerle yıllık izine çıkamayan, emekli olamayan, dinlenme hakları bile ellerinden alınmış olan sağlık çalışanları tükenmişliğin son demlerine yaklaşmışlardır.”