Haber/ Sinan KESKİN

Geçtiğimiz 22 Eylül tarihinde gazetemizden duyurduğumuz, son dakika jüri değişikliklerinin gölgesinde gerçekleştirilen Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) yüksek lisans ve doktora bilim sınavları, sonuçların açıklanmasıyla da tartışma ve eleştirilerin merkezine oturdu. Sosyal medyada seslerini duyurmaya çalışan aday öğrenciler; 'Sınav sonuçlarında şaibe mi var', 'Değerlendirme aşamasında usulsüzlükler mi yaşandı', 'Binlerce adaya haksızlık mı yapıldı' sorularını sordu.

'Yerleşemediniz' dendi

Binlerce adayın katıldığı bilim sınavlarının değerlendirme ve sonuçlarına ilişkin özellikle Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde çok fazla soru işaretleri ve eleştiriler ortaya çıktı. Aday öğrenciler; gerçekleştirilen bilim sınavlarının yazılı ve sözlü oturumlarından kaç puan aldıklarına, ALES ve mezuniyet ortalamalarının da dahil edildiği nihai puanlarının kaç olduğu bilgisine ulaşamadı. Başarısız olan adaylara sadece “Yerleşemedi” ibaresinin bildirilmesi tepkilere neden oldu. Eğitim Sen İzmir 3 No’lu Şube Başkanı Ulaş Yasa, “Ülke gündemini meşgul eden yolsuzluk ve nepotizm, maalesef akademiye de sirayet etmiş durumda. Önceki yıllarda bazı adayların alınması hususunda jüri üyelerine baskı yapılmış; baskıya boyun eğmeyen akademisyenler ders ve danışmanlıklarına son verme, soruşturma ve işten çıkarma ile cezalandırılmışlardı” dedi.

Sendika olarak kuruma bir yazı göndererek sınavlara ilişkin talep ve beklentilerini bildirdiklerini hatırlatan Yasa, şöyle konuştu:

Somut bildirimler şart

“Sonuçların yayınlanış şekli ve aday öğrencilerin sosyal medyadaki tepkileri; şüphe, endişe ve korkularımızı maalesef artırmıştır. Bilim jürilerinin neden, nasıl ve hangi gerekçelerle değiştirildiğini bilmiyoruz. Son aldığımız duyumlar ve medyadan takip ettiğimiz kadarıyla enstitü müdürleri dışında sınav jüri üyeliklerine Anabilim Dalı Başkanları'na önerdikleri isimleri değiştirmesi için baskı yapıldığı ve jüride olması istenen isimlerin telefonla dayatıldığı öne sürülüyor, Üniversite içerisinde fişleme yoluyla ‘yetki ve görev’ verilmeyecek akademisyenlerin sıralandığı adeta bir 'kara liste' var. DEÜ, binlerce adayın emek ve beklentilerine saygı duyarak bilim sınavlarının şeffaf, hesap verebilir, ehliyet ve liyakata uygun şekilde gerçekleştirildiği konusunda somut ve ikna edici bildirimlerde bulunmakla yükümlü. Şeffaflık ve bilgilendirme ilkelerine gölge düşüren uygulamalar, üniversitenin onur ve itibarına zarar vermekte; akademisyenlere ve bilim yuvalarına olan güveni sarsmaktadır. Her ne sebeple olursa olsun, gençlerin emek ve umutlarıyla oynamaya kimsenin hakkı yoktur.” 

Tepki gösterenler jürilerden çıkarıldı

Benzer bir durum 2019 yılında deprem gerekçesi ile taşınma kararı alınan Güzel Sanatlar Fakültesi'nde de yaşanmıştı. Rektörlüğün hiçbir hazırlık yapmadan apar topar taşınması kararını eleştiren birçok öğretim elemanı, lisans ve lisans üstü giriş sınavları jürilerinden çıkarılmıştı. Bu yıl da aynı öğretim elemanları sınav jürilerine alınmadı. Yasa, “Bu durum DEÜ üst yönetiminin öğretim elemanlarını fişlediğini ve komisyon üyeliği, jüri üyeliği gibi tüm akademik birimlerin dışına atarak bezdirme politikası izlediği izlenimi uyandırmakta” dedi.