Haber / Didar DEMİRCİ

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, 14 Mart Tıp Bayramı haftası dolayısıyla İzmir Tabip Odası’nı ziyaret etti. Ziyarette İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı, İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyeleri ve Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay yer aldı. Başkan Soyer, pandemi sürecindeki çalışmaları için Tabip Odası’na şükranlarını sunarken Tabip Odası Başkanı Dr. Çamlı da Büyükşehir Belediyesi’nin desteklerinden dolayı teşekkür etti. Ziyarette İzmir Tabip Odası, Soyer’e üstünde ‘Kovid bir meslek hastalığı sayılmalı’ yazan el yapımı bez bebek hediye etti. Soyer, ziyarette yaptığı açıklamada pandemi sürecinde İzmir Tabip Odası’nın yalnızlaştırıldığını belirtirken Dr. Çamlı da salgın sürecinin şeffaf yürütülmediğine vurgu yaptı. Dr. Çamlı kentteki vaka artışına dikkat çekerken Soyer de vatandaşlara ‘gönüllü karantina’ çağrısı yaptı.

Valilikten cevap bekleniyor

İzmir Tabip Odasına pandemi süreci boyunca gösterdiği çalışmaları için teşekkür eden Soyer, “Ne yaptıysak azdır, eksiktir ama gücümüzü sonuna kadar zorladığımızı bilmenizi isterim. Daha ilk Valilik toplantısında Tabip Odası’nın İl Hıfzıssıha Kurulu içerisinde yer alması gerektiğini söylemiştim ancak bir cevap verilmemişti. O günden bugüne yalnızlaştırıldığınızı, ötekileştirildiğinizi biliyorum. Ama biz de bu şehrin seçilmiş belediye başkanı ve Büyükşehir Belediyesi olarak sonuna kadar yanınızda olduk, olmaya da devam edeceğiz. Bu süreç boyunca kayıplarımız oldu, hepimizin kayıplarıdır. Onlar için çok üzgün olduğumuzu ve tüm yakınlarına baş sağlığı dilediğimizi söylemek isterim. Allah rahmet eylesin. Bu süreçte sizler hakikaten bizim kahramanımız oldunuz. Asla unutulmayacak büyük bir iz bıraktınız. Ben o nedenle tüm çalışma arkadaşlarınıza, Tabip Odası’nın tüm üyelerine İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak Büyükşehir Belediyesi ve İzmir adına şükranlarımı sunuyorum” dedi.

Pandemi talep ettiğimiz gibi yönetilmedi

Soyer’in konuşmalarını onaylayarak sözlerine başlayan Çamlı, “Dünyada ve ülkemizde 1 yıldır süren küresel salgında kaybettiğimiz vatandaşlarımız ve sağlık emekçilerimizin acısıyla bu 14 Mart’ı kutluyoruz. Pandemi sürecinde başkanımızın da belirttiği gibi ne yazık ki bizlerin talep ettiği gibi bir pandemi yönetimi olmadı. Süreç şeffaf götürülmedi ve başta Tabip Odaları olmak üzere sağlık meslek örgütleri bu sürecin dışında bırakıldı. Ama gerek Türk Tabipler Birliği gerekse İzmir Tabip Odası bu süreçte toplum sağlığını önceleyerek halkın sağlık hakkını savunmak adına doğruları söylediler ve savundular. Bunları savunurken de zaman zaman hedef haline getirildiler. İtibarsızlaştırılmak istendiler. Biz bu süreci İzmir’de toplum sağlığını önceleyen tüm yapılarla beraber dayanışmayla aşmaya çalıştık. Süreçte İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin çok desteğini gördük. Gerek kişisel koruyucu ekipmanlarımızın temininde gerek sağlık çalışanlarımızın ulaşım ve barınma sorunlarının çözümünde ve daha birçok sorunumuzda İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni, Karşıyaka Belediyesi’ni, Konak Belediyesi’ni ve birçok belediyemizi yanımızda gördük. Bu dayanışma bizleri hem mutlu etti hem motive etti. Bu süreçte ne yazık ki 387 sağlık emekçisini kaybettik. Ama sağlık emekçileri yaşamlarını riske sokarak özveriyle sağlık hizmeti vermeye çalıştı ve çalışıyor. Bu zor günlerin dayanışmayla aşılacağına inanıyoruz. Sayın Başkanımıza, Karşıyaka Belediye Başkanımıza nazik ziyareti için çok teşekkür ediyoruz. İyi ki varsınız” açıklamalarını kaydetti.

İzmir’de vaka artışı gözlemliyoruz

Gazetecilerin soruları üzerine pandemide yerinde karar sürecini değerlendiren Çamlı, “Geldiğimiz noktada tüm Türkiye’de olduğu gibi İzmir’de de pandemi vakalarında yeniden bir artış görmekteyiz. Başlangıçta yüzde 25 artış varken kontrollü normalleşme kararı alındı ama geldiğimiz 15 gün içinde İzmir’de yüzde 56’lık bir vaka artışı var. Kontrollü normalleşmenin etkilerini de bu vaka artışlarında görmüş değiliz. İzmir risk kategorisinde yüksek riskli iller içinde. Yüksek riskli il kabul ettiğiniz şehirde 15 günde yüzde 56’lık bir vaka artışı varken bu kontrollü normalleşmeyi anlamakta güçlük çekiyoruz. Önümüzdeki süreçte bu artışların daha da süreceği hatta 3’üncü bir pikin ortaya çıkacağı şeklinde öngörüler var. Aşılama oranlarımız yüzde 5’ler düzeyinde. Dolayısıyla toplumsal bağışıklığı elde etme konusundan oldukça uzağız. Bizim önerimiz; öncelikle bu pandemi sürecinin şeffaf bir şekilde yürütülmesi, sağlık meslek örgütlerinin sürece dahil edilmesi, kararların toplum sağlığı öncelenerek alınması ve aşılama hızının bir an önce artırılarak en kısa sürede toplumsal bağışıklığın sağlanmasıdır. Pandemi devam ediyor, henüz kontrol altına alınmadı. Bunun bilinciyle pandemi kurallarına uyarak, yani fiziksel mesafe, maske, hijyen kurallarına çok sıkı bir şekilde riayet ederek, sadece kendimiz için değil toplumun diğer bireylerinin de sağlığını düşünerek, yaşamımızı sürdürmemiz gerekiyor. Buradan talebimiz, pandemideki bu kontrollü açılım sürecinin yeniden gözden geçirilmesi, vaka artışlarının dikkate alınarak gerek İzmir özelinde gerekse tüm Türkiye’de yeni bir takım düzenlemelere geçilmesi gerektiğini duyurmak istiyorum” açıklamasını yaptı.

Soyer’den ‘gönüllü karantina’ çağrısı

Soyer, yerinde karar uygulamaları hakkında gelen soruya ise şu cevabı verdi:

“Başkanımızın sözlerinin üzerine benim ekleyecek pek bir şeyim yok ama sadece şu kadarını söylemek istiyorum, gönüllü karantina çağrısı yapmıştık daha önce. Bunun anlamı vatandaşların bireysel olarak bu hassasiyeti bu farkındalığı göstermeye teşvik etmekti. Aynı çağrıyı yineliyorum. Tüm vatandaşların çok büyük özen göstermeye devam etmesi lazım, çok dikkat etmemiz lazım. Bizim Büyükşehir Belediyesi olarak yapacağımız çalışmalarda Tabip Odamız bizim en önemli rehberimiz, aynı şekilde Toplum Sağlığı Daire Başkanlığımız ve onun bağlı bulunduğu Genel Sekreter Yardımcılığımız, Tabip Odamızla iç içe çalışıyor. Bilim kurulumuz aynı şekilde iç içe çalışıyor… Biz dayanışma içinde iç içe çalışmaya devam ediyoruz. Onların bize yapacağı bilimsel rehberlik ışığında da eylem planları ortaya koymaya devam edeceğiz” dedi.

Soyer, ayrıca gazetecilerin İzmir Büyükşehir Belediyesi Eşrefpaşa Hastanesinin pandemi sürecindeki performansına ilişkin doğan tartışmalara cevap verdi. Soyer, “Eşrefpaşa Hastanesi, İzmir’deki İl Sağlık Müdürlüğünün ön gördüğü rol dağılımı içerisinde başka bir görevle görevlendirildi. Bir pandemi hastanesi olarak görevlendirilmedi. Buna rağmen pandemi hastalarıyla ilgili olarak zaman zaman gelen talepler konusunda gereğini yaptı. İl Sağlık Müdürlüğünün hastanemize biçtiği rol doğrultusunda hastanemiz görev yaptı” diye konuştu.