TRT kameramanı Binali Erdoğan'ın memuriyetten men edilmesi, çalıştığı kurumun önünde protesto edildi. Erdoğan, kararın iptali ve işe geri dönüş davası açacağını söyledi.

Haber / Umut KARAKOYUN

KESK'e bağlı Haber-Sen 6 No'lu Şube Yöneticisi ve aynı zamanda İzmir Gazeteciler Cemiyeti üyesi olan TRT kameramanı Binali Erdoğan hakkında, referandum öncesinde sosyal medya üzerinden yaptığı başkanlık karşıtı paylaşımdan dolayı idari soruşturma başlatılmıştı. Geçtiğimiz hafta toplanan TRT Yüksek Disiplin Kurulu, Erdoğan'ın, devlet memurluğundan çıkartılmasına karar verdi. Erdoğan'a, 657 Devlet Memurları Kanunu'nun 125. Maddesinin E/b fıkrasında yer alan 'siyasi veya ideolojik amaçlı bildiri, afiş ...ve benzerlerini çoğaltmak dağıtmak ve teşhir etmek' suçundan ceza verildi. Kararın şaşkınlığını yaşayan Erdoğan için için yıllarını verdiği TRT İzmir Bölge Müdürlüğü önünde eylem yapıldı.

YASALAR YOK SAYILDI

Açıklamada 'Çekimlere ara verdik. Onurumuzla kaldığımız yerden yayına döneceğiz', 'TRT, TRT olalı böyle zulüm görmedi' yazılı dövizler taşındı. Basın metnini okuyan Haber-Sen Şube Başkanı Ali Yılbaşı, Binali Erdoğan hakkındaki soruşturmanın, kendi koltuğunu sağlamlaştırmak için muhbirliğe soyunan bir yöneticinin ihbarı sonucu açıldığı savundu. Farklı seslere tahammül edemeyen TRT yönetiminin, iktidara yaranmak için bir kez daha hukuku ayaklar altına aldığını vurgulayan Yılbaşı; “Binali Erdoğan’ın işine son verilirken sadece hukukun evrensel prensipleri değil, yürürlükteki yasalar bile yok sayıldı. TRT yönetimi bunu ilk kez yapmıyor" dedi.

AMAÇ KORKU SALMAK

İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen ise örgütlü olmanın önemine dikkat çekti. Tüm bunların aslında yaratılmak istenen korku ikliminin rejim değişikliği sürecindeki uygulamaları olduğunu vurgulayan Dikmen; “Bir toplumda özlük hakları aslında demokrasinin ve özgürlüğün de göstergesidir. Özlük hakları bu şekilde ayaklar altına alınan insanlar, farklı amaçlar için bugün ülkenin dört bir yanında korku salmak için kullanılıyor. Basın, bu rejim değişikliğinde bu korkuyu salmak için kullanılıyor” dedi. Her köşede aynı şeyin yapıldığını dile getiren Başkan Dikmen, bütün amacın insanların yüreğine korkuyu salmak, susturmak ve düşünceyi kilitlemek olduğunu ifade etti. Dikmen, şunları söyledi: “ Ama biz örgütlü olduğumuz sürece bunu aşacağız. Ayrışmadan kolkola olmamız gerekiyor.” Haber-Sen Genel Sekreteri Burak Ustaoğlu da “15 Temmuz sonrası gerek kandırıldıklarını sakmak, gerek biatlarını saklamak için gerekse koltuklarını korumak için ihbarcılığı kendilerine iş edinenler, bilmelidir ki bu ateş birgün gelecek onları da yakacak" dedi.