İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Psikoloji Bölümü Doktor Öğretim Üyesi Yasemin Meral Öğütçü, Spor, hobi gibi çocuğun ilgi alanlarına yönelik olumlu alışkanlıklar kazandırılmasının ve ailelerin çocuklarıyla olan ilişkilerinin önemine dikkat çekti.

Çocuklar ve özellikle ergenlik dönemindeki gençler internet, sosyal medya ve bilgisayar oyunlarıyla çokça zaman geçirebiliyor. Aileler, çocuklarını dışarıdaki tehlikelere karşı korumak istese de insanların kendilerini olduklarından farklı tanıtabildikleri sanal ortam da büyük tehlike arz ediyor. Son zamanlarda yeniden ortaya çıkan bazı online bilgisayar oyunları, çocuk ve gençleri tehdit ediyor. İzmir Ekonomi Üniversitesi Psikoloji Bölümü Doktor Öğretim Üyesi Yasemin Meral Öğütçü, çocukluk ve ergenlik dönemlerinin önemine değinerek, "İnsanlar, kendilerine zarar vermesini söyleyen bir oyun neden oynar diye düşünüyoruz. Gençler, kim oldukları sorusuna yanıt aradıkları ergenlik çağında, aileleri tarafından yeterince anlaşılmadıklarını düşünebiliyor. Özellikle iletişimi düşük ailelerde çocuklar dışarıya yönlenebiliyor. Akranlar arasında ya da sanal ortamda kendini daha özgür hissedebiliyorlar" dedi.

Gençlerin aileleriyle geçirdiği zamanda ve iletişimde düşüş varsa, bunun tehlike sinyali olabileceğini söyleyen Öğütçü, "Ailelerin bu dönemde çocuklarındaki değişimleri iyi takip etmesi önemlidir. Eğer içe kapanma, iletişimi kesme, bilgisayar başında daha uzun süre geçirme, gizlice bilgisayar başına geçme gibi davranışlar tehlike işareti olabilir. Ergenlikte elbette bazı davranış değişiklikleri olabilir ama buna 'ergenlik' deyip geçilmemeli. Bazen ağır başlı, efendi, sakin diye nitelikler yakıştırdığımız çocuklarımız depresyonda olabilir! Ergenlik, çatışmanın da çok yaşandığı bir dönem. Yine de aileler çocuklarına 'ne olursa olsun senin yanındayız' mesajını verebilmeli, iletişimini iyi kurmalı. Her şeyi ailesiyle konuşabileceği güvenine sahip olan gençler, bu süreci daha rahat atlatabiliyor" diye konuştu.

İnternet ve sosyal medya konusunda da aileleri uyaran Doktor Öğretim Üyesi Öğütçü, sözlerini şöyle sürdürdü: "Özellikle sanal ortamda insanlar kendilerini farklı biçimde tanıtabiliyorlar. Bunu doğrulamak her zaman mümkün olamayabilir. Bu bilincin ve bunun neden olabileceği tehlikelerin gençlere aktarılması çok önemli. Onların farkındalık kazanması, diğer bütün engellemelerden daha etkili bir yöntem. Spor, hobi gibi çocuğun ilgi alanlarına yönelik olumlu alışkanlıklar da çok faydalı. Teknolojiyi günlük hayatımızda bu kadar yoğun kullanırken, çocuklarımızdan telefon ve bilgisayarları uzak tutmak çok gerçekçi değil. Bunun yerine aileler, çocuklarının oynadığı oyunlarla ilgilenebilir, ihtiyaç duyarlarsa araştırabilir. Gençlerin bilgisayar ve telefon başında geçirdikleri süre önceden limitlendirilebilir. Aileler çocuklarının arkadaşlarını tanımalı ve onların kişiliğinde önemli değişiklikler tespit ederlerse uzman psikologlara başvurmalı. Yardım almaktan kesinlikle çekinmemeli."