Haber/ Didar DEMİRCİ

KESK İzmir Şubeler Platformunun KHK ile ihraç edilen kamu emekçilerinin işlerine iadesi talebiyle başlattığı eylemler 2021 yılının ilk haftasında da devam etti. Eylemlerin 154’üncü haftasında Karşıyaka Çarşı girişinde bir araya gelen KESK İzmir Şubeler Platformu adına, açıklama yapan Eğitim Sen İzmir 2 Nolu Şube Başkanı Beyazadam, “Takvim yılı değişir, mücadelemiz devam eder” dedi. Beyazadam, “Emek, demokrasi ve barış mücadelesi veren biz kamu emekçileri olarak kamu adına hep daha iyisi için mücadelemizi sürdürdük ve sürdürmeye de devam edeceğiz. Bu uğurda ihraç olan arkadaşlarımızı hiçbir zaman yalnız bırakmadığımız gibi ezilen, ötekileştirilen, yalnızlaştırılan ve zulmedilen hiç kimseye de sırtımızı dönmeyeceğiz” diye konuştu.

“İŞİMİZE GERİ DÖNECEĞİZ”

Beyazadam, konuşmalarını şu şekilde sürdürdü:

“Ülke gündemini bir süredir işgal eden hapishanelerdeki hak ihlallerini bir kez de buradan kınıyoruz. Hükümetin işkenceye sıfır tolerans söylemiyle yola çıkmasına rağmen bugün için hukuk ve vicdan yolundan çıkmış bu görüntünün bir an önce sona ermesini istiyoruz. Geçim sıkıntısı çeken Türkiye halklarının virüs ve ekmek arasına sıkıştırılmış yaşamları yetmezmiş gibi yönetenler eliyle enflasyon canavarına teslim edildiğini görüyoruz. "Kuru ekmeğe ulaşıyorlarsa demek ki aç değiller!" diyen bu zihniyete elbet gereken cevap verilecektir. On binlerce lira maaş alanların belirlediği asgari ücretten, kamu emekçisine maaş artışını belirleyen içinde pinpon topunun da olduğu o sepetten, ihraç arkadaşlarımıza "ağaç kökü yesinler" diyen zihniyetten bu memlekete fayda gelmez. Bu böyle gitmez, yürütemiyorsunuz, ölüyoruz diyen sağlık çalışanlarına katılıyoruz. Bu devran böyle süremez!

Biz emek ve demokrasi güçlerinin bileşeni olarak bulunduğumuz her yerde kamuculuğu, adaleti, barışı, demokrasiyi, özgürlüğü savunduk. İçerisinde bulunduğumuz bu günlerde maalesef görüyoruz ki baskıcı politikalar artarak devam ediyor. Yandaş için sıfırlanan şans oyunlarından sözüm ona kalan miktarın hastalıkların elinde kıvranan yavrularımıza aktarılmasını isteyenler terörist diye yaftalanırken bir yandan da kamu emekçilerinin salgındaki ölümcül koşullarını dile getiren sendikalarımızın genel merkez yöneticileri sürgünle terbiye edilmeye çalışılıyor. Bir yandan zorunlu seçmeli ders adı altında her okulu imam hatipleştirme dayatması varken ötede bilim yuvalarına atanan kayyumlarla eğitimin ve ülkenin geleceğinin niteliksizleştirilmesinin önü açılıyor. Türkiye halklarının ortak çıkarları için görev alan Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonuna bağlı arkadaşlarımızı 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ihraç ettiniz. İhraç olan arkadaşlarımızın darbeyle en ufak bil ilişkisinin olamayacağını herkes biliyor. Kendi hukukunuzu bile ayaklar altına alarak tüm bu yaptığınız uygulamalar bir gün elbet düzeltilecektir. OHAL İnceleme Komisyonunun süresini uzatmış olabilirsiniz. Anayasadan ve uluslararası hukuktan bile kendini üstün gören bu komisyon, arkadaşlarımıza ikinci bir hak gaspına yol açıyor. Arkadaşlarımızın dosyalarının görüşülmeyip sürüncemede bırakılmasının ikinci bir cezalandırma aracı olarak kullanıldığının farkındayız. Unutulmasın ki KESK'li ihraç arkadaşlarımıza tüm hak kayıpları elbet ödenecek ve işlerini iade edilecektir. Kamu vicdanını yaralayan ihraç kararlarını alanları ve sürdürenleri ise tarih yargılayacaktır.

Takvim yılı değişir, mücadelemiz devam eder; yönetenler değişir, bu ülkenin ezilen halkları birleşir; baskılar yenilenir, direngenlik bilenir; komisyonlar kurulur, hakikatler açığa çıkar ve ihraçlar işlerine iade edilir. İşimize geri döneceğiz!”