İzmir Baro Başkanlığı, mültecilerin statüsüne dair 1951 tarihli Cenevre Sözleşmesi'nin tamamen yok sayıldığını, Avrupa ülkelerinin son 7 yıldaki insanlık dışı uygulamalarının, insanlık tarihine kara bir leke olarak kazındığını bildirdi.


İzmir Barosu'ndan 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü dolayısıyla yapılan yazılı açıklamada, bu günün, ülkesinden koparılmış, zulüm ve işkenceden kaçarak başka ülkelere sığınmak zorunda kalan insanların anıldığı, onurlandırıldığı gün olduğu belirtilerek dünyanın her geçen gün artan zorunlu nüfus hareketleri ile karşı karşıya kalındığı kaydedildi.


Bitmek bilmeyen savaş, iç karışıklık, politik ve askeri müdahaleler, cinsiyet ve cinsel yönelim temelli ayrımcılık, dinsel, ırksal, mezhepsel çatışmaların insanları vatanlarının dışına ittiğine vurgu yapılan açıklamada, artan mülteci sayısına rağmen pek çok ülkenin kapı ve sınırlarını kapattığına dikkat çekilerek, dünyada geçen yıl yaklaşık 7 milyon kişi daha evlerini terk etmek zorunda kaldığı ve mülteci sayısının 65,6 milyon olduğu vurgulandı.


Mültecilerin daha çok Suriye, Afganistan ve Güney Sudan'dan geldiğine işaret edilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:


"Türkiye ise barındırdığı 3,5 milyon Suriyeli mülteci ve yaklaşık 400 bin Irak, Afganistan, İran ve diğer ülkelerden gelen 4 milyonluk mülteci sayısı ile dünyada rekor sahibi iken, Türkiye'yi 1,4 milyon kişiyle Pakistan, 1 milyon kişiyle Lübnan izlemektedir. Görmekteyiz ki, insan hakları hukukunun kurucusu ülkeler bu listede yok, maalesef pek çok dünya ülkesi ikiyüzlü politikalarla, uluslararası hukuku ve yükümlülüklerini askıya alıcı tedbirler almakta hukuken ve fiilen sınırlarını mültecilere kapatmaktadırlar. Mültecilerin statüsüne dair 1951 tarihli Cenevre Sözleşmesi tamamen yok sayılmakta, Avrupa ülkeleri son 7 yılda seyirci olduğumuz insanlık dışı uygulamaları ile insanlık tarihine kara bir leke olarak kazınmaktadır."