HABER/ Gökçe ADAR

Tarihi İzmir Elektrik Fabrikası, geçen yıl satışa çıkarılmıştı. Bir çok meslek odası ve sivil toplum kuruluşu, fabrikanın satışa çıkarılmasına itiraz etti. Kamu malı olan fabrikanın özelleştirilmesine karşı, 'Asfalyalar Atmasın' platformunu oluşturan dokuz avukat tarafından dava açıldı. Pek çok vatandaş da özelleştirme kararına karşı çıkarak davaya müdahil olmak için dilekçe vermeye başladı.

Vatandaş da destek verdi

Av. Senih Özay, Av. Osman Betal Özay, Av. Ahu Tahmilci, Av. Nefne Atik, Av. Nart Atik, Av. Hazar Can Kıpçak, Av. Nevzat Kaan Çabuk ve Av. Ensar Aktürk ile birlikte dava açtıklarını dile getiren Avukat Çiğdem Kelek, “Hem hukuki mücadele başlattık, hem de İzmir halkı, STK'lar ve odalarla işbirliği içerisinde 'Asfalyalar Atmasın' adında platform oluşturduk. Gönüllü olarak oluşan bu platformdan, hukuki mücadeleye destek kararı çıktı. Bu davaya İzmir halkı da müdahil oldu ve ilk müdahil dilekçelerini 12 Şubat tarihinde verdik. Danıştay dairesi kararını verene kadar da müdahil dilekçeleri verilecek” dedi. Konuya dair, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Aziz Kocaoğlu'na ve Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Tunç Soyer'e dilekçe yazdıklarını da ifade eden Kelek, İzmir'in göbeğindeki bu eşsiz mirasın kent belleğine ve kültür sanat hayatına katılması için İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı ya da Konak Belediyesi’nin ihaleye girmesini istediklerini ifade etti.

Kampanya başlatıldı

Elektrik Fabrikası'nın yok olmasının kentin önemli bir belgesinin yok olmasını sağlayacağını söyleyen Kelek, şöyle devam etti: “Fabrikanın yok olması, binanın çevresi ile birlikte düşünülerek tasarlanmış olan ve birbirini bütünleyen kentin bir dönem kültürünün belgesinin de yok olması anlamına geliyor. Kültürel ve tarihsel özgünlüğü bulunan bir endüstri yapısı, ihale yoluyla satışa çıkarılarak yerle bir edilmeye çalışılmakta. Özgün değerlere sahip, gelecek kuşaklar için belge değeri olan bir mimari kültürel miras, sıradan bir taşınmazmış gibi adeta yok edilmeye çalışılıyor.” Karara vatandaşların da tepki gösterdiğini söyleyen Kelek, “Change.org'ta imza kampanyası başlattık. Biz hem hukukçular hemde bu kentte yaşayan vatandaşlar olarak bu fabrikanın kentimize kazandırılmasını istiyoruz. Bir Tarihi Havagazı Fabrikası gibi, bir Kültürpark gibi burasının da değerlendirilmesini istiyoruz. Halka kazandırılmalıdır” ifadelerini kullandı.

Belediyeler giremeyecek

Öte yandan Konak Belediyesi, bir süre önce Elektrik Fabrikası ve arazisinin kamusal hizmet veren bir merkeze dönüştürülmesi için kendilerine tahsis edilmesi çağrısında bulunmuştu. Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, bu önerinin kabul edilmemesi halinde 16 Nisan’da yapılacak ihaleye girmek için şartname alacaklarını ve her bir Konak sakini için 1 lira olmak üzere 380 bin 640 lira teklifte bulunacaklarını söylemişti. Ancak 46 sayfalık ihale şartnamesinde, kamu kurum ve kuruluşları ile mahalli idareler ve kamu tüzel kişiliğine sahip eğitim kurumlarının ihale katılamayacağını açıkça belirtildi. Asfalyalar Yanmasın platformu, şartnamenin 7. maddesiyle Büyükşehir ve Konak belediyelerinin dışlandığını belirtti. Platformdan yapılan açıklamada, belediyelere bağlı şirketlerin ihaleye girebileceği belirtilirken, “Kamulaştırma yasasına göre belediye idareye, teklif-protokol götürmek üzere komisyon kurup değer belirleyerek uzlaşma kurulundan geçirerek onaya sunabilir. Olumsuz karar çıkması halinde belediye konuyu mahkemeye taşıyabilir. Bu yolda harekete geçen kamuoyunun yardımıyla Büyükşehir Belediyesi'nin bu sorunu çözebileceği görülmektedir” denildi. Gökçe ADAR

Mimari değeri büyük

Av. Çiğdem Kelek, “Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından 10 Ocak 2019 tarihinde yayınlanan ilanda, Ankara Doğal Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş.’nin diğer taşınmazları ile birlikte İzmir ili, Konak ilçesi, Umurbey Mahallesi, 3535 ada, 6 parselde bulunan Tarihi Elektrik Fabrikası’nın da özelleştirileceği duyuruldu. Ancak söz konusu tarihi fabrika, İzmir 1 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 8 Ocak 1998 tarihli ve 7003 numaralı kararıyla ‘Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlığı’ olarak tescil edilmiştir. Her nasılsa bu şerh, şu anda kaldırılmış ve söz konusu taşınmaz halihazırda özelleştirilmeye elverişli sıradan bir arsa niteliğine çevrilmiştir. 1928 yılında inşa edilen söz konusu yerdeki Elektrik Fabrikası, elektrik santrali, su kulesi, yakıt tankları ve depoları, atölyeler vb. yapılar ile bir bütünün parçası olarak tasarlanmış, eskimiş ama bileşeninden kopmamış, “endüstriyel yapı” tasarımlarının bir örneği olması nedeniyle mimarlık tarihi açısından yeri son derece önemli, tasarım ve mimarlık tekniği ve teknoloji açısından bir daha yerine konulamayacak değerde bir yapıdır” diye konuştu.

Yarışma düzenlenecek

Mimarlar Odası İzmir Şube Başkanı İbrahim Alpaslan ise fabrikanın uzun süredir ihmal edildiğini; hurdacıların eline bırakıldığını belirterek şu ifadeleri kullandı: “Yurtiçi ve yurt dışındaki bir çok benzer örnekte olduğu gibi başarılı bir restorasyonla kentin hayatına katılabilecek potansiyeli taşımaktadır. Yapı şu an kamunun mülkiyetindedir ve biz bu önemli yapının özelleştirilmemesi, kamunun mülkiyetinde kalması gerektiğini savunuyoruz. Bu yıl Özelleştirme İdaresi yapının satılması için 2 defa ihaleye çıkarttı ve biz bunun son derece yanlış olduğunu tekrar vurguluyoruz. Ayrıca bir an önce bu tarihi yapı aslına uygun olarak restore edilmeli ve kamusal bir işlevle kent hayatına katılmalıdır. Mimarlar Odası İzmir Şubesi olarak yapının değerini ve potansiyelini ortaya koymak için bir fikir projesi yarışması hazırlığındayız. En kısa sürede bu yarışmayı duyuracak ve tüm Türkiye'den mimarlık ve diğer tasarım disiplinlerinden gelecek önerileri toplayıp kamuoyuna sunacağız. Bu yapının özelleştirilmemesi ve yıkılmaması için elimizden ne geliyorsa yapacağız.”