Haber / Umut KARAKOYUN
Milli Eğitim Bakanı (MEB) İsmet Yılmaz, 15 Temmuz Darbe Girişimi'nin ardından çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile MEB'den 33 bin 74 personelin ihraç edildiğini açıkladı. İhraç edilen personelden 4 bin 756'sı tutuklanarak cezaevine gönderilirken, 5 bin 117 personel adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Yine MEB'in verilerine göre darbe girişimi sonrası Türkiye genelindeki özel öğretim kurumlarında çalışan 22 bin 474 öğretmenin çalışma izinleri, valiliklerce iptal edildi. Eğitim emekçileri, 24 Kasım Öğretmenler Günü'nü işte bu acı tablo eşliğinde kutlayacak. Yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen eğitimcilerin Öğretmenler Günü'nü kutlayan eğitim sendikaları, itibarlarının iade edilmesini istedi. Eğitim emekçilerinin açlık sınırının altında yaşadığına dikkat çeken Eğitim-İş İzmir 1 No'lu Şube Başkanı Adem Yıldırım, Cumhuriyetin ilk yıllarında ekonomik ve sosyal statüsü en üst sıralarda olan öğretmenlerin, AKP iktidarı döneminde açlık sınırına yakın bir ücrete mahkum edilerek itibarsızlaştırılmaya çalışıldığını açıkladı. Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken gıda harcaması tutarının bin 827 TL olduğunu vurgulayan Yıldırım, “Gıda harcaması ile birlikte giyim, kira, elektrik, su, yakıt, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer harcamaların toplam tutarı ise 7 bin 56 TL’dir” dedi.
ÖĞRETMENLER AŞAĞILANDI
Eğitim-İş İzmir 1 No'lu Şube Başkanı Adem Yıldırım, “Bugün 15 yıl deneyimli bir öğretmenin aldığı net maaş 3 bin 40 TL iken, AKP iktidarı dönemindeki her Milli Eğitim Bakanı her fırsatta öğretmenleri aşağılamış, yaptıkları işi küçümsemiş, öğretmenlerin aldığı ücretin fazlalığından, çalışma saatlerinin azlığından şikayet etmişlerdir” dedi. Oysa ki Türkiye’de çalışan öğretmenlerin, OECD ülkeleri içinde en çok çalışan, en düşük maaş alan öğretmenler arasında olduğunu kaydeden Yıldırım, 15 Temmuz'un da AKP tarafından fırsata çevrildiğini ileri sürdü. İktidarın, 15 Temmuz’dan sonra bir tasfiye süreci başlattığını kaydeden Başkan Yıldırım, “FETÖ’cü öğretmenleri temizleme gerekçesiyle uygulanan ihraç ve açığa almalar, muhalifleri yok etme girişimlerine dönüşmüş, böylece var olan öğretmen açığı daha da artmıştır. Öğretmen açığına rağmen kadrolu öğretmen atamasından vazgeçerek doğrudan torpil anlamına gelen mülakata dayalı sözleşmeli öğretmen sistemini getiren bakanlık, yaklaşık 450 bin ataması yapılmayan öğretmen varken bu eğitim-öğretim yılında öğretmen açığını ücretli öğretmenlik ile kapatmaya çalışmıştır” dedi.
İtibarımızı geri verin
Türk Eğitim-Sen İzmir 1 No'lu Şube Başkanı Merih Eyyup Demir de öğretmenlerin itibarının geri verilmesini istedi. Demir, “Her 24 Kasım'da aynı hamasi nutuklar atılarak öğretmenlerimiz ile ilgili söylenen sözlerin daha sonra unutulduğu süreçleri yaşıyoruz. Aynı şeyleri yaşamak istemiyoruz. İtibarımızı geri istiyoruz. Öğretmenlerimiz ile ilgili çeşitli kanallardan isimsiz, imzasız ihbarlar yapılıyor ve bu ihbarlar üzerinden soruşturmalar açılıyor. Bu ihbarların birçoğunun alt yapısının boş olduğu, soruşturmalar sonucunda görülmekte. Bunların da artık sonlandırılmasını talep ediyoruz. Eğitimde aslolan öğretmendir. Öğretmenin itibarının kazandırılarak, eğitimde ulaşmak istediğimiz kaliteyi 2023 vizyonuna yakışır bir seviyeye ulaştırmalıyız. Daha güçlü bir Türkiye için eğitim altyapısını oluşturmalıyız” dedi.
Eğitimcilerin talepleri
Öğretmenlerin maaşları yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmalı. 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde öğretmenlere bir maaş ikramiye verilmeli. Öğretmenlere ödenen eğitim öğretime hazırlık ödeneği, tüm eğitim çalışanlarına ödenmeli ve en az bir maaş tutarında olmalı. Öğretmenlere toplu taşıma araçları ücretsiz olmalı. Öğretmenlere kira yardımı verilmeli. 3600 ek gösterge hakkı tanınmalı. Vergi dilimi yüzde 15’te sabitlenmeli. Yönetici atamalarında liyakat esas alınmalı.
