TÜYAP İzmir Kitap Fuarı'nın sonuncusu 2019 yılında gerçekleşmişti. 2020 yılında 11-19 Nisan 2020 tarihleri arasında 25. kez  düzenleneceği duyurulan fuar pandemi koşulları nedeniyle 28 Kasım - 6 Aralık 2020 tarihine ertelenmişti. Fuar gerçekleşmedi.

Bu bölümde, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin fuarcılık şirketi İZFAŞ'ın kitap dostlarını sevindirecek bir hazırlığından da söz edelim. Kurumun internet sitesinin fuar ve etkinlik takvimi bölümünde 28-30 Mayıs 2021 tarihleri arasında "İzmir Sanal Kitap Günleri" düzenleneceği belirtiliyor. Ancak etkinliğin içeriğine ilişkin bir ayrıntı şimdilik yer almıyor. Yıl boyunca büyük ilgi gören, uluslararası nitelikte fuarlar gerçekleştiren İZFAŞ'ın duyurduğu kitap günlerinin hem okurları mutlu edecek hem de ciddi sıkıntı yaşayan yayınevlerine ve sektöre  soluk aldıracak bir etkinlik olmasını dileyelim.

***

Tarihçi Siren Bora'nın yeni kitabı İzmir'in de biyografisi

Birinci Juderia - İzmir'in Eski Yahudi Mahallesi

İzmir ve çevresindeki Yahudi topluluklarının tarihi üzerine araştırmalarıyla tanınan tarihçi Siren Bora'nın yeni kitabı "Birinci Juderia - İzmir'in Eski Yahudi Mahallesi" kitabı Gözlem Yayınları'ndan çıktı. Kitap İzmir Musevi Cemaati Vakfı Yayınları tarafından basılan ve cemaatin İzmir ve çevresinde yaşayan yahudilerin kültürel, sosyolojik ve tarihi özelliklerini içeren kitaplar dizisinin ilki olma özelliğini de taşıyor.

Tarihçi Siren Bora'nın bu kitabı da daha önce yayımlanmış kitapları gibi arşiv ve belgelerden yararlanılarak hazırlanmış. Kitap, emek yoğun bir çalışmanın ürünü. İzmir'in en eski yerleşiklerinden biri olan İzmir Yahudi Cemaati'nin eski mahallesi, Birinci Juderia'nın 430 yıllık biyografisinin kaleme alındığı kitap aynı zamanda İzmir tarihinin de bir bölümü. Bora, İzmir'in ticari yaşantısını Antik Dönem'den itibaren anlatmaya başladığı kitabına ilişkin "İzmirli olmak İzmir'e komple sahip çıkmak demek. İzmir'in antik tarihine sahip çıkmak, İzmir'de yaşayan her etnik kökenden ve her dinden insana sahip çıkmak, her dinden ve her etnik kökenden her kuruma her yapıya sahip çıkmak demek. Dolayısıyla İzmir'i İzmir yapan, İzmir'i diğer Anadolu kentlerinden farklı kılan, kentin geçmişinde sahip olduğu toplulukların varlıkları, kurumları, kültürleri, İzmir'e kattıkları ya da İzmir'den aldıkları ya da İzmir'den giderken yanlarında götürdükleri İzmir'i eksik bıraktıkları her şey. Bu yüzden Yahudi tarihi içinde İzmir'in tarihinin bir bölümü anlatılmış oluyor" diyor.

Yahudi cemaatinin 16'ncı yüzyılın sonları ile 17'nci yüzyıl başlarında yaşamaya başladığı Birinci Juderia, Basmane’den Kadifekale eteklerine, Kadifekale eteklerinden Havra Sokağı Pazarı’na, oradan da İzmir’in kalbi sayılan ve dünyanın en eski çarşılarından biri olan Kemeraltı Çarşısı'na kadar uzanıyor. Siren Bora, söz konusu bölgenin Geç Bizans Dönemi'nden Osmanlı'ya miras kalan bir yerleşim yeri olduğuna ve bir kısmının bugün Smyrna kazı alanının içinde kaldığına değiniyor.

Kitap bir hafiye gibi izi sürülmüş daha önce bilinmeyen yeni sinagogları, Havra Sokağı'nda bulunan ve duvarı üzerindeki üzüm salkımı kabartmasıyla dikkat çeken bir şaraphaneyi, ayakta kalabilmeyi başarmış birkaç eğitim kurumunu görünür kılması açısından da önemli. Bu mekanlar ayrıntılarıyla anlatılıyor kitapta. Kitabın önsözünde Türkiye Hahambaşı Rav İsak Haleva ile İzmir Musevi Cemaati Vakfı adına Sami Azar'ın görüşlerinin yer alması kitabın Türkiye Yahudileri açısından da önemli olduğunu gösteriyor.

BELGELERE DAYANAN BİR ESER

Tarihçi Siren Bora kitabını hazırlarken Kudüs, Paris, İstanbul ve İzmir kentlerindeki arşiv belgelerinden, İzmir'e gelen seyyahların gözlemlerinden, Osmanlı Arşivleri'nden yararlanmış. Bu arşivlerden ve Bora'nın kendi arşivinden derlenmiş fotoğraflar, harita, belge ve gravürler de okurla paylaşılmış. Kitabın sonunda yer alan ve İzmir'in 1913 yılındaki durumunu gösteren harita bu belgelerden biri. Kitapta dikkat çekici belgelerden bir diğeri de Kudüs'teki arşivde bulunan Talmud Tora Okulu'na ait anı defteri. Bu "Defter-i Hatırat"ın son sayfasında okulu 19 Mart 1923 yılında ziyaret eden Kazım Karabekir Paşa'nın kendi el yazısıyla yazdığı ziyarete ilişkin notu ve imzası bulunuyor.

Siren Bora'nın kitabında bölgenin İzmir topografyasındaki yeri, cemaatın kuruluş koşulları, İzmir'in yaşadığı deprem ve yangınların İzmir ve Birinci Juderia üzerindeki etkileri, Çizye Defterleri'nde kayıtlı Yahudi vergi mükellefleri, 19'uncu ve 20'nci yüzyıllarda Birinci Juderia'daki değişimler, bu bölgede kurulan yedi Yahudi Mahallesi, Şer'iye Sicilleri, Askerlik Bedeli Cetvelleri, sinagoglar, okullar, hastaneler, hahamhane, yetimhane, lazaretto yapıları ayrıntılı bir şekilde anlatılıyor.

Siren Bora, İzmir Musevi Cemaati Vakfı Yayınları arasında yayınlanacak diğer kitaplarından da söz ediyor. Bora, "Bu kitabın ardından daha önce APİKAM tarafından yayınlanan 'Hahambaşı Hayim Palaçi ve İzmir Yahudileri' kitabım ile 'Karataş Hastanesi ve Çevresinde Yahudi İzleri' kitabımın geliştirilmiş ve gözden geçirilmiş ikinci baskıları yapılacak. Özellikle Karataş kitabına ekleyeceğim ve düzeltme yapacağım çok konu var. 'İzmir Yahudilerinin Tarihi 1908-1923' başlıklı doktora tezimin kitabı yeniden basılacak. Ardından da 'İzmir Yahudi Tarihi' kitabını kaleme alacağım" diyor.

Siren Bora'ya, “İzmir tarihine meraklı kişilerin kitapta anlatılan noktalar, İzmir'de güzel bir gezi rotası olmaz mı?" diye soruyorum. Kitap tanıtımıyla birlikte bu projenin de gündeme geldiğini, ancak pandemi nedeniyle şimdilik ertelendiğini söylüyor.

***

Yeni Çıktı

Nutuk / Açıklamalı Metinler ve Günümüz Türkçesi ile Hazırlayan Coşkun Türkan / Varyant Yayınları

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölümü Öğretim Görevlisi Coşkun Türkan tarafından hazırlanan, "Açıklamalı Metinler ve Günümüz Türkçesi ile Nutuk" kitabı Varyant Yayınları tarafından yayımlandı. Nutuk'u "Türk toplumunun kurtuluş - kuruluş süreçlerine odaklanan, bir eylem adamı olarak Türk ulus-devletinin kuruluşuna liderlik eden Mustafa Kemal'in, bu süreci 15-20 Ekim 1927 tarihleri arasında aktarması ve bir anlamda yazması" diye nitelendiren ve "Bir hesaplaşma ve hesap verme metni" olarak ele alınabileceğini belirten Coşkun Türkan, hazırladığı kitapla ilgili şu bilgileri veriyor:

“Mustafa Kemal'in, önceden hazırlıklar yaparak kaleme aldığı ve belgelerle desteklediği bu metin, yer yer "hesaplaşmalar" ve ele alınan olaylar arasında geçişlilikler barındırdığından, bu alanda derinlemesine bir bilgi birikimine sahip olmayan okuyucuların zaman zaman gelişmeleri kaçırması mümkün olabilmektedir. Bu düşünceyle Nutuk'u, belirli bölümlere ayırdık ve bu bölümlerin başına döneme ilişkin açıklayıcı metinler yerleştirdik. Açıklamalı bölümler halinde ve günümüz Türkçesiyle akıcı bir anlatıma kavuşan metin, Türk Devrimi'nin daha iyi bir şekilde anlaşılmasına katkı sunmaktadır.”

***

İzmir Kitaplığı

İzmir'de Kitapçılık (1839-1928) / Erkan Serçe / Kent Kitaplığı

Erkan Serçe'nin İzmir Büyükşehir Belediyesi Kent Kitaplığı'ndan çıkan "İzmir'de Kitapçılık - (1839-1928)" kentin kitap, matbaa ve kütüphanecilik tarihine dikkat çekiyor. Serçe kitabında, "Türkçe ilk kitap ne zaman basılmış, İzmir'deki ilk matbaalar, gayrimüslim matbaaları hangileriydi, kitap basım işi nasıl bir gelişme göstermiştir? Matbaalar ne zaman açılmaya başlamıştır. İzmir’in belli başlı kitapçıları hangileridir? Harf Devrimi’ne dek İzmir’de kaç kitap basılmıştır? İzmir’in kültürel varlığını günümüze taşıyan bir Milli Kütüphane kurulması düşüncesi nasıl olgunlaşmış ve bu kütüphane nasıl kurulmuştur?" sorularına yanıt arıyor. Kitapta 100 yılı geride bırakan İzmir'in en eski kitapçılarından Konak'taki Yavuz Kitabevi'nin kuruluşundan da söz ediyor. Erkan Serçe, Ragıbzade Ailesi'ne Atatürk tarafından "Kitapçı" soyadının verildiğini, bir dönem Yavuz Kütüphanesi olarak anılan kitapçının kentin günümüze kadar varlığını sürdürebilmiş en eski kitapçısı olduğunu anımsatıyor.

***

Ben ne okudum?

Fıkralar... Fıkracılarımız / Şakir Süter / Başlık Yayın Gurubu

Merhum Bergamalı gazeteci-yazar Şakir Süter'in "Fıkralar, Fıkracılarımız" kitabı, yazarın 17 yıllık köşe yazıları içinde yer alan fıkralardan derlenmiş. Süter, kitabının girişinde Türkiye'nin zengin bir fıkra kültürü olduğunu ve okuyucularından değişik yollarla kendisine gelen fıkraları, günlük yazılarında bütün okurlarıyla paylaştığını anlatmış. "Aralarında gerçekten bize özgü yerli fıkralar çoktu" diyen Şakir Süter'in kitabında dönemin siyasetçilerinden bilim adamlarına farklı görüşten çok sayıda sanatçı, öğretmen, esnaf, doktor fıkraları yer almış. 2007 yılında yitirdiğimiz değerli meslek büyüğümüzün insanı yer yer kahkahaya boğan, çoğu taşlama niteliğindeki fıkralardan oluşan kitabını bize ulaştıran ağabeyi Ali İhsan Süter'e teşekkür ediyorum.

Gazeteciliğe 1970 yılında Akşam Gazetesi'nde muhabir olarak başlayan Şakir Süter, değişik gazetelerde muhabir, haber müdürü, yayın koordinatörü ve yazar olarak çalıştı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Balotaj Kurulu'nda başkanlık ve TGC yönetim kurulu üyeliği yapan Süter bir dönem İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde de gazetecilik dersleri verdi.

***

Çok satanlar

Veba Geceleri - Orhan Pamuk - Yapı Kredi Yayınları

Yakın Tarihin gerçekleri - İlber Ortaylı - Kronik

Seyir - Piraye - Mona Kitap

Küllerin Günü - Jean-Christophe Grange - Doğan Kitap

Empodeklesin Dostları - Amin Maalouf - Yapı Kredi Yayınları

No:26 - Beyza Alkoç - İndigo Kitap

Gitmeli Miyim Kalmalı Mıyım? - Hakan Mengüç - Destek Yayınları

Var Mısın? - Doğan Cüceloğlu - Kronik Kitap

Pusula - Sinan Meydan - İnkılap Kitabevi

Zamanı Yaşamak - Oktay Dikmen - Meşe Kitaplığı

Bu liste Kırmızı Kedi, Pan, Remzi ve Yakın Kitabevi katkısıyla oluşturuldu.