Hollywood’un dünyaca tanınan yıldızlarından George Clooney, ailece derin bir kayıp yaşadı. Ünlü oyuncunun, bir süredir kanser tedavisi gören ablası Adelia “Ada” Zeidler, ABD’nin Kentucky eyaletinde tedavi gördüğü sağlık merkezinde hayatını kaybetti. Clooney, vefat haberinin ardından yaptığı duygusal açıklamada, ablasını “kahramanım” sözleriyle andı.
Sessiz bir mücadele
Ailesi ve yakın çevresi tarafından büyük bir sevgiyle anılan Adelia “Ada” Zeidler, hastalığıyla mücadelesini gözlerden uzak sürdürmeyi tercih etti. Son günlerini, Kentucky’nin Augusta kentinde, sevdiği insanların çevresinde geçirdi. Zeidler’in vefatı, Clooney ailesinde ve onu tanıyan herkesin yüreğinde derin bir boşluk bıraktı. Kanserle mücadele sürecindeki direnci ve hayata tutunma azmi, yakınları tarafından saygıyla hatırlanıyor.
“Benim kahramanımdı”
Kardeşinin kaybının ardından konuşan George Clooney, yaşadığı üzüntüyü içten ifadelerle dile getirdi. Clooney, ablasının cesareti ve mizah duygusuyla hastalığa karşı verdiği mücadeleyi vurgulayarak, “Ablam Ada benim kahramanımdı. Cesaret ve mizahla kanserle mücadele etti. Bu kadar cesur birini hiç tanımadım. Amal ve ben onu çok özleyeceğiz” dedi. Bu sözler, Zeidler’in yalnızca ailesi için değil, tanıyan herkes için ilham kaynağı olduğunu bir kez daha gösterdi.
Aile kökleri ve Los Angeles yılları
Adelia “Ada” Zeidler, 2 Mayıs 1960’ta Los Angeles’ta dünyaya geldi. Babası, gazeteci ve televizyon sunucusu Nick Clooney, annesi ise yazar Nina Bruce Warren idi. Ailesinin medya ve edebiyatla iç içe dünyası, Zeidler’in entelektüel yönünü erken yaşlarda besledi. Büyükannesinin adını taşıyan Ada, çocukluk ve gençlik yıllarında sanata ve okumaya olan ilgisiyle dikkat çekti.
Eğitime adanmış bir yaşam
Zeidler, yalnızca ünlü bir ismin ablası olarak değil, eğitime adanmış bir yaşamın da sahibi olarak tanındı. Ölüm ilanında, onun yetenekli bir sanatçı olduğu ve uzun yıllar Augusta Bağımsız Okulu’nda ilkokul resim öğretmeni olarak görev yaptığı bilgisi yer aldı. Öğrencileri tarafından sevgiyle anılan Zeidler, sanatı bir ifade alanı olmanın ötesine taşıyarak çocukların hayal gücünü besleyen bir rehber oldu.
Lise yıllarında gösterdiği akademik başarılar, Zeidler’i Ulusal Başarı Bursu ile buluşturdu. Bu dönemden itibaren okuma sevgisi hayatının merkezinde yer aldı. Yerel bir kitap kulübünde aktif rol üstlenmesi, onun paylaşımcı ve öğrenmeye açık karakterinin bir yansımasıydı. Zeidler için bilgi, yalnızca bireysel bir kazanım değil, paylaşıldıkça çoğalan bir değerdi.
