Spor basınının duayen isimlerinden Faik Çetiner, 69 yaşında yaşamını yitirdi. Uzun yıllar boyunca hem yazılı basında hem de televizyon ekranlarında sporun nabzını tutan usta gazeteci, geçirdiği kalp krizi ve by-pass ameliyatının ardından sağlık sorunlarıyla mücadele ediyordu.
Spor basınının hafızasıydı
Türk spor basınının en tanınan kalemlerinden biri olan Faik Çetiner, sadece haberleriyle değil, kendine özgü anlatımı ve renkli kişiliğiyle de tanınıyordu. Çetiner, yıllar boyunca spor kamuoyunun saygısını kazanmış, kuşaklar boyu gazetecilere ilham vermiş bir isimdi. 2023 yılında geçirdiği kalp krizi sonrasında by-pass ameliyatı olan Çetiner, uzun süredir sağlık sorunlarıyla mücadele ediyordu. Ne yazık ki, 25 Ekim 2025 tarihinde hayata veda etti.
Basın serüveni 50 yıla yakın sürdü
1956 yılında İstanbul’da doğan Faik Çetiner, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nden mezun olduktan sonra, 1975 yılında Tercüman Gazetesi’nde gazetecilik kariyerine adım attı. Tam 15 yıl boyunca burada spor servisinde görev yaptı. Ardından 1990 yılında Meydan Gazetesi’ne geçti ve burada da başarılı haberleriyle adından söz ettirdi. Çetiner, Türk spor basınının en üretken isimlerinden biri olarak onlarca önemli habere imza attı.
“Bizim Stadyum” ile bir televizyon klasiğine imza attı
Faik Çetiner’in adı, 1990’lı yıllardan itibaren televizyon izleyicisinin hafızasına “Bizim Stadyum” programıyla kazındı. 1994 yılında Kanal 6 ekranlarında başlayan bu program, zamanla bir klasik haline geldi. Tam 19 yıl boyunca kesintisiz yayınlanan program, HBB, ATV, TRT 1, Flash TV, Cine5, Kanaltürk, TV8, Habertürk ve Ekotürk gibi birçok kanalda seyirciyle buluştu. Çetiner’in enerjisi, spor bilgisinin derinliği ve kendine has yorum tarzı, programı dönemin en çok izlenen spor yayınlarından biri haline getirdi.
Kalemi son olarak Fanatik’teydi
Faik Çetiner, son yıllarında Fanatik Gazetesi kadrosunda yer alarak gazetecilik mesleğine tutkuyla devam etti. Yazılarında hem güncel spor olaylarını hem de futbolun geçmişine dair unutulmaz anıları paylaşıyordu. Çetiner, Türk spor basınında bir dönemin sembolü olarak hatırlanacak; hem meslektaşlarının hem de sporseverlerin belleğinde iz bırakacak bir isim olarak anılmaya devam edecek.
