Türk müziğinin unutulmaz sanatçısı Ferdi Tayfur, 2 Ocak 2025’te hayatını kaybetmeden önce aile içinde büyük bir hukuki sürecin fitilini ateşledi. Tayfur’un, kızı Tuğçe Tayfur’un giyim mağazasında kendi soyadını taşıyan “Tayfur” markasının izinsiz kullanıldığını öne sürerek damadı Muhammet Aydın’a dava açtığı ortaya çıktı. Dava dosyasında, markanın haksız kazanç sağlamak amacıyla kullanıldığı ve kamuoyunda oluşan güven duygusunun istismar edildiği iddia edildi.
Marka davasında ilk duruşma yapıldı
İstanbul 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmada, tarafların avukatları hazır bulundu. Dava dosyasındaki eksik evrakların tamamlanması için duruşma 10 Temmuz’a ertelendi. Mahkemeye sunulan dilekçelerde, “Tayfur” ibaresinin ticari olarak kullanılmasıyla ilgili ciddi maddi kayıplar yaşandığı, bayilerin kapanma noktasına geldiği ve şirketin ticari itibarının zedelendiği belirtildi.
Muhammet Aydın: “Eşine şirket hediye eden bir adam olarak davaların içine çekildim”
Duruşma sonrası açıklama yapan Muhammet Aydın, “Dava süreci boyunca sessiz kalmaya çalıştım. Kayınpederim vefat edene kadar dosyaya vekalet sunmamıştım. Ancak mirasçılar, benim sermayesini yatırdığım şirkete ortak olmak isteyince kendimizi savunmak zorunda kaldık. Her Türk erkeği gibi eşine bir şirket hediye ettim, bir marka kurdum. Sonrasında bu davaların içine çekildim,” diyerek yaşananlara dair kendi bakış açısını paylaştı.
Ailede miras ve marka çatışması
Ferdi Tayfur’un avukatlarının mahkemeye sunduğu itirazlarda, “Tayfur” markasının izinsiz kullanımıyla haksız ticari avantaj sağlandığı ve bu durumun hem manevi hem de maddi zararlar doğurduğu vurgulandı. Aydın cephesi ise, dava nedeniyle verilen tedbir kararlarının şirketi ve aileyi milyonlarca lira zarara uğrattığını, birçok bayinin kapanma riskiyle karşı karşıya kaldığını belirtti.
Dava sürecinde neler yaşandı?
Dava dosyasına göre, Ferdi Tayfur’un vefatından önce açtığı bu marka davası, ölümünün ardından mirasçıların da sürece dahil olmasıyla daha karmaşık bir hal aldı. Aydın’ın avukatları, davanın usulden reddedilmesi gerektiğini savunuyor. Mahkeme, eksik hususların giderilmesi ve yeni delillerin sunulması için bir sonraki duruşmaya kadar taraflara süre verdi.