Gazeteci Fatih Altaylı, 22 Haziran’da katıldığı bir YouTube yayını sırasında sarf ettiği sözlerin ardından gözaltına alınarak tutuklanmıştı. Altaylı’nın canlı yayındaki ifadeleri, Cumhurbaşkanına yönelik tehdit olarak değerlendirilmiş ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturma kapsamında hakkında kapsamlı bir iddianame hazırlanmıştı.
İddianame tamamlandı, ceza talebi netleşti
Soruşturmayı yürüten savcılık, gazeteci hakkında hazırladığı iddianameyi mahkemeye sundu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen iddianamede, Altaylı’nın Türk Ceza Kanunu’nun 310/2 maddesiyle bağlantılı olarak 106/1 maddesinden yargılanması istendi. Savcılık, Altaylı’nın "Cumhurbaşkanını tehdit" suçunu işlediğini belirterek en az 3 yıldan 7,5 yıla kadar hapis cezası talebinde bulundu.
Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunuyor
Fatih Altaylı, tutuklama kararının ardından Silivri Cezaevi'ne gönderilmişti. Tutuklama kararına yönelik herhangi bir adli kontrol veya alternatif tedbir uygulanmadan doğrudan cezaevine sevk edilen Altaylı’nın ilk duruşma tarihinin önümüzdeki haftalarda açıklanması bekleniyor.
Yayında ne demişti?
Söz konusu soruşturmanın temelini oluşturan ifadeler, Altaylı’nın katıldığı bir YouTube yayınında yöneltilen soruya verdiği yanıt sırasında kayda geçti. Programda, izleyicilerden birinin “Cumhurbaşkanı Erdoğan ölene kadar görevde kalmalı mı?” sorusuna karşılık Altaylı şu sözleri sarf etmişti:
“Yakın geçmiş değil, uzak geçmişe bak. Bu millet padişahını boğmuş bir millettir. Az buz değildir öldürülen, suikasta kurban giden Osmanlı padişahı… Suikast demeyelim de komploya kurban giden, boğazlanan ya da intihar etti süsü verilen Osmanlı padişahı.”
Bu açıklamalar, savcılık tarafından doğrudan Cumhurbaşkanını hedef alan bir tehdit unsuru olarak değerlendirildi. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, bazı çevrelerin Altaylı’nın açıklamalarını “ifade özgürlüğü” çerçevesinde değerlendirmesini manipülasyon olarak nitelendirdi. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Türk Ceza Kanunu’nun 106. maddesi uyarınca tehdit bir suçtur. Tehdidin, ifade özgürlüğü kisvesi altında sunulması hukuki gerçekliğe aykırıdır. Altaylı’nın yayındaki ifadeleri, doğrudan Sayın Cumhurbaşkanımızı hedef almıştır. Bu tür ifadeler, hukuk devleti sınırları içinde asla kabul edilemez.”