Tıpta 'jinekomasti' olarak adlandırılan erkeklerdeki meme büyüklüğü şikâyetinin, günümüzde erkeklerin yarısını etkileyen bir sağlık sorunu haline geldiğini söyleyen İSÜ Medical Park Gaziosmanpaşa Hastanesi'nden Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Yakup Çil, sorunun nedenleri ve tedavisi hakkında açıklamalarda bulundu.


ERKEKLERİN PSİKOLOJİSİNİ OLUMSUZ ETKİLEYEBİLİR

Ergenlik döneminde hormonal değişiklikler ile erkeklerde meme büyüklüğünün meydana geldiğini ve genelde fizyolojik meme büyümesi olarak nitelendirilen bu meme büyüklüğünün kendiliğinden zaman içinde geçtiğinin altını çizen Prof. Dr. Yakup Çil, “Ergenlikten sonraki yaşlarda meydana gelen meme büyümesinin geçmeyip devam etmesi durumunda tedavi edilmesi gerekmektedir. Çoğu genç erkek plaja giderken memelerinin büyük olmasından dolayı sorun hissettiğini, memesindeki büyüklüğün psikolojisini bozduğunu ifade ederek doktora başvurmaktadır. Jinekomasti olarak adlandırılan bu durum erkekte iyi huylu meme büyümesini ifade etmektedir. Hormonal nedenlerden, kullanılan ilaçlara kadar birçok neden erkeklerde meme büyüklüğüne yol açabilmektedir" diye konuştu.


JİNEKOMASTİ VARSA DOKTORA BAŞVURULMALI


Bir kişide jinekomasti varsa öncelikle doktora başvurması ve meme büyüklüğüne neden olabilecek ilaç kullanımı, vücutta meme büyüklüğüne neden olabilecek hastalıkların araştırılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Çil, “Jinekomastiye sahip kişilerin büyük bir kısmında altta yatan neden bulunamamaktadır. Modern yaşamın getirdiği beslenme tarzı gibi birçok neden tüm vücutta olduğu gibi memelerde de büyümeye neden olabilmektedir" şeklinde konuştu.


1 YILI GEÇTİĞİ HALDE KÜÇÜLMEZSE CERRAHİ YAPILABİLİR

Jinekomasti tedavisinin nasıl yapıldığından bahseden Prof. Dr. Çil, “Meme büyümesine neden olabilecek altta yatan başka bir hastalık tespitinde, altta yatan hastalık tedavi edilmelidir. Hormonal problemlerin de tedavi edilmesi gerekir. Memelerdeki büyüme küçülmeyip 1 yıldan uzun süre büyüklüğünü koruması durumunda cerrahi tedavi seçeneği düşünülebilir" ifadelerini kullandı.


EREKLERDE DE MEME KANSERİ GÖRÜLEBİLİR

Jinekomasti cerrahisi tedavisinin nasıl yapıldığını anlatan Prof. Dr. Çil, şu bilgileri paylaştı:

“Öncelikle yapılacak olan meme ultrasonografisi, gerekli durumlarda meme tomografi ve MR tahlili ile meme dokusunun yapısı ortaya konmalıdır. Memede kitle olup olmadığı muayene edilmeli, erkeklerde de meme kanseri görülebileceği akıldan çıkarılmamalıdır. Meme yapısı ortaya konulduktan sonra yapılan cerrahide, meme dokusu yumuşak kıvamda ise ultrason dalgalarının kullanıldığı vaser liposuction veya lazer ışınlarının kullanıldığı lazer liposuction işlemleri ile meme küçültme işlemi gerçekleştirilebilir."


LIPOSUCTION TERCİH EDİLEBİLİR


Meme bölgesine uygulanan liposuction (liposaksın) işlemi hakkında bilgi veren Prof. Dr. Çil, “Liposuction her meme bölgesinde yapılan yaklaşık bir veya iki 5 mm uzunluğundaki kesi gerçekleştirilir. İşlem özel olarak üretilmiş ince liposuction kanülleri yardımı ile gerçekleştirilmektedir. Bu yöntem ile kişilerde zaman içerisinde belli olmayan kesi izi oluşmaktadır. Ameliyattan sonra en az 3-4 hafta meme bölgesine baskı yapacak özel üretim liposuction korselerini giyilmesi faydalıdır. Eğer meme büyüklüğü çok fazla ve yapılacak olan liposuctiondan sonra kişilerde cilt fazlalığının kalacağı değerlendirilirse açık cerrahi işlem gerekli olmaktadır" açıklamasında bulundu.


CERRAHİ İŞLEM YAKLAŞIK 3 SAAT SÜREBİLİR


Çok büyümüş erkek memesinin de kadınlarda uygulanan meme küçültme cerrahi teknikleri ile tedavi edildiğini dile getiren Prof. Dr. Çil, “Bu durumda kadınlarda meme küçültme ameliyatı sonrası oluşan meme küçültme ameliyatı izlerinin benzeri erkeklerin göğüs bölgesinde kalmaktadır. Cerrahi tedavi sonrası giyilen özel korseler meme bölgesindeki şişliklerin daha çabuk geçmesine ve daha düz görünümlü göğüs yapısı elde edilebilmesine katkı sağlayabilmektedir. Cerrahi işlem yaklaşık 3 saat içerisinde genel anestezi ile (hasta uyutularak) gerçekleştirilebilmektedir. Ameliyat sonrası bir hafta içinde iş hayatına dönmek mümkün olmaktadır. Ameliyatlardan sonra hastaların diyetlerine özen göstermeleri önemlidir. Aşırı yemek sonrası alınan kilolar, yapılan cerrahi işlemi olumsuz yönde etkileyebilmektedir" diyerek sözlerini noktaladı.

Kaynak: dha