Üç Kız Kardeş heyecanlı bir final ile ekrana veda ediyor Üç Kız Kardeş heyecanlı bir final ile ekrana veda ediyor

Tiyatro, sinema ve televizyon oyuncusu Enis Arıkan, Zorlu PSM’de sahnelenen ‘Balina’ adlı oyunda Charlie karakterine hayat veriyor. Oyun, Herman Melville’in ünlü romanı ‘Moby Dick’ ile bağlantılı olarak bir ailenin dramını anlatıyor. Enis Arıkan, oyunun yönetmeni İbrahim Çiçek, rol arkadaşları Şebnem Bozoklu, Yağız Can Konyalı, Helin Kandemir ve Emine Evirgen ile birlikte oyunun hazırlık sürecini, sahne deneyimini ve izleyici tepkilerini anlattı.

Oyunun konusu nedir?

Enis Arıkan: Oyun, bir ailenin trajik hikayesini anlatıyor. Charlie, ailesini kaybetmiş, yalnız kalmış, depresyona girmiş, intihara meyilli bir genç. Babası, Moby Dick romanının yazarı Herman Melville’in torunu. Charlie, babasının ölümünden sonra onun evine taşınıyor ve orada romanın kahramanı Ahab’ın kılıcını buluyor. Bu kılıç, onun hayatını değiştiriyor. Charlie, kılıcı kullanarak kendine yeni bir dünya kuruyor. Ama bu dünya, gerçeklikten uzak, tehlikeli ve yıkıcı bir dünya. Charlie, kendini Moby Dick’in peşindeki Ahab gibi hissediyor ve hayatını bir balina avına dönüştürüyor. Bu arada, Charlie’nin annesi, ablası ve en yakın arkadaşı da onu kurtarmaya çalışıyorlar. Ama Charlie, onlara da zarar veriyor. Oyun, Charlie’nin sonunda balinayı bulup bulamayacağını, ailesiyle barışıp barışamayacağını ve hayata tutunup tutunamayacağını gösteriyor.

Oyunun hazırlık süreci nasıl geçti?

Enis Arıkan: Oyunun hazırlık süreci çok yoğun ve zorlu geçti. Oyun, Zorlu PSM, Craft ve Freestage ortak prodüksiyonu olarak sahneye kondu. Oyunun yönetmeni İbrahim Çiçek, çok başarılı ve yetenekli bir yönetmen. Oyunun metnini de kendisi yazdı. Oyunun provaları, Zorlu PSM’de başladı. Provalar, yaklaşık iki ay sürdü. Provalarda, hem metni hem de karakterleri çalıştık. Oyun, çok katmanlı ve derin bir oyun. Hem dramatik hem de komik yönleri var. Oyunun müzikleri, sahne tasarımı, ışık tasarımı, kostüm tasarımı da çok önemliydi. Bunların hepsi, oyunun atmosferini ve duygusunu yansıtıyordu. Oyunun ekibi, çok profesyonel ve uyumlu bir ekipti. Rol arkadaşlarım Şebnem Bozoklu, Yağız Can Konyalı, Helin Kandemir ve Emine Evirgen, hepsi çok başarılı ve sevgili oyuncular. Onlarla birlikte çalışmak, çok keyifli ve öğreticiydi. Oyunun hazırlık sürecinde, hepimiz çok emek verdik, çok terledik, çok yorulduk ama çok da eğlendik.

Sahnede Charlie karakterini canlandırmak nasıl bir deneyim?

Enis Arıkan: Sahnede Charlie karakterini canlandırmak, hem fiziksel hem de ruhsal olarak düşündüğümden daha zorlu bir deneyim oldu. Charlie, çok karmaşık ve çelişkili bir karakter. Hem çok sevimli hem de çok korkunç. Hem çok komik hem de çok acıklı. Hem çok zeki hem de çok deli. Charlie’yi oynamak, bana çok farklı duygular yaşattı. Charlie, sahnede çok hareketli, çok enerjik, çok çılgın bir karakter. Sürekli koşuyor, zıplıyor, bağırıyor, kılıç sallıyor, dans ediyor, şarkı söylüyor. Bu da beni fiziksel olarak çok yordu. Ama aynı zamanda, Charlie’nin iç dünyası da çok derin, çok karanlık, çok yalnız. Charlie, çok acı çekiyor, çok mutsuz, çok umutsuz. Bu da beni ruhsal olarak çok etkiledi. Charlie’yi oynamak, bana çok büyük bir oyunculuk zevki verdi. Ama aynı zamanda, bana çok büyük bir oyunculuk sorumluluğu da yükledi. Charlie’yi canlandırırken, hem kendimi hem de seyirciyi çok iyi yönetmem gerekiyordu. Seyirciyi hem güldürüp hem de ağlatmam gerekiyordu. Seyirciyi hem eğlendirip hem de düşündürmem gerekiyordu. Seyirciyi hem Charlie’ye yakınlaştırıp hem de Charlie’den uzaklaştırmam gerekiyordu. Bu da çok zor bir işti.

Oyunun izleyici tepkileri nasıl?

Enis Arıkan: Oyunun izleyici tepkileri, çok olumlu ve çok güzel. Oyunu izleyenler, hem çok eğlendiklerini hem de çok duygulandıklarını söylüyorlar. Oyunu izleyenler, hem çok güldüklerini hem de çok ağladıklarını söylüyorlar. Oyunu izleyenler, hem çok şaşırdıklarını hem de çok etkilendiklerini söylüyorlar. Oyunu izleyenler, hem Charlie’yi çok sevdiklerini hem de Charlie’den çok korktuklarını söylüyorlar. Oyunu izleyenler, hem oyunun metnini hem de oyunun sahnelemesini çok beğendiklerini söylüyorlar. Oyunu izleyenler, hem oyuncuların performanslarını hem de oyunun ekibinin çalışmasını çok takdir ettiklerini söylüyorlar. Oyunu izleyenler, hem oyunun komik yönlerini hem de oyunun dramatik yönlerini çok anlamlı bulduklarını söylüyorlar. Oyunu izleyenler, hem oyunun bize kendimizi hem de oyunun bize hayatı sorgulattığını söylüyorlar. Oyunu izleyenler, hem oyunun bize umut verdiğini hem de oyunun bize uyarıda bulunduğunu söylüyorlar. Oyunu izleyenler, hem oyunun bize çok şey öğrettiğini hem de oyunun bize çok şey unutturduğunu söylüyorlar. Oyunu izleyenler, hem oyunun bize çok yakın olduğunu hem de oyunun bize çok uzak olduğunu söylüyorlar. Oyunu izleyenler, hem oyunun bize çok tanıdık geldiğini hem de oyunun bize çok yabancı geldiğini söylüyorlar. Oyunu izleyenler, hem oyunun bize çok gerçekçi göründüğünü hem de oyunun bize çok fantastik göründüğünü söylüyorlar. Oyunu izleyenler, hem oyunun bize çok güzel bir tiyatro deneyimi yaşattığını hem de oyunun bize çok güzel bir hayat dersi verdiğini söylüyorlar.

Kaynak: haber merkezi