Haber/ Didar DEMİRCİ

SML Etiket fabrikasında çalışan 22 işçi, iddiaya göre fabrikadaki işlerin azlığı ve anlaşmalı firmaların sipariş iptalleri gerekçesiyle işten çıkartıldı. Ancak işçilerden DEV TEKSTİL sendikası üyesi Seçil Arı, asıl sebebin sendikaya üye olmaları olduğunu iddia etti. Arı, “Sendikalaştığımızdan dolayı 28 Ocak 2021’de 22 kişi işten çıkarıldık. İşten çıkarılmamıza gerekçe olarak işlerin azlığı ve anlaşmalı firmaların işlerini geri çekmesi olduğu söylendi, ancak aynı süreçte yeni işçiler aldılar. İşe aldıkları işçiler işi öğrendikten sonra da bizi işten çıkardılar” dedi. Öte yandan pandemi döneminde kısa zamanlı çalışma, resmi tatil izinleri ve işin yükü nedeniyle maaşlarına zam istediklerini, bu nedenle fabrika yönetiminin sendikaya karşı tavır aldığını açıklayan Arı, “Bugün direnişimizin 15’inci günündeyiz. Pandemi döneminde işçiler daha az çalışsın diye düzenlemeler yapılırken bizlerin iş yükü arttı. Fakat yemeklerde kısıtlamalara gidildi. Sadece ana yemek verilmeye başlanıldı. 12 saat çalışıyorduk, mesaiye zorlanıyorduk. Resmi tatillerde çalışıyorduk. Asgari ücret alıyorduk. İş yükümüzün çok ağır olmasından dolayı yıpranma payı istedik, onu da vermediler. Oyaladılar! Şimdi de sendikalı olduğumuz için işten çıkardılar” şeklinde konuştu.

“Cezayı rüşvet olarak kullandılar”

Fabrika yönetiminin işçilerle tek tek görüştüğünü ve bu görüşmelerde işten çıkarma yasağı nedeniyle ödeyeceği para cezasını işçiye vermeyi teklif ettiğini iddia eden Arı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Fabrika yönetimi tek tek işçilerle görüştü. Yönetim, işten atmanın cezası olduğunu hatırlatarak, 'bu cezayı size verelim siz kendi isteğinizle işten ayrılın' dedi. Tazminatımızın yanı sıra devlete ödemeleri gereken cezayı da bize vereceklerini söylediler. 2 kuruş tazminat bizim için önemli değil. Biz senelerimizi bu şirkete verdik. Sendikal faaliyetimizi de engellemeye çalıştılar. Direnişimiz devam ediyor. Arkadaşlarımıza ulaşmayalım diye servis güzergahını değiştirdiler, fabrikanın önünü şerit ve dubalarla kapattılar. Fabrikayla bizim aramıza duvar ördüler. Yüksek sesle müzik açıp sesimizi bastırmaya çalışıyorlar. Parmaklıklara dokunduğumuzda da 'elinizi kolunuzu kırarız' diye tehdit ediyorlar. Biz mücadelemize devam edeceğiz.”