Kuru Üzüm Konseyi kurulması yeniden gündem geldi. İTB Meclis Üyesi Mehmet Esmer, “Sektörün sorunlarının bir masa etrafında çözülmesi en doğrusudur” dedi.

sinannTürkiye ile birlikte en fazla kuru üzüm üretimi gerçekleştiren ABD'nin üzüm üretimini azaltarak Ceviz ve Badem'e yönelmesi Türkiye'nin kuru üzüm üretimi ve ihracatında yeni politikalar geliştirmesini zorunlu kılıyor. Üretici, tüccar, ihracatçı gibi sektör paydaşlarının ortak hareket ederek piyasada oluşacak boşluğu en verimli değerlendirmeleri gerektiğini söyleyen İzmir Ticaret Borsası (İTB) Meclis Üyesi Mehmet Esmer, “Dünyanın en kaliteli üzümünü üretiyoruz. Ayrıca dünyanın bir numaralı üreticisi konumundayız. Ürünümüzün dünya pazarında ekonomik olarak hakettiği değeri bulması gerekiyor. Ama üreticiler, tüccarlar, ticaret borsaları ve ihracatçılar zaman zaman kendi aralarında anlaşmazlığa düşüyorlar ve sektör zarar görüyor. Sektörün sorunlarının bir üst yapılanma ile aynı masa etrafında çözülmesi en doğrusudur” dedi.

ÜST AKIL OLUŞMALI


Sektör paydaşlarının basın yoluyla birbirlerine ithamda bulunmalarının artık sona ermesi gerektiğini vurgulayan Esmer, “ABD'nin sektörden çıkması Türkiye en büyük üretici konumunu sağlamlaştırdı. Bu süreci iyi değerlendirerek hem üzümümüzün hakettiği fiyatı bulmasını hem de pazar payımızı genişletmeyi sağlamalıyız. Sektörün sorunları ve çözüm önerileri yılda 1 defa otelde yapılacak toplantılarla çözülemez. Çözülemiyor da zaten. O nedenle artık bir konsey kurarak ortak üst akıl oluşturulması gerekiyor” diye konuştu. Esmer şöyle devam etti: “Bugün baktığımızda zeytinyağı konseyi, pamuk konseyi var. Üzüm Konseyi kurulmak istendi ama başarılı olamadı. Şimdi yeniden gündeme gelmesi gerekiyor. Bu konsey kurulduğunda sekötrü uluslararası platformlarda temsil edilecek, toplantılara katılacak, durum değerlendirmesi yapacak ve üreticiyi doğru yönlendirecektir.”

İHRACATÇILAR DESTEKLİYOR


Üzüm konseyinin kurulmasını desteklediklerini dile getiren Ege Kuru Meyve Ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Birol Celep ise, “Türkiye'de üretilen çekirdeksiz kuru üzümün yüzde 85-90'ı ihraç ediliyor. Dünya genelinde 110 farklı ülkeye ihracat yapılıyor. En çok ihracat yapılan ülkelerin başında İngiltere diğer AB ülkeleri yer geliyor. İhracat gerçekleştirmediğimiz daha 115 ülke bulunuyor. Aslında dünya pazarının çok büyük bir kısmına şuan üzüm ihraç etmiyoruz. Sektör paydaşları ile birlikte geliştirilecek doğru politikalarla yeni pazarlara ulaşarak şuan 1600 dolar civarından olan satış fiyatımızı yukarılara çekmemiz mümkün” dedi.

Devlet yöneten değil yönlendiren olmalıdır


İçeride ve dışarıda güven sağlayarak istikrarı sürdürülebilir hale getirmek gerektiğinin altını çizen Birol Celep, “Biz sağlıklı bir ürün üretiyoruz. Şekere muadil bir ürün üretiyoruz. Ama pazarlamakta sıkıntı yaşıyoruz. Tabanda çiftçilerin tavanda tüketicilerin bilinçlendirilerek hem üretimin hem de tüketimin artırılması gerekiyor. Bu bağlamda tüm sektör paydaşlarıyla bir araya gelerek ortak politikalar oluşturulmasını destekliyoruz” şeklinde konuştu. Celep, devletin yöneten değil yönlendiren olması gerektiğini de vurgulayarak, “Biz konumuzu biliyoruz, tüm sektör temsilcileri bir araya gelerek sorunlarımızı çözebiliriz. Devletin bizi yönetmesini değil yönlendirmesini bekliyoruz” dedi.