Merkez Bankası'nın kripto parayla ödemeyi yasaklayan düzenlemesi kripto para piyasasında büyük yankı uyandırdı.

Merkez Bankası’nın 16 Nisan tarihli Resmi Gazete’de yayımladığı yönetmelikte, “Ödemelerde doğrudan veya dolaylı şekilde kullanılamaz” ve buna yönelik "hizmet sunulamaz” denildi.

30 Nisan’da yürürlüğe girecek olan yönetmelikte ilk defa yapılan tanımlama ile kripto varlık, “Para, kaydi para, elektronik para, ödeme aracı, menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracı olarak nitelendirilmeyen gayri maddi varlıklar” olarak ifade edildi.

Bu tanımlamayla Merkez Bankası’nın kripto varlıkları “kabul ettiğini” belirten Bahçeşehir Üniversitesi BlockchainIST Kurucu Direktörü Bora Erdamar, "Kripto para potansiyelinin daha iyi hedefler için değerlendirilmesi gerektiğini” söyledi.

Kripto paranın kullanımına neden yasak geldi?

Kısaca, şifrelenmiş, dijital bilgi olarak var olan bir tür para biçimi olarak ifade edilen kripto paralar son yıllarda dünya çapında popüler oldu. En çok bilinen ise, fiyatı 60 bin doların üzerindeki değeriyle Bitcoin.

Özellikle son yıllarda Türkiye’deki ekonominin kötüye gitmesi küçük yatırımcıları da yeni kazanç kapıları bulmaya yöneltiyor. Döviz ve borsa üzerinden yapılan yatırımların yanı sıra kripto paralar da ilgi çeken bir araç olarak görülüyor.

Statista’nın verilerine göre, Türkiye’de kripto para sahibi olanların oranı yüzde 16 ile dünyada 4. sırada yer alıyor.

Kripto varlıklara yönelik düzenleme sinyalleri bir süredir veriliyordu. Mart ayında Anadolu Ajansı’na konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, "Kripto paralarla ilgili çok ciddi kaygılarımız var" demişti.

Merkez Bankası yönetmeliğine göre, ödeme hizmeti sağlayıcıları, ödeme hizmetlerinin sunulmasında ve elektronik para ihracında kripto varlıkların doğrudan veya dolaylı olarak kullanılacağı bir şekilde iş modelleri de geliştiremeyecek.

Merkez Bankası’ndan yapılan açıklamada, kripto varlıkların düzenleme ve denetleme mekanizmasına tabi olmaması, piyasa değerlerinin aşırı oynaklık göstermesi gibi sebeplerle “telafisi mümkün olmayan mağduriyetler yaratma ihtimali” olduğu vurgulandı.