Haber / Murat ERVİN

Ünlü şair Cemal Süreya'nın, 'Kahvaltı' şiirinde yazdığı 'Kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı' sözü bugün evinde kahvaltı yapmak isteyen tek kişinin 27.7 TL'yi bulan kahvaltı masrafı nedeniyle artık lüks haline geldi. Ortalama bir marketten yapılan ve içinde 1 adet yumurta, 50 gram beyaz peynir, 10 adet siyah zeytin, yarım ekmek, 50 gram bal, 1 adet domates, 1 adet salatalık ve 3 adet biberden oluşan alışveriş 27 lira 70 kuruş tutuyor. Evde 3 kişi olması halinde 1 günlük kahvaltı masrafı 83 lira 10 kuruşa geliyor. Her gün aynı kahvaltıyı yapan 3 kişilik bir aile ise ay sonunda sadece üstte sayılan malzemelere 2 bin 493 lira ödeyecek.

KURU EKMEK VE PEYNİR

Öğle ve akşamdan oluşan diğer iki öğün için bu 3 kişilik aile sadece yarım ekmek ve 50'şer gram beyaz peynir yese bile aylık gideri 1116 TL'yi buluyor. Bu hesapla bu ailenin sabah kahvaltısı, öğle ve akşam yedikleri peynir ekmekle masrafları 3 bin 609 liraya ulaşıyor. Aylık 4 bin 253 lira asgari ücretle çalışan bir işçinin elinde sadece 644 lirası kalıyor. Bu işçinin İzmir'de çalışması halinde ise toplu ulaşım için yaklaşık 300 lirası daha eksilecek. Maaşından geri kalan son 344 lirayla ise elektrik, su, doğalgaz, telefon faturalarını ödemek, kirasını vermek, çocuğunun okul ve kırtasiye masraflarını karşılamak zorunda kalan işçi eksik kalan kısmı tamamlamak için kredi kartına yüklenecek. Sadece kuru ekmek ve 50 gram peynir için çalışan bu işçi bankaya olan kredi kart borcunu ödemek için de hafta sonu tatilinde de dinlenmeden çalışmaya devam edecek.       

MUTLULUK 'RÜYA' OLDU

Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) ve Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) Genel Başkanı Aziz Koçal, artan enflasyona karşın vatandaşın alım gücünün yok olduğunu, bayat ekmek kuyruklarında daha ucuza ekmek almak için saatlerce beklediğini söyledi. İnsanın en temel ihtiyacı olan beslenme ihtiyacının bile karşılanamaz bir noktaya geldiğinin altını çizen Koçal, “Günde 3 öğün sadece kuru ekmek ve peynir yiyen 3 kişinin 1 aylık masrafı bile 2 bin lirayı geçiyor. Buna içeceği su, yapacağı çay, içine atacağı şeker, çayı hazırlamak için kullanacağı doğalgaz veya elektrik giderleri ile evinin kirası bile dahil değil. Bunları da koyduğunuzda asgari ücretli peynir, ekmek ve çay parasına bir ay çalışmış oluyor. Açıkçası bir zamanlar günün mutluluk veren öğünü olan kahvaltı artık sadece fakirin rüyasında göreceği acı bir sofra oldu” diye konuştu.
 

SİMİT, PEYNİR 2400 TL

Atila Sertel (CHP İzmir Milletvekili): Türkiye'de insanların yaşaması için temel gıda maddesini alması yani besleme hakkını kaybettiğini görüyoruz. Açıkçası bir evin açlık sınırı 10 bin liranın üzerinde. Halk yoksullaştı. Saray'da oturanlar halkın sofrasıyla hiç ilgilenmiyor. Saray ve çevresi manda yoğurdu, hurma ve pastırmadan söz ederken halk zeytin ve peyniri bile gramla alamıyor. Örneğin 4 kişilik aile 1 ay boyunca sadece simit ve peynir yese, başka hiç bir şeye para harcamasa bile 2400 lira para ödemek zorunda kalır ki, bu rakam asgari ücretin bile yarısından fazladır. Asgari ücretten kalan 1 bin 850 lirayı da kiraya verdiğini düşünürsek faturaları ödemeye, çocuğuna harçlık vermeye veya onlara ayakkabı, çanta, defter almaya bile para kalmıyor. İnsanların bayat ekmek kuyruğuna girdiği bir ülkede, kahvaltının sadece zengin tarafından yapıldığı bir ülkede siyaset yapmaktan konuşmaktan utanır olduk. 


3 ÖĞÜNE 3 BİN 609 TL
1 adet yumurta 2 TL
50 gram beyaz peynir 4.7 TL
10 adet siyah zeytin (50 gr): 3.5 TL
Yarım ekmek: 1.5 TL
50 gram bal: 7 TL
1 adet domates: 4 TL
1 adet salatalık: 2.5 TL
3 adet biber: 2.5 TL 
1 kişi için günlük bedel: 27.7 TL
3 kişi için 30 günlük bedel: 2493 TL
Söz konusu 3 kişi diğer 2 öğünde (öğle ve akşam) sadece yarım ekmek ve 50 gram peynir yese 30 günde 1116 TL eder. Genel toplamda ise kahvaltı, yarım ekmek ve 50'şer gram peynirle bu 3 kişinin aylık gıda gideri 3609 TL ediyor.