Haber/ Murat ERVİN


Toprak Mahsulleri Ofisi’nin kuru üzüm fiyatını 13 TL olarak açıklaması üzerine siyasiler ve üreticiler bu fiyatın sadece ihracatçıya yarayacağını belirtmiş ve hedef tahtasına ihracatçıyı oturtmuşlardı. Ege Kuru Meyve İhracatçıları Birliği Başkanı Birol Celep, bugün ihracatçıya ‘kötü adam’ gözüyle bakıldığını söyledi. Üzümün fiyatını bugüne kadar yaptıkları girişimlerle 4 liralardan 12,5 TL’ye kadar çıkarttıklarını belirten Celep, “Enflasyon ve üretici fiyat endeksleriyle ortaya çıkacak fiyata göre üzüm 15 lira olmalıydı” dedi.

‘15 TL BEKLİYORDUK’

Sanayicinin ve ihracatçının deve kuşu gibi başını toprağa gömüp sorunları görmemezlikten gelmediğini söyleyen Celep, “Geçen yıl fiyat 12,5 TL lira olarak açıklandığında biz kurum olarak gerçekleri hem Ticaret hem Tarım Bakanlıklarına hem de Toprak Mahsulleri Ofisi’ne deklare ettik. Dünyaya bakmasını bilen bir vizyonda olmalıyız. Verdiğimiz beyanatlarda da ‘Lütfen fiyatı artık açıklayın. Açıklamamak hem içeride hem de dışarıda kaosa neden olur’ dedik. Fakat bu yıl fiyat bizim beklentimizin de altında oldu. Açıkçası biz maksimum 15 TL olur diye tahmin ediyorduk. Bakanlık eğer bizden görüş almadı ama isteseydi maksimum 15 lira olsun derdik” ifadelerini kullandı.

‘GEÇEN SENENİN GÜNAHI’

Fiyat konusunda ihracatçıların kendiliğimizden devlet yetkililerine bir miktar belirtemeyeceğinin de altını çizen Birol Celep, “Bu tamamen devletin stratejik kararıdır. Ziraat Odaları ve çiftçiler bu konuda fiyat veya oran bildiriyor. Aslında bu yılkı 13 liralık rakam, geçen sene çok yüksek fiyat verilerek yapılan yanlışın, günahı oldu. Geçen seneki fiyatın yüksekliği dışında uygulama politikası da yanlıştı. Tüccardan mallarından alınması, üreticiye verilecek doğru fiyat politikası bir rehavet içinde oldu. Maalesef bir disiplin içinde olmadı” diye konuştu.

‘HEPSİNİ SATMAYIN’ UYARISI

Açıklanan 13 liralık fiyatın ihracatçının elini rekabet anlamında güçlendirip güçlendirmeyeceği yönündeki soruyu da yanıtlayan Celep şunları söyledi:

“Geçen seneden TMO’nun elinde 60 küsur bin ton mal vardı ve 46 bin tonunu yaklaşık 1 ay önce bize sattı. Biz de bununla ihracat yaptık. Karşı tarafın karnı doydu artık yemez. Bizim önce Avrupa’nın bu ürünü hazmetmesini yani kullanmasını beklememiz lazım. Köylü de ürününü peyderpey sattıkça fiyat da kendiliğinden yükselmeye başlayacak. Ürün azaldıkça fiyat 15 liralara yaklaşacak. Ama TMO ve TARIŞ ciddi anlamda alım yapmazsa piyasa gerçekten çöker. Üreticimiz kapris yaparak, agresif olarak değil bizlerle ortaklık yaparak bu malı Türkiye kuru meyve sektörü adına ülkemiz imajıyla markalaştırıp pazarlamamız lazım. Çiftçimiz duyarlı olsa bu malı 15 liranın bile üzerinde satar.

‘TOPU TACA ATIYORLAR’

Çitçimiz mağdur olurken aracı ve stokçular para kazanıyor. Devletimiz bu konuda yönlendirici olmalı. Devlet ürünü, tüccardan değil çiftçiden almalı. İşte o zaman çiftçi kazanır. Herkes topu taca atarak günü kurtarıyor; orta ve uzun vadede ortaklık yapmak istemiyor. Yıllarca spekülatif hareketlerle strateji yapıldığı zannedildi. Oysa üreticiler, siyasetçiler ve oy bekleyen yapılar tarafından sadece köşe dönülüp gün kurtarıldı. Devletimiz güven çerçevesinde belirleyici olurken kurumlarla da istişare etmeli. Fakat geçen yıl da, bu yıl da devlet bizimle istişareye girmedi. Girseydi, doğru rakam ve bilgiyi onlara iletirdik.”