Özel/Gökçe ADAR
Türkiye'de, döviz kurundaki hareketlilik ve ekonomik alım gücünün düşmesi nedeniyle, vatandaşlar adeta borç batağına sürüklendi. Ülke genelinde yaklaşık 23 milyon icra ve iflas dosyası karara bağlanmak üzere mahkemelerde beklemeye başladı. Borçlarını ödeyemeyen ve icralık olan vatandaşların pek çoğu da evini veya işletmesini bankaya ipotek ettirip, alacağı krediyle durumunu kurtarmaya çalışmaya başladı. BDDK verilerine göre İzmir'de 2021 yılında 1 milyar 393 milyon liralık 'gayrimenkul' ve 'mesleki' kullanım amacıyla kredi çekildi. Uzmanlar çekilen bu kredilerin bir kısımının sıfır veya ikinci el gayrimenkul alımına harcanırken yaklaşık 350 milyon liranın da diğer borçları ödemek için elindeki son gayrimenkulü de ipotek gösterip kredi çekenlerden oluştuğunu belirtti.



'MAFYA ANLAYIŞIYLA'
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Kani Beko, asgari ücretin 4 bin 253 TL olduğu ülkede vatandaşların geçinemediğini ve pek çok kişinin borç içinde yaşadığını söyledi. Türkiye'de adeta bir mafya düzenin olduğunu söyleyen Beko, “AKP iktidarında kara para ekonomisi alıp başını gitti. Ülke bir mafya anlayışı ile yönetiliyor. Hukuk, insan hakları, demokrasi adına hiçbir şey yok. Emekçinin ezilip, sermayenin dediğinin yapıldığı bir yerde üretim, barış, huzur olmaz. Türkiye’de dört kişilik bir ailenin zorunlu harcamaları için her ay 10 bin liraya ihtiyacı var. Oysa asgari ücret 4 bin 253 lira. Kiradan elektriğe, giyimden ulaşıma, gıdadan sağlığa, eğitimden iletişime tüm zorunlu ihtiyaçlar için bu paranın yetmesi mümkün değil. 10 milyonu aşan asgari ücretli işçi-emekçi her ay bunun çilesini çekiyor. Elinde para kalmayınca da bankaya evini ipotek ettirip kredi kullanıyor. Bu borcunu da ödeyemezse evinden, işinden oluyor” şeklinde konuştu.

SON ÇIRPINIŞ 'İPOTEK'
İpotek borcu nedeniyle icradan satışa çıkan işletmelerin aynı zamanda iş gücüne de olumsuz etki yaptığını aktaran Beko, “İpotekli işletmelerin satışa çıkarılması nedeniyle işçilerin de işine son veriliyor. Bugün ne yazık ki İzmir'in her ilçesinde banka kredisini ödeyemediği için çalışanların görevlerine son verildiği ve icradan satışa çıkarılan binlerce işletme var. Ülke ekonomisine üreterek, istihdam sağlayarak katkı vermesi gereken işletmecilerin son çırpınışlarıyla başvurdukları ipotekli krediler ne yazık ki kentimizin ve ülkemizin kanayan yarası” ifadelerini kullandı. 

'İhtiyaçlarını karşılamaya çalışıyor'

İzmir Emlak Kulübü Derneği Rıdvan Akgün de şöyle konuştu: “Yaşadığımız bu şartlarda, ipoktekli konut satışlarının olması kadar gayet normal bir şey olamaz. İnsanlar, konut ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyor. Vatandaş TL ile borçlandığında daha kar ediyor. Onun için, nakit parası olsa bile 2 milyon TL bir konut alabilecekken vatandaş borçlanıyor ve 1 milyon TL de konut kredisi alıyor. Böylece vatandaş daha nitelikli bir eve sahip oluyor. Onun için piyasada çok sayıda ipotekli satış mevcut.”