TSKB'den 1.9 milyarlık net kar TSKB'den 1.9 milyarlık net kar

5 Aralık, Birleşmiş Milletler tarafından 2012 yılından beri Dünya Toprak Günü olarak ilan edildi. Bu günün amacı, toprağın insanlık için hayati önemini vurgulamak ve toprak kaybının yol açtığı sorunlara dikkat çekmektir. Toprak, gıda, su, enerji, biyoçeşitlilik ve iklim değişikliği ile mücadele gibi temel ihtiyaçlarımızı karşılayan bir kaynaktır. Ancak verimli tarım toprakları, bina, fabrika, turistik tesis gibi yapılaşmaya kurban gidiyor. Toprak Günü’nde, bu gidişatın gelecekte daha da kötü sonuçlar doğuracağı uyarısı yapılıyor.

Ülkemizde de tarım arazilerinin durumu pek iç açıcı değil. Nüfus artışı ve kentleşme ile birlikte tarım alanları azalıyor ve kişi başına düşen arazi miktarı geriliyor. 2005 yılında kişi başına 3,9 dekar arazi düşerken, 2022 yılında bu rakam 2,8 dekara geriledi1. Ayrıca tarım arazilerinin yüzde 59’unda erozyon, 4,2 milyon hektar alanda ise tuzlanma sorunu yaşanıyor. Tarım arazilerinin korunması ve geliştirilmesi, hem gıda güvenliği hem de kırsal kalkınma açısından büyük önem taşıyor.

Tarım Arazilerinin Kaybedilmesinin Sonuçları

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Toprak Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, tarım arazilerinin imara açılarak kaybedilmesinin hem üretici hem de tüketici için olumsuz sonuçlar doğurduğunu belirtti. Bayraktar, “Toprakların imara açılarak kaybedilmesi birçok ilde yerinde üretim yapmayı zorlaştırdığı için o ilin tüketicileri meyve ve sebzeyi daha pahalı yemek zorunda kalıyor. Örnek vermek gerekirse 30-40 sene önce İstanbul ilimizin meyve sebze kaynağı İstanbul ilçeleri ve Kocaeli, Sakarya gibi illerdi. 50 kilometrelik bir mesafeden sebze meyve temin ediliyordu. Bu illerin imara açılarak topraklarını kaybetmesi sonucu yerinde üretim imkânı azaldı. Kaynak uzaklaştı, bugün İstanbul’a 600-700 kilometre mesafeden meyve sebze geliyor. Maliyet artışı nedeniyle İstanbullu tüketici meyve sebzeyi pahalı yemek zorunda kalıyor” dedi.

Bayraktar, ayrıca tarımsal üretim maliyetlerindeki artışın, üreticilerin arazilerini elden çıkarmalarına neden olduğunu söyledi. Bayraktar, “Tarım arazileri üretim aracı olmaktan çıkarak birer yatırım aracı haline dönüştü. Özellikle icralık araziler internet ortamında ihale usulü ile satılıyor. Değerinin üzerinde fiyatlarla satılan arazileri bölge insanı alamıyor. Bu tür satışlar tarım dışı amaç için arazi almak isteyenlerin işini kolaylaştırarak arazilerin farklı amaçlarla kullanımının önünü açıyor” diye konuştu.

Tarım Arazilerinin Korunması ve Geliştirilmesi İçin Neler Yapılıyor?

Tarım arazilerinin korunması ve geliştirilmesi ile ilgili olarak Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde çeşitli çalışmalar yürütülüyor. Bu çalışmaların başında “Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu” geliyor. Bu kanun, Tarım ve Orman Bakanlığına şu görevleri veriyor: arazi varlığını belirlemek, toprak ve arazi sınıflamalarını yapmak, haritaları çıkarmak, tarım arazilerinin miras ve satış yoluyla bölünmesini önlemek, arazi kullanım planlamalarını yapmak, toprak koruma projelerini hazırlamak/hazırlatmak, tarım arazilerinin tarım dışına çıkarılması ile ilgili iş ve işlemleri yönetmek.

Tarım arazilerinin korunması ve geliştirilmesi için bir diğer önemli çalışma ise arazi toplulaştırmasıdır. Ülkemizdeki 24 milyon hektar arazi 32,5 milyon tarım parselinden oluşmakta. 40 milyondan fazla da hissedar var. Arazi toplulaştırması ile 11 parçayı bir veya iki parçaya birleştirebiliyoruz. Ancak hisselilik sorunu çözülmediği zaman biz bu araziyi hisseli bırakıyoruz. Arazi toplulaştırması ile arazilerin daha verimli kullanılması, sulama, yol, elektrik gibi altyapı hizmetlerinin sağlanması, tarımsal üretimde modernizasyon, kırsal kalkınma ve istihdamın artırılması hedefleniyor.

Tarım arazilerinin korunması ve geliştirilmesi için uluslararası işbirliği de önemli bir rol oynuyor. Türkiye, Birleşmiş Milletler Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi, Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi, İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi gibi uluslararası sözleşmelere taraf olarak toprak kaybı ile mücadelede küresel düzeyde sorumluluk alıyor. Ayrıca Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü, Dünya Bankası gibi kuruluşlarla da çeşitli projeler yürütülüyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ