ABD Merkez Bankası (FED) dün 2018'den bu yana ilk kez faizleri artırırken gelecek yıl borçlanma maliyetlerini ekonomiyi sınırlayacak seviyelere çıkaracak bir plan ortaya koydu.

Fed agresif bir faiz artırım takvimi ortaya koydu. Fed yetkilileri 2022 sonuna kadar faizlerin yüzde 1.75-2 aralığına yükseleceği, yani yıl sonuna kadar olan altı toplantının her birinde 25 baz puan faiz artırımı yapılacağı tahmininde bulundu.

Yatırımcıların gözü bugün TCMB'nin faiz kararında, bankanın haftalık verilerinde, volatil petrol fiyatlarında, Rusya-Ukrayna barış görüşmelerinde olacak.

Bölgesel riskler, artan enerji maliyetleri ve şubat ayında 20 yılın yeni zirvesi yüzde 54.4'e tırmanan enflasyona rağmen Merkez Bankası'nın (TCMB) bugün politika faizini yüzde 14 seviyesinde sabit tutması bekleniyor.

KURUMLARIN BEKLENTİSİ AYNI 

Reuters anketine katılan 18 kurumun tümü Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında faizlerin sabit tutulmasını bekliyor. Ankette yıl sonu beklentileri de Rusya-Ukrayna savaşına rağmen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın kararlı olduğunu defalarca tekrarladığı düşük faiz politikasından vazgeçileceği yönünde bir beklenti içermiyor.

Reuters anketinde yıl sonu politika faizi sorusuna cevap veren dokuz kurumun sekizi yüzde 14, biri yüzde 12 faiz tahmininde bulundu.

Yatırımcılar TCMB faiz kararının piyasaya yön vermeyeceğini ancak PPK açıklamalarındaki olası değişikliklerin önümüzdeki dönem para politikasına ilişkin daha fazla bilgi edinmek adına takip edileceğini söylediler.

Dolar/TL, geçen hafta 14.9950 seviyesine yükseldikten sonra Cuma günü kapanışa yakın Rusya'nın Ukrayna ile görüşmelerde "ilerleme" sağlandığı açıklamasıyla gerilemeye başlamıştı. Bu hafta da bu gelişmeyi doğrular nitelikte açıklamalar Ukrayna tarafından da geldi.

İşlemciler, TCMB rezervlerinden devam eden döviz satışlarıyla kurun 15 seviyesini aşmadığını, daha sonra ise Rusya ve Ukrayna'nın görüşmelerde ilerleme sağlandığına yönelik açıklamaları ile TCMB desteğinden bağımsız olarak kurun aşağı geldiğini söylediler.

Son yıllarda Merkez Bankası ve ekonomi yönetiminde sık sık değişikliğe gidilmesi, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın düşük faiz istemi ve üretim ve ihracat ile cari dengede fazla verilmesini öngören ekonomik planına yönelik endişeler sebebiyle 2021'de TL dolar karşısındaki yüzde 44 değer kaybetmişti.

TCMB, kur krizini tetikleyen 500 baz puan faiz indirimi ile politika faizini yüzde 14'e çektikten sonra indirimleri Ocak ayında durdurdu. TCMB, cari fazla verilmesinin enflasyonda düşüşü sağlayacağını açıklayarak politikaların tamamının liralaşmayı önceliklendireceğini belirtti.

Dolar/TL bu hafta en yüksek 14.9950'yi test edip en düşük 14.53'e kadar geriledikten sonra bu sabah saat 0853'te 14.6505/14.6600 seviyesinden işlem gördü.

Gösterge 10 yıllık tahvilde bileşik getiri geçen hafta yüzde 26.82'ye kadar çıkarak tarihi rekora yükseldikten sonra dün son işlemde yüzde 25.84 seviyesindeydi.

Türkiye'nin 5 yıllık CDS'leri geçen hafta 700 baz puanı aşarak rekor seviyeye yükseldikten sonra iki günde 100 baz puana yakın düşüşle 563/578 baz puan seviyesinde kapandı.

Piyasalar ayrıca İngiltere ve Japonya merkez bankaları kararlarını da takip edecek.

ENFLASYONDA BEKLENTİLER BOZULMAYA DEVAM EDİYOR

Ancak hali hazırda yüzde 50'yi aşan ve önümüzdeki aylarda yüzde 70'e doğru yükselmesi beklenen enflasyon ve enerji maliyetlerindeki rekor artış ekonomi politikalarına yönelik en büyük endişe kaynakları olmaya devam ediyor. Negatif reel getirinin enflasyonun tepe noktasında eksi 50 puan ile eşi tarihte görülmemiş seviyelere ulaşacak olması hala önemli bir endişe kaynağı.

Ekonomi yönetiminin bütçe kanalı ile enflasyondaki yükselişi sınırlayıcı adımlar atması bekleniyor. Ancak bunun enflasyondaki tepe noktasını sınırlama konusunda sınırlı bir etkisinin olması ve enflasyondaki ilk anlamlı düşüşün Kasım 2022'de baz etkisiyle gerçekleşmesi bekleniyor.