İzmir'in Tire ilçesinde Kartal Dağı civarındaki Küçükkale ve Büyükkale mahallelerine yakın bir bölgede bitişik konumdaki iki alanda mermer ocağı kurulması için ÇED süreci başladı. ÇED dosyasında, mermer ocağının en yakın konuta 325 metre mesafede olması dikkat çekti. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, yıllık 500 milyon metreküp üretim yapılması planlanan tesisle ilgili 26 Ekim tarihinde Halkın Katılım Toplantısı düzenleneceğini duyurdu. İki mahalle arasında kalan, bölgenin akciğerleri konumundaki kızılçam ormanları ile kaplı Kartal Dağı'nda açılmak istenen mermer ocağına karşı köylüler direniş başlattı. Emerald Maden, Taşımacılık ve İnşaat Şirketi'nin Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) başvurusu kapsamında, bölgede yapılacağı açıklanan 'Halkın Katılım Toplantısı' vatandaşların tepkileri üzerine iptal edildi. Köy meydanında toplanan bölge halkı 'Yeşil Tire Temiz Çevre', 'Doğayı Katleden Vatan Hainidir' dövizleri açıp, 'Direne, direne kazanacağız' sloganları attı. Sonucun ne olursa olsun kararlarından vazgeçmeyeceklerini ifade eden Kartal Dağı Koruma Platformu Sözcüsü Aydın, “Bir yıldır avaz avaz bağırarak sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Bu dağda canlar var. Onlar için, doğa için buradayız. Biz köylüyüz, süslü laflardan anlamayız. Tarlada saban sürmeyi biliriz, toprağı, havayı biliriz. Direniş ateşini burada yakıyoruz. Bu dağları katletmenize izin vermeyeceğiz. Elinizi, ocağınızı Tiremizden çekin” diye konuştu. 

'KÖYÜMÜZÜ UNUTUN'

Bölgede başka bir mermer ocağı daha olduğunu hatırlatan Aydın, “Yeter, bıktık, usandık. Dilimizde tüy bitti. Saçma sapan projeleriyle bizim köyümüzü yok etmek istiyorlar. ÇED dosyasının içerisinde, akıl almaz ifadeler var. Yeşilimize, hayvanlarımıza yazık günah değil mi? Ne istiyorlar bizden? Ne istiyorlar buradaki kuştan, kediden? Ne olacak bizim yaşanmışlıklarımız? Bırakın bizi, biz köyümüzde sağlıklı yaşamak istiyoruz. Köyümüzü, talana heba etmek istemiyoruz. Bir tane ağacı bile kestirmeyeceğiz. Gelin buradaki herkesin cesedini çiğneyin, bizi öldürün öyle ağaç kesersiniz. Biz bu mücadeleye devam ederken, Tire'yi unutun. Tiremize, köyümüze dokunmayın” ifadelerini kullandı. Şirket yetkililerine, bölgenin çok sayıda tarihi esere ev sahibi yaptığını ilettiklerini söyleyen Aydın, “Tarihi eserlerimiz var, onlar yok mu olacak? Binlerce, milyonlarca yıllık bir tarihi silecekler. İlettik, söyledik, haykırdık. Hiç umursamadılar bile. Bildirdik. Bakanlıktan geldiler, baktılar, onay verdiler. Biz değil, bakanlık yetkilileri de söylüyor. Burası, tarihi sit alanı ilan edilmeli. Kartal Dağı,  acilen doğası ve tarihi eserleriyle birlikte koruma altına alınarak milli park ve arkeolojik sit alanı ilan edilmeli” şeklinde konuştu. Vatandaşların direnişine İzmir Barosu ve sivil toplum kuruluşları da destek verdi.

DESTEK VERDİLER

İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel, Tirelilerin yanında olduklarını ifade ederek,“İzmir Barosu olarak söz veriyoruz. Açılacak davalarda destek vermeye, eğer bu direnişi sürdürürseniz sizinle beraber kamp kurmaya, sizinle beraber tarlada, ormanda, bağda bahçede olmaya söz veriyoruz” dedi. Tire CHP İlçe Başkanlığı görevinden önceki hafta alınan Hakan Şenoyar ise “Geçmişte bu dağlar, topraklar için canımızı vermişiz. Kurdumuza, kuşumuza, zeytinimize, cevizimize sahip çıkacağız. Bu katliama dur demek için buradayız. Burada sadece insanlar yaşamıyor, 15 çeşit endemik bitki var. Yabani hayvanlar da var. Bu dağlarda yaşayan bütün canlıların hakkını koruyacağız” diye konuştu. Öte yandan Tire halkı, köylerinin girişine pankart asarak, şirket yetkililerin köye giriş yapmasını engelledi. Pankart üzerinde, “Madencilerin, köyümüze girişi yasaktır” ifadeleri yer aldı.