İzmir’in Seferihisar ilçesinin Orhanlı mahallesi Gökçam Mevkii’ne yapılması planlanan Jeotermal Enerji Santrali (JES) çalışmalarını mahkeme iptal etmişti. 99 köylünün birlikte açtığı davayı kazanan köylüler, ilçelerinde devam eden JES projelerini hatırlatarak, mücadelelerinin devam edeceğini ifade etti. Köylülerden Galip Ener, “Burası arsa değil, insanların yaşadığı bir kırsal mahalle. Bu projelerden vazgeçsinler çünkü köylüler, mücadele etmeye devam edecek. Hukuk mücadelemiz de devam edecek. Biz açtığımız davayı kazandık. Adalet yerini buldu. Bunu şirket yetkililerinin de anlaması gerekiyor. Yapılması istenen tüm JES planları için de aynı mücadeleyi vereceğiz” dedi. Zeytin ve zeytinyağının onlar için çok kıymetli olduğunu ifade eden Nurgül Ener de, şöyle konuştu: “Jeotermal yapacaklar diye ağaçlarımıza nasıl kıydılar, hiç mi içleri sızlamadı? Biz zeytinyağı olmadan tenceremizi kaynatamayız. Kaç yıllık ağaçları kestiler. Bu ağaçlardaki zeytinleri ağustos ayında toplayıp, kırma zeytin yapacaktık. Çok üzgünüz ama sonuna kadar mücadelemiz devam edecek.”
KARARIMIZ NET
Orhanlı halkının kararından dönmeyeceğini vurgulayan İhsan Acı ise, “Sonunda ne olursa olsun, kararımızdan vazgeçmeyeceğiz. Köyümüze tesis kurmalarına izin vermeyeceğiz. Orhanlı halkı olarak buraya sondaj kurdurmamaya devam edeceğiz. Eğer bu vadiye santral kurulursa insanların yaşama şansı yok. Burayı bitirirler. Hayvanlar burayı terk etti, insanlar da mı terk etsin? Biz terk etmeyeceğiz, mücadele edeceğiz. Köyümüzün mahvolmasına göz yummayacağız” ifadelerini kullandı.
NE OLMUŞTU?
157 ada 2 parselde, özel elektrik üretim şirketi tarafından JES projesi için İzmir Valiliği'ne başvuru yapıldı. Projeye valilik tarafından 'ÇED gerekli değildir' kararı çıktı. Zeytinlik ve meyve bahçelerinin bulunduğu, verimli toprakların yer aldığı, organik tarımın yapıldığı bölgede yapılmak istenen JES projesi, bölge halkının ve çevrecilerin tepkisine neden oldu. Avukatları aracılığıyla bir araya gelen 106 köylü, valiliğin ÇED kararının iptali için İzmir 3'üncü İdare Mahkemesi'ne başvurdu. Mahkeme, sondaj işlemlerinin uygulanması halinde, telafisi güç zararlar doğabileceği gerekçesiyle itiraz yolu kapalı olmak üzere yürütülmesinin durdurulmasına oy birliğiyle karar verdi. Mahkeme heyetinin değerlendirmesinde; yüzey ve yer altı sularıyla tarımsal ürünlerin ve toprakların kirletilme potansiyeli olduğu, sondaj kuyularının yerleşim yerlerine yakın olması nedeniyle ağır metallerin ve çıkan gazların çevreye ve halk sağlığına zarar vereceği hususları üzerinde durularak, JES çalışmalarının hukuka aykırı olduğu kararına varıldı. JES'e karşı zafer kazanan köylülerin sevinçleri yarım kaldı. Karar sonrası şirket aynı bölgeye yeni JES projesi yapacaklarını duyurdu. Bölgeye, 12 lokasyonda sondaj faaliyeti planlanıp, 4 üretim, 3 reenjeksiyon kuyusunun açılması öngörüldü.
