Avrupa Nesli Tehlike Altındaki Türler Programı (EEP) kapsamında görev yapan Asya Filleri Tür Koordinatörü ve Rotterdam Hayvanat Bahçesi uzmanı Jeroen Kappelhof, İzmir’deki Doğal Yaşam Parkı’nı ilk kez ziyaret etti. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşen ziyarette Kappelhof’a, Veteriner İşleri Dairesi Başkanı Hüseyin Gökhan Özdemir ve Doğal Yaşam Parkı Şube Müdürü Serkan Eğrilmez eşlik etti. Teknik değerlendirme kapsamında barınakların yönetiminden, bakım süreçlerine kadar birçok konu masaya yatırıldı.
Barınak yapısı ve yönetimi tam not aldı
Kappelhof, parkta görevli uzmanlarla birlikte yaptığı değerlendirmelerde, hayvan barınaklarının fiziksel yapısını, bakım süreçlerini ve koleksiyon planlarını ayrıntılı biçimde inceledi. Özellikle fil barınağının genişliği ve işlevselliği uzman tarafından takdir topladı. Kappelhof, “Barınağın fiziksel koşulları çok iyi. Fillerin ihtiyaç duyduğu tüm unsurlar burada düşünülmüş. Uluslararası standartlara uygun bir yapı gördüm” ifadelerini kullandı.
Fil ailesi genetik miras açısından örnek gösterildi
Parkta yaşayan fil ailesine özel ilgi gösteren Jeroen Kappelhof, anne Begümcan, baba Winner ve yavruları İzmir, Deniz ve Ege hakkında detaylı bilgi aldı. Özellikle genetik bağlamda bu fil ailesinin, EEP programı açısından ciddi bir değer taşıdığını belirten uzman, “Bir anne ve üç dişi yavru... Bu, genetik çeşitliliğin korunması açısından oldukça değerli. Böyle bir aileye sahip olmak, programın sürdürülebilirliği açısından kritik önem taşıyor” dedi.
İzmir parkı uluslararası koruma ağına dahil oluyor
Ziyaretin ardından konuşan İzmir Büyükşehir Belediyesi Veteriner İşleri Dairesi Başkanı Hüseyin Gökhan Özdemir, bu temasların uluslararası iş birliğini güçlendirdiğine dikkat çekerek şunları söyledi: “EEP Koordinatörü Kappelhof’un olumlu değerlendirmeleri, İzmir için gurur verici. Tüm ekibimizle birlikte doğa koruma ve hayvan refahı alanındaki çalışmalarımızı daha ileri taşımaya kararlıyız.”
Bilgi paylaşımı ve deneyim aktarımı sürecek
Ziyaret sırasında sadece parkın fiziksel olanakları değil, aynı zamanda hayvan refahı politikaları, beslenme düzenlemeleri ve üreme kontrol stratejileri de masaya yatırıldı. Kappelhof, edindiği izlenimlerin EEP içinde değerlendirileceğini, İzmir’deki deneyimlerin Avrupa’daki diğer doğa koruma merkezlerine örnek teşkil edebileceğini belirtti.
