İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde toplu iş sözleşmesinde uzlaşma sağlanamaması nedeniyle başlayan grev üçüncü gününde devam ediyor. Eylemde, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ve DİSK Genel-İş Genel Başkanı Remzi Çalışkan işçilere destek vermek için İzmir’e geldi. İşçiler, İZSU binası önünden başlayarak Kültürpark’a yürüdü.
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, konuşmasına Gezi Direnişi’ne atıfla başladı:
“Bundan tam 12 yıl önce Gezi’de eşitlik ve adalet için çarpışanlara selam olsun. O mücadele de yitirdiğimiz güzel evlatlarımızın alınlarından öperken bilsinler ki mücadele, o irade 12 yıldır var olmaya devam ediyor. Bugün de burada bu grev meydanında devam ediyor.”
İşçilere hitaben yaptığı konuşmada Çerkezoğlu, grevin yalnızca İZELMAN ve İZENERJİ işçilerinin değil, tüm Türkiye’nin mücadelesi olduğunu vurguladı:
“Bu mücadele İzmir halkının, bütün Türkiye halkının emeğinin, demokrasinin, adaletin yani ülkenin geleceğinin mücadelesidir. Bizler emeğimize, ekmeğimize sahip çıkacağız. ‘Eşit işe eşit ücret’ ve onurlu bir TİS için bu mücadeleyi hep birlikte yürüteceğiz. Biz her şeyin farkındayız. Hiçbir gerekçe işçinin alın terinden daha öncelikli değildir. Grev bizim yasal ve anayasal hakkımızdır ve grev hakkımızı kullanmamızı sorgulamak hiç kimsenin haddine değildir. Hiç kimse kaygı duymasın, İzmir halkı kaygı duymasın, sınıf kardeşlerimiz kaygı duymasın. Biz tarihsel süreçten aldığımız güçle emeğe de demokrasiye de ülkemize de sahip çıkacağız. Bize bunları yaşatanların kimler olduğunu çok iyi biliyoruz.
Bugün demokrasiyi ortadan kaldırmaya çalışan, muhalefeti susturmaya çalışan, belediyeleri ‘silkeleyen’, kayyımlarla millet iradesini yok sayanlara karşı bu mücadeleyi büyütüyoruz. Daha bugün 5 belediye başkanı gözaltına alındı. Halkın iradesini yok sayanlara, tahammül edemeyenlere iradeye saygı duymayı da biz öğreteceğiz. Hani 12 Eylül günlerinden beri söylenen bir söz vardır ya, ‘DİSK’in işçisi demokrasi bekçisi’ denir. Evet bizler işte bu grevi bu bilinçle başlattık bu bilinçle yürütüyoruz. Bugün bu ülkede demokrasiyi yok edenlere karşı demokrasi işçinin ekmeğidir diyoruz. Demokrasiden sadece 5 yılda bir oy vermeyi anlamıyoruz; demokrasi sendikadır, TİS hakkıdır, işçinin söz hakkı olmasıdır, demokrasi grev yapabilmek demektir. İşte bu nedenle burası demokrasi meydanıdır. Bu en anlamlı meydandan önce ülkeyi yönetenlere seslenelim: Bu ülke bir asgari ücretliler ülkesi, bu ülke çalışmak zorunda olan emekliler ülkesi, bu ülke patronundan fazla vergi veren işçiler ülkesi, bu ülke hapisteki gazeteciler, siyasetçiler ülkesi. Buradan, grev meydanından söylüyoruz: İşçiden, emekçiden, gençlerden yani halktan daha büyük bir güç yoktur.”
Demokrasi işçinin ekmeği
Genel-İş Genel Başkanı Remzi Çalışkan ise, grevin yalnızca ücret değil, adalet ve eşitlik talebi olduğunu vurguladı:
“Bu grev sadece bir ücret talebi değil. Ücret talebini aşan bir grev süreci yaşıyoruz. Bu grev eşitlik, adalet mücadelesidir. Bu grev emeğin ayağa kalkma mücadelesidir. O yüzden buradasınız arkadaşlar. Kimse unutmasın, bu grev İzmir halkını zora sokma grevi değil. Biz İzmir halkına, halka hizmet etmeyi kutsal sayıyoruz. Ancak bu kutsal hizmeti yerine getiren işçi arkadaşlarımın haklı taleplerine herkesin destek olması lazım. Dedik ya, biz eşit işe eşit ücret istiyoruz. Biz şu anda TİS masasında diyoruz ki aynı işi yapıyoruz, aynı iş yerinde çalışıyoruz, aynı alın terini döküyoruz ama birine 3 verirken birine 5 vermenizi kabul etmiyoruz. DİSK’in, Genel-İş’in geleneğinde görevler, ağır bedeller vardır. Bunlarda bir mahsur yok ancak TİS’in masada bu şartlarla bağlanmasını istedik. Eşit işe eşit ücret verin, bugün bu sözleşmeyi imzalayın, bugün bu grev bitsin. Güvenlikçi kardeşlerim, büyük bir haksızlık yapılıyor ama asla yalnız değilsiniz. Güvenlik işçisi yalnız değil. Bakanlığın gönderdiği bir yazıyla bir mağduriyet yaratıldı. Dava açtık, inanıyoruz ki 4 Temmuz’daki mahkemede bu yanlışı geriye çevireceğiz. Hak için hukuk için adalet için mücadelemizi sürdüreceğiz. Demokrasi işçinin ekmeğidir diyoruz. Bu toplu sözleşmede de adalet istiyoruz, demokrasi diyoruz. Direne direne kazanacağız. Grevinizi kutluyorum. Kazanana kadar mücadeleye devam.”