Son dönemin en dikkat çeken oyuncularından Dilan Çiçek Deniz, Harper’s Bazaar dergisinin kapağında yer aldı. Röportajında Cannes Film Festivali deneyimini anlatan Deniz, kırmızı halı yürüyüşünü “satranç oynuyormuş gibi” tanımladı.
“Her adımın, her bakışın bir stratejisi var” diyen oyuncu, kırmızı halının aslında sadece bir yürüyüş değil, bir denge oyunu olduğunu vurguladı. “Ne çok kameraya bakıyorsun ne de tamamen görmezden geliyorsun. Görünür olmalı ama sahneyi de paylaşmalısın.” şeklinde konuştu.
Moda onun için sadece estetik değil, bir anlatı biçimi
Deniz’e göre, kırmızı halıdaki kıyafet seçimi rastgele bir karar değil. Moda ve sinemanın birbiriyle iç içe geçtiğini belirten oyuncu, “Karakterin nasıl giyindiği de bir hikâye anlatımıdır. Kıyafet sadece süs değil, anlam taşımalı” diyerek moda tercihlerinin bilinçli bir seçim olduğunun altını çizdi.
“Kimi gün kıyafetimle bağırmak istiyorum, kimi günse tamamen görünmez olmayı. Moda, o anki duygumu dışa vurma şeklim” diyerek modayı hem bir ifade hem de koruma biçimi olarak kullandığını ifade etti.
Hayalleri net: Nepal, kaleminden çıkan bir hikâye ve hayvanlarla dolu bir çiftlik
Röportajın duygusal anlarından biri, oyuncunun gelecekte gerçekleştirmek istediği hayalleri anlattığı bölümdü. Dilan Çiçek Deniz’in öncelikli hayallerinden biri, annesiyle birlikte Nepal’e gitmek. Diğer iki hayali ise oldukça kişisel: Kendi yazdığı bir senaryoda oynamak ve hayvanlarla iç içe bir çiftlik hayatı yaşamak.
Bu hedeflerin, Deniz’in hem oyunculuğa hem de doğaya duyduğu ilgiyi yansıttığı görülüyor. Sanatla iç içe bir hayat kadar sade ve doğayla uyumlu bir yaşam da onun pusulasında.
“Merak beni canlı tutuyor”
Deniz’in kendini tanımlarken kullandığı en belirgin kelime ise: Merak. Oyuncu, son altı yılda tiyatrodan yazarlığa, yapımcılıktan içsel yolculuklara kadar birçok alanda kendini geliştirdiğini anlattı. “Öğrenmek için çabalamıyorum, merak ettiğim için zaten öğreniyorum” diyen Deniz, sanatın her alanına temas eden bir üretim anlayışına sahip olduğunu belirtti.
Zamanın onda bıraktığı iz: “Hem törpü hem ciladır”
Zamanla olan ilişkisini de samimi bir dille ifade eden Dilan Çiçek Deniz, hayat yolculuğunu şöyle tanımladı:
“Zaman beni törpüledi ama aynı zamanda cilaladı da. Büyümek, bir tür unutma sanatı. Artık yürümeyi seviyorum.”
Bu ifadeleriyle hem geçmişiyle barışık hem de geleceğe umutla bakan bir ruh hali yansıttı.
