HABER MERKEZİ- Dokuz Eylül Gazetesi'nden Mert Yasin Alpdündar'ın haberine göre; Anaokullarında geçtiğimiz aylarda kaldırılan aidat ve katkı payı ödemeleri geri döndü. Millî Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliği'nde yapılan değişiklikle, okul öncesi eğitim kurumlarında çocukların öz bakım süreçlerini, temel ihtiyaçlarını ve eğitim programının uygulanmasını desteklemek amacıyla katkı payı alınabileceğinin açıklanmasının ardından İstanbul Valiliğinin aylık 300 TL gibi sabit bir rakam verdiğini, İzmir’de ise valilik tarafından sabit bir ücretin açıklanmasının beklendiği öğrenildi. Konu hakkında Dokuz Eylül Gazetesi’ne konuşan Öğrenci Veli Derneği (VELİ-DER) İzmir Şube Başkanı Necati Kalafat, “Devlet okullarında verilen hiçbir eğitimi paralı hale getiremezsiniz. Eğer bunu yaparsanız bu işin ucu kaçar” dedi.
BİNA DEVLETİN, ÖĞRETMEN DEVLETİN, OKUL PARALI!
Okul öncesi eğitim gönüllülük esasına göre yapılmasına rağmen çocukların gelişimi için çok önemli olduğuna dikkat çeken Kalafat, “Ana sınıfları öğretmenleri Millî Eğitim Bakanlığı tarafından yapılıyor. Birinci sınıfa giden bir çocuk para vermiyorsa, anasınıfı için de benzer bir şey geliştirilebilir. Eğitim verilen yer devletin binası, öğretmen devletin öğretmeni. Veliden neden para isteniyor?” dedi.
‘SOSYAL ADALETSİZLİK DOĞURUYOR’
“Anaokullarında olduğu gibi her ay veliden bir miktar talep ediliyor” diyerek sözlerine devam eden Kalafat, “Bu da kamusallık ilkesine ters düşen bir durum. Bu eğitimin özelleştirilmesine amacına yönelik yapılan bir şey. Biz de bu duruma karşı çıkıyoruz. Okul öncesi çocuklar açısından çok önemli bir eğitim. Bu çocukları keyfekeder, aileler çalışıyor diye gönderilen kreş mantığında yerler değildir. Günümüzde okul öncesi eğitim, 12 yıllık zorunlu eğitimin içerisinde planlanması gereken bir şeydir. Yani eğitimin hazırlığı yapılır ve çocuk eğitimi içselleştirilir. Bu hizmetten faydalanamayan çocuklar, faydalanan çocuklarla kıyaslandığında bir sene geriden gelmek demektir. Bu açıdan bakıldığında sosyal adaletsizlik doğuruyor” diye belirtti.
‘OKULLARA MALZEME VE PERSONEL SAĞLANMIYOR’
Devlet okullarında verilen hiçbir eğitimi paralı hale getirilmemesi gerektiğini vurgulayan Kalafat, “Eğer bunu yaparsanız bu işin ucu kaçar. Alınan parayı mantıklı sebeplere oturtuyorlar ama bunun masrafını biz vergilerimizle zaten karşılıyoruz. Okullara sabun gönderilmiyor. Yardımcı personeller gönderilmiyor. Bu gizli bir özelleştirmedir” diye söyledi.
‘EĞİTİMİN HER AŞAMASI KAMUSAL VE LAİK OLMALIDIR’
Eğitim Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Necip Vardal ise “Okul öncesinde daha önceden öğrencilerden alınan ücret valilik tarafından belirleniyordu. Geçen sen bakanlık ücret alınmayacağını açıkladı. Seçim bitti. Yönetmelikte yapılan değişiklikle tekrar ücret alınabilmesine karar verildi” diye konuştu.
“Günümüzde ekonomik kriz, halkın yoksullaştığı ve eğitime ulaşma noktasında sorunlar olduğu dönemde bu talep bir çok aileyi sıkıntıya sokacaktır” diyerek sözlerine devam eden Vardal, “Temel eğitimin ücretsiz olması ilkesine de aykırıdır. Okul öncesi zorunlu eğitime alınmadığı için kapsam dışında tutulmaya çalışılıyor. Ama çocuk gelişiminde bu dönem önemlidir. Okul hayatına katkısı değerlendirildiğinde ilerideki okul hayatında çeşitli eksiklikler yaşanacaktır. Alınacak ücret sosyal devlet ilkesi gereği ve Anayasa’nın eğitimin parasız olma maddesi gereği paranın talep edilmemesi gerekiyor. Eğitimin her aşaması kamusal ve laik olmalıdır. Biz Eğitim Sen olarak bunun mücadelesini her daim veriyoruz” dedi.
