'ÜNİTER YAPIMIZI HEDEFLİYORLAR'

Kurultaya soruşturma: Tuncay Yılmaz ifade verdi Kurultaya soruşturma: Tuncay Yılmaz ifade verdi

Dervişoğlu, salondaki partililere yaptığı konuşmada, Türkiye'nin hukuk ve adaletten yoksun kararlarla yönetildiğini kaydederek, "Geçtiğimiz ekim ayından beri yaşananlar ise açıkça göstermektedir ki Cumhuriyeti her yönden boğmaya kararlı iç ve dış ajandalar artık açıkça üniter yapımızı hedefliyor, milli kimliğimize kastediyorlar. Görülüyor ki bunun için daha da acele ediyorlar. O halde bizler için de aynı şey söz konusu olmalıdır. Kaybedecek bir saniyemiz, kaybedecek bir insanımız dahi yoktur. Bizim böyle bir lüksümüz de yoktur. 7 yıllık tek adam rejiminin, nam-ı diğer saray istibdadının, yarattığı hasarın tespitini yapmak zor değildir. Ama hasarın büyüklüğünden ve vahametinden kaçmak da mümkün değildir; çünkü milletimizin ruhundaki yara, bir izzet-i nefis yarasıdır. Ocağındaki tahribat, korunması gereken bütün kutsal değerlere dayanmıştır. Hukuk sadece yerle bir edilmemiş, adalet fikri de yok edilmiştir. Toplumda güven, yerini endişeye bırakmıştır. Vatandaşın yarısı diğer yarısıyla, vatandaşların tamamı da devletle davalıktır. Kısaca toplumsal akdimiz paramparçadır, dahası devlette ve kurumlarında yaşanan çürüme, saygı duyduğumuz ve tedrisatından geçtiğimiz o bildiğimiz ve güvendiğimiz devlet aklını felç etmiştir" diye konuştu.

'YOL BAŞÇILARINA SELAM OLSUN'

Olağanüstü hali olağanlaştırmış bir iktidar ile karşı karşıya olduklarını vurgulayan Dervişoğlu, "Onun gayrimeşruluğunu onaylayarak ve onun yerine iktidara gelebileceğini zannedenlerden bahsediyorum. Dahası, 50 bin insanın katilini Meclis'e davet edebilme cüretinden, 4 Mayıs'ta Malazgirt'te PKK'ya kongre toplamayı önerebilenlerden bahsediyorum. Bu ihanetlerini Türk milletine izah edemeyip, Müsavat Dervişoğlu ve İYİ Partililere, milliyetçilik dersi vermeye kalkanlara sesleniyorum; işte bugün 3 Mayıs, onlar neredeler bilmiyorum ama ben verdiğim sözü tuttum ve buradayım. Bugün, yüreklerimizde, damarlarımızdaki o asil kanın yüklediği heyecan var. Salona bakıyorum; tüm gözlerde o bakış var. 'Hürriyet ve istiklal benim karakterimdir' diyen Mustafa Kemal Atatürk'ün bozkurtça bakan gözleriyle karşı karşıyayım. 3 Mayıs, salt bir ideolojik tepkiden öte, Cumhuriyetin kuruluş felsefesini, yurttaşın hürriyetini ve hukukunu koruma direnişiydi. 3 Mayıs, tek parti sistemi içinde tek sese karşı itiraz edilebileceğini gösteren büyük bir sınavdı. 3 Mayıs, toplumsal muhalefetin meşruiyetinin tesciliydi. 3 Mayıs, demokrasiye ve hukukun üstünlüğüne giden yolun işaret fişeğiydi. 3 Mayıs, çok partili demokrasiye geçişin kilometre taşı, merkez siyasi aklın oluşmasının temel harcıydı. O yolun, yol başçılarına buradan selam olsun" dedi.

'REÇETE, GÜÇLENDİRİLİŞMİŞ PARLAMENTER SİSTEM TEZİMİZDİR'

Türkiye'de yaşanan sorunların çözümünün güçlendirilmiş parlamenter sistem olduğunu aktaran Dervişoğlu, şöyle devam etti:

"'Çözüm süreci' dediler, İmralı'ya heyetler gönderdiler, mektuplar okuttular. 'Cumhuriyet parantezini kapatacağız' diyerek, canilerle el sıkışıp, dağ kadrolarına af vaadinde bulundular. Sonuç mu; 6,7,8 Ekim olayları, hendek terörü ve kaybettiğimiz yüzlerce vatan evladı ve hiçbir şey olmamış gibi yine elini yıkayıp çıkan iktidar ve aparatlarıdır. Bugün yine aynı senaryonun devam filmi vizyonda, figüranları ise sahnededir. 'Yeni anayasa' ve 'Teröriste umut hakkı' diyerek Türkiye'yi yeniden bir açılım bataklığının içine sokuyorlar. Bunu da utanmadan, 'Tarihi fırsat' diye anlatıyorlar. Peki ya ÇÖZÜM? Çözüm, hukuktur, yurttaşlıktır, milletin, ortak kaderde birleşmesidir, Cumhuriyet'te buluşmaktır. Reçete, güçlendirilmiş parlamenter sistem tezimizdir." 

Kaynak: DHA