Çakırlar Korusu yeniden faaliyete geçiriliyor Çakırlar Korusu yeniden faaliyete geçiriliyor

Bu kapsamda öğrenciler İzmir'de buluştu. Bakbak, "Öğrencilerimiz mektup arkadaşlığı yaparken çok heyecanlıydı. Güzel bir proje oldu, çocuklarımızın yüzünün gülüyor olması bize yetiyor. Onlarda unutamayacakları bir iz bırakacağız" dedi.

Kahramanmaraş merkezli büyük depremlerin yıkıma yol açtığı Hatay'dan İzmir'in Menderes ilçesindeki Çileme İlkokulu'na tayin olan öğretmen Özlem Bakbak, depremin ardından Hatay Reyhanlı'daki Toki Şehit Abdulkadir Erkan İlkokulu Müdürü ve 17 yıllık arkadaşı Derya Ergin'in öğrencileriyle kendi öğrencileri arasında 'Deniz Yıldızı' projesi kapsamında mektup arkadaşlığı başlattı. Menderes Çileme İlkokulu, Deniz Yıldızı projesi kapsamında mektup arkadaşlığı başlattığı Hatay Reyhanlı'daki depremzede öğrencileri 1-7 Mart Deprem haftası nedeniyle İzmir'de ağırlamaya başladı. 6 Şubat depremini yaşayan 17 veli ve 6 öğretmenle birlikte 22 öğrenci, 18 saatlik yolculuğun ardından mektup arkadaşlarına kavuşmanın mutluluğunu yaşadı. İzmirli ve Hataylı öğrenciler, Menderes Nikah Sarayı'nda düzenlenen hoş geldin etkinliğinde, yazdığı çocuk şarkısını sahnede seslendirmek isteyen ancak 6 Şubat'taki depremde Hatay'da hayatını kaybeden 7'nci sınıf öğrencisi Yağmur Rifaioğlu tarafından bestelenen 'Yağmur'un Şarkısı'nı seslendirdi.

'ÇOCUKLARIMIZIN YÜZÜNÜN GÜLÜYOR OLMASI BİZE YETİYOR'

Depremin ardından ailesiyle birlikte İzmir'de yeni bir hayat kuran, 15 yaşındaki Utku ve 12 yaşındaki Asya Dila'nın annesi ve projenin mimarı Özlem Bakbak, "6 Şubat depreminde Antakya ilçesinde yaşıyordum. Allah kimseye yaşatmasın, zor günler geçirdik. Önce Ankara'ya gittim ardından İzmir'e tayin oldum" dedi.

Reyhanlı'dan gelen misafirlerini 4 gün boyunca İzmir'de ağırlayarak onlara unutulmaz anılar yaşatmak istediklerini kaydeden Özlem Bakbak, Efes-Şirince gezisi, Zübeyde Hanım ve Cumhuriyet Müzesi ziyaretlerinde bulunacaklarını belirterek, "Müdür Derya Hanım Hatay'dan 17 yıllık arkadaşım. Güzel bir proje oldu, çocuklarımızın yüzünün gülüyor olması bize yetiyor. Mektup arkadaşlığı yaparken öğrencilerimiz çok heyecanlıydı. Bahçede, ağacın dibinde, tüm gün sınıfta mektuplarını sallayarak dolaştılar. Buradaki çocuklarımız da onlar kadar mutlu oldu. Onlarda unutamayacakları bir iz bırakacağız. Dün 18 saatin sonunda otobüsten inerken yüzlerindeki gülümseme ve bize doğru koşmaları çok güzeldi."

'BENİM DE ŞİFA BULMAM LAZIMDI'

6 Şubat depremini yaşayan ve 4 yıldır görev yaptığı Hatay Reyhanlı'daki TOKİ Şehit Abdulkadir Erkan İlkokulu'ndan öğrencilerini bazı velilerle birlikte İzmir'e getiren Müdür Derya Ergin de "6 Şubat'ta depremini yaşadığımızda ilçemiz yıkıldığı için başka yerlere taşınmak zorunda kaldık. Orada kendimi işe yaramaz hissediyordum. Ailemi, arkadaşlarımı kaybettim ama Hatay'a tekrar dönmem gerekiyordu. Bana inanmış insanlar vardı. Velilerim, öğrencilerim gözümün içine bakıyordu. Tüm depremzedeler Reyhanlı'ya geldi. Tek sağlam yer orasıydı. Ama bütün öğrenciler depremzedeydi. Tüm yıkılan ilçelerden okulumuza nakil öğrenci geldi. Benim de şifa bulmam lazımdı. Umut olmam lazımdı. Çocukları sosyalleştirmek için turnuvalar, tiyatrolar, eğlenceler düzenledik. Depremi tam olarak unutamasak da biraz geri plana aldık. İçimdeki tohuma ışık olmak için İzmir'e geldim" ifadelerini kullandı.

'BAZEN ŞİFA ÇOK UZAKLARDA OLABİLİYOR'

Öğrencilerinin Hatay'da İzmir'den gelen mektupları büyük bir heyecan ve mutlulukla okuduğunu anlatan Ergin, "Çocuklar mektupları büyük bir mutlulukla açıp okudu. Adını her söylediğim öğrenci o kadar umutla geldi ki bana sarılıp ve bu öğrencilerle tanışmak istiyorlardı. Onların isteği üzerine bu buluşmayı organize ettik. Önce mektuplaştılar. Mektuplaşmanın yetersiz olduğuna onlar kanaat getirdi. Biz de üzerimize düşen görevi yaparak onları buluşturduk. Dün geç saatte geldik. Yolculuğumuz 18 saat sürdü. Bazen şifa çok uzaklarda olabiliyor. Size gelmesini beklememek lazım, bazen siz gideceksiniz. Çok uzak bile olsa" dedi.

'ONLARI BURADA AĞIRLADIĞIMIZ İÇİN MUTLUYUM'

Çileme İlkokulu 4'üncü sınıf öğrencisi İlknur Çakır (10), "Mektup arkadaşıma en sevdiğim oyunu, dersleri, okulumuzun ismini yazdım. Onları burada eğlendireceğiz. O anları unutturmaya çalıştıracağız. Televizyonda depremi izlerken çok korkmuştum, üzülmüştük" dedi.

Öğrencilerden Azra Sarı (10), "Mektubumu yazarken en sevdiğim şeyleri yazdım. Bana gelen mektupta şunlar yazıyordu: 'Merhaba Azra ben Hira. Hatay Reyhanlı'da yaşıyorum. 5 kardeşiz ve ben en küçükleriyim. Derslerim çok iyi. Bir sürü kuzenim var senin de öyle mi? Ben de diğer çocuklar gibi televizyon izlemeyi seviyorum. İzmir'i hiç görmedim ama çok güzel olduğunu duydum. Bana hem kendini hem de İzmir'i anlatır mısın? Cevabını merakla bekliyorum" diye konuştu.

Aras Aytiş (10) ise "Mektup arkadaşlığını duyunca çok sevindim. Deprem olduğunda üzüldüm. Televizyondan yıkık evleri gördüm, ölmüş insanlar vardı. Onları burada ağırladığımız için mutluyum, mektubumda 'Merhaba Aras ben Fatma Reyhanlı'da oturuyorum. Sana İzmir ile ilgili sorularım olacak. İzmir'in hangi yemekleri meşhur? Senin hobilerin nelerdir? Hatay, çok güzel bir şehir. Hatay'da en sevdiğim tatlı künefe' yazısı var" dedi.

Reyhanlı'dan ilk kez İzmir'e gelen Büşra Yayar (10) da şunları söyledi: "Yolculuk çok uzun sürdü biraz midem bulandı. Heyecanlıydım. İzmir'i çok sevdim. Depremde çok korkmuştum. Bizim eve bir şey olmasın diye çok dua ettim ve duam kabul oldu." 

Kaynak: DHA