1 Mayıs İşçi Bayramı'na günler kala hala Nisan Maaşı'nı alayaman işçilerin hesaplarına Mart Ayı borcundan 10 bin tl yatırılması sonrası personel belediye hizmet binasının önünde toplandı ve durumu protesto etti. Öte yadan Kent. A.Ş. işçilerine mart maşının 10 bin lirası yatırılırken, diğer personel ise mart maaşını yarısını aldı. Karşıyaka Belediyesi yaklaşık 5 yıldır benzer durumları yaşıyor.

Seçil Erzan'a istenen hapis 295 yıla yükseldi! Seçil Erzan'a istenen hapis 295 yıla yükseldi!


GEÇİNEMİYORUZ!

Genel İş İzmir 8 Nolu Şube Başkanı Deniz Şahin Gümüştekin tarafından okunan basın metni şu şekilde:

Karşıyaka belediyesi çalışanlarının maaşı, aylardır gününde yatmıyor eksik yatıyor geçmiş dönem ücret alacakları ödenmiyor.

Bilindiği üzere Karşıyaka Belediyesi' nde iki şirketimiz bulunmakta; bunlardan birisi olan Personel Aş çalışanlarının; Mart ayı maaşının geçen hafta %33′ ü Bugün de kalan miktarın %21' i yattı. Yani toplamda % 54 gibi bir rakam yattı. Kent AŞ çalışanlarının ise, Mart ayı maaşından bugün kişi başı 10 bin TL yatırılmıştır.

Ve artık geçinmemiz imkansız hale gelmiştir ve bilinmelidir ki GEÇİNEMİYORUZ

Bugüne kadar Karşıyaka Belediyesinin önünde toplansak da, basın yoluyla demeç versek de, üretimden gelen gücümüzü kullanarak iş bıraksak da, 20 gün boyunca belediyenin önünde sabah öğlen akşam etkinlik yapsak da maaşlarımızın ödemesi düzene girmiyor, eksik yatıyor zamanında yatmıyor. İşçinin sesini, çaresizliğini, evine ekmek götüremeyişini, ev sahibine "kirayı ödeyemiyorum maaşım yarım yattı" derken ki mahcubiyetini, eşiyle artık kavga etmemek için eve geç gidişini, kredi kartı borcunu ödeyemediği için bankaların haciz koyduğunu, bankadan borç alamadığı için tefeciden borç aldığını, onu da ödeyemeyecek duruma geldiğinde ölüm korkusu yaşadığını, intiharın eşiğine geldiğinde "ölürsem çocuğuma kim bakar" diyen yardım çığlığını, yapacak bir şey kalmadığı için yaşadığı çaresizliği, görün artık. Duymuyorsunuz, duyun artık. Evet para yok, biz anlamak istiyoruz, ancak evde çocuk, eş, mahalledeki bakkal, ev sahibi, banka, tefeci anlamıyor, anlatamıyoruz. Bizim için aldığımız maaşlar çok büyük hayati öneme sahip. Bu enflasyonda, bu yoklukta aldığımız her bir kuruş, bizim için hayati önem taşır, her bir kuruş bizim alnımızın teridir, çocuğumuzun ekmeğidir. Alacaklarımızın hepsi, bizim, hayatımızı idame ettirdiğimiz ücretlerimizdir. Biz bu maaşlarla bir ay boyunca geçinmeye çalışıyoruz, alamadığımız için artık GEÇİNEMİYORUZ...

Peki biz çalışanlar sizden ne istiyoruz: Maaşlarımızın ve ücret alacaklarımızın, zamanında ve düzenli olarak ödenmesini istiyoruz! Maaşlarımızın, parça parça değil, tek seferde ödenmesini istiyoruz! Biz işçiler olarak bugüne kadar sorumlu bir davranış gösterdik, bundan sonra da bu sorumlu davranışı sizden talep ediyoruz. Bir tek derdimiz var derdimiz işçinin, emekçinin, çalışanın ekmeğidir. İşçilerin maaşları ve diğer alacak ücretleri bir an önce ödenmeli, işçi huzurla işinin başında olmalı ve bundan sonraki süreç, birlikte yürütülmelidir. Aksi halde eylem ve etkinliklerimiz devam edecektir.

Kaynak: HABER MERKEZİ