Türkiye, 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinin açtığı derin yaraları sarmaya çalışırken, ülkenin dört bir yanından gelen sarsıntı haberleri endişeleri canlı tutuyor. Son olarak Balıkesir Sındırgı'da yaşanan deprem fırtınası ve Güney Kıbrıs açıklarındaki sarsıntı, gözleri bir kez daha uzmanların yapacağı değerlendirmelere çevirdi. Bu atmosferde, Türkiye'nin önde gelen deprem uzmanlarından Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla adeta kırmızı alarm verdi. Ercan, zemin yapısı nedeniyle yüksek risk taşıdığını belirttiği onlarca il ve ilçe için vatandaşlara "can güvenliğiniz için buralarda oturmayın" mesajı verdi.
İzmir için kırmızı alarm: İşte o ilçeler
Prof. Dr. Ercan'ın yayınladığı listede, 30 Ekim 2020 depreminde büyük acılar yaşayan İzmir için özel ve uzun bir parantez açması dikkat çekti. Kentin en yoğun nüfuslu ve değerli bölgelerinden bazılarının altını çizen Ercan, özellikle alüvyon zemin üzerine kurulu alanlara işaret etti. Ercan'ın "konut almayın, kiralamayın" uyarısı yaptığı İzmir ilçeleri ve semtleri arasında Tire, Ödemiş, Torbalı, Kemalpaşa'nın yanı sıra, kent merkezindeki Bayraklı, Bornova ovası, Menemen Ovası, İnciraltı, Bostanlı, Alaybey, Mavişehir ve Çiğli gibi bölgeler de yer aldı. Bu uyarı, söz konusu bölgelerde yaşayan yüz binlerce İzmirli için büyük bir endişe kaynağı oldu. Ercan'ın listesi, olası bir depremde zemin faktörünün ne denli yıkıcı olabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi.
Tehlikenin adı: Gevşek zemin ve rezonans
Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, uyarısının bilimsel gerekçesini de net bir dille açıkladı. Sorunun temelinde, yapıların inşa edildiği zeminin niteliği yatıyor. Ercan, "Sulak, gevşek, birinci verimli tarım alanlarına dikilmiş olan çok katlı dikintiler" olarak tanımladığı bu bölgelerin, bir deprem anında sarsıntıyı normalden üç ila beş kat daha fazla büyüterek felaketin boyutunu artıracağını vurguladı. Bu tür zeminlerdeki yüksek katlı binaların, deprem dalgalarıyla aynı frekansta sallanarak "rezonansa gireceğini" ve bu aşırı çalkalanmaya dayanamayarak göçme tehlikesiyle karşı karşıya kalacağını belirtti. Bu nedenle vatandaşlara, ilgilendikleri bir konut olması durumunda mutlaka "Yer-Yapı Güvenlik Belgesi" istemeleri, belgenin olumsuz olması durumunda ise o konuttan kesinlikle vazgeçmeleri çağrısında bulundu. Ercan, "Yaşamak için sağlam yerde, sağlam yapı" ilkesinin altını çizdi.
Uyarı listesi sadece İzmir ile sınırlı değil
Prof. Dr. Ercan'ın korkutan listesi, sadece İzmir'i değil, Türkiye'nin dört bir yanındaki birçok şehri kapsıyor. Özellikle İstanbul için de kritik uyarılarda bulunan Ercan, Ataköy, Yeşilköy, Florya, Avcılar, Büyükçekmece, Beylikdüzü, Esenyurt, Küçükçekmece, Zeytinburnu ve Tuzla'nın sahil kesimleri gibi bölgelere dikkat çekti. Listenin devamında Balıkesir, Manisa, Aydın, Afyonkarahisar, İzmit, Kocaeli-Gölcük, Adapazarı, Düzce, Bolu, Bursa, Yalova, Tekirdağ, Adana-Çukurova, Mersin, Erzincan, Tokat, Amasya ve Muğla-Fethiye gibi deprem riski yüksek olduğu bilinen birçok il ve ilçe yer alıyor. Bu geniş liste, Türkiye'de yapı stokunun ne kadar büyük bir kısmının riskli zeminler üzerinde bulunduğunu bir kez daha ortaya koydu.
Peki Türkiye'nin güvenli yerleri neresi?
Prof. Dr. Ercan'ın endişe verici listesinin ardından bir sosyal medya kullanıcısının "Hocam zahmet etmişsiniz, yaşayabileceğimiz bölgeleri yazsaydınız keşke" sorusu üzerine, uzman isim Türkiye'nin jeolojik olarak daha güvenli kabul ettiği bölgeleri de sıraladı. Ercan'a göre, Artvin'den Kırklareli'ne kadar uzanan Karadeniz kıyı şeridi, deprem açısından Türkiye'nin en güvenli alanlarından biri. Bununla birlikte, tüm Güneydoğu Anadolu ve Konya-Karaman gibi illeri kapsayan Orta Anadolu'nun büyük bir bölümü ile Trakya ve başkent Ankara da Ercan'ın "güvenli" olarak nitelendirdiği yerler arasında bulunuyor. Ercan, bu ayrımı yaparken önemli bir detayı da hatırlattı: "Şunu bilin ki yer kırığı yıkmaz, deprem odağından çıkan sarsıntının yapı ile rezonansa gelmesi yıkar."




