İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde, İZFAŞ ve TACT Fuarcılık iş birliğiyle düzenlenen İZKİTAP – 6. İzmir Kitap Fuarı, bu yıl da edebiyat ve sanat dünyasının önemli isimlerini İzmirlilerle buluşturdu.
Türkçe rock müziğin usta ismi Demir Demirkan, Uzun Havuz Etkinlik Sahnesi’nde gerçekleştirdiği söyleşide hayranlarıyla bir araya geldi.
Sanatçı, ilk kitabı “Zamanda Saklı”nın ortaya çıkış sürecini ve yazarlık deneyimini samimi bir dille anlattı. Uzun yıllardır roman yazma hayali kurduğunu belirten Demirkan, bu hayalini sonunda gerçeğe dönüştürdüğünü söyledi:
“Uzun süredir kısa hikâyeler yazıyordum ama bir türlü cesaret edememiştim. Geçen yaz artık içimde dayanılmaz bir istek olduğunu hissettim. Bir romana başlamak çok korkutucuydu; bitiremezsen yenilgi gibi hissediyorsun. Ben yenilgileri sevmem. ‘Zaferlerim’ şarkısını da o yüzden yazdım.”
“Roman kendi kendine yazılmaya başladı”
Demirkan, yazma sürecinin kendisi için nasıl bir dönüşüme yol açtığını da anlattı.
Romanın ilerleyen bölümlerinde karakterlerin kendi yollarını bulduğunu söyleyen sanatçı, yazmanın bir tür bağımlılığa dönüştüğünü ifade etti:
“Karakterleri oluşturduktan sonra onların kendi kararlarını verdiğini gördüm. Hikâye bir noktadan sonra benim değil, onların olmaya başladı. Romanı yazarken adeta ben de o dünyanın bir parçası haline geldim. Kitabı okuyunca fark edeceksiniz; o dünya kitabı kapattıktan sonra da zihninizde kalıyor.”
“Edebiyat özgürlük alanım oldu”
Üniversitede İngiliz edebiyatı okuduğunu hatırlatan Demirkan, müzik kadar edebiyatın da hayatında önemli bir yer tuttuğunu vurguladı:
“Edebiyatla her zaman iç içeydim. Roman yazmak benim için yeni bir özgürlük alanı oldu. Çünkü müzikte üç dakika içinde duyguyu anlatmak zorundasın ama romanda düşünceyi derinleştirme şansın var. ‘Zamanda Saklı’, bir anlamda kendi iç dünyama açılan bir yolculuk oldu.”
Eurovision’un perde arkası: “Biz seviyorsak, onlar da sever”
Söyleşide hayranlarının sorularını da yanıtlayan Demir Demirkan, Türkiye’ye Eurovision birinciliğini getiren “Everyway That I Can” şarkısının ortaya çıkış hikayesini ilk kez ayrıntılı biçimde anlattı.
“O dönemde bir şarkı yazmam istenmişti. İlk olarak ‘The One’ adlı duygusal bir şarkı yazdım. Fakat ‘Biraz daha tempolu, içinde Türkiye’ye özgü bir tını olsun’ dediler. Ben de ‘Çiftetelli çalalım, bunun üstüne söz yazarız’ dedim. ‘Biz seviyorsak, onlar da sever’ diye düşündüm. Böylece Everyway That I Can ortaya çıktı.”
Demirkan, şarkının çok sesli vokal yapısının dönemin popüler R&B gruplarından Destiny’s Child’dan esinlendiğini belirterek, “Üç sesli vokalleri denedik ve şarkı o şekilde şekillendi. The One albüme girdi ama Eurovision’a Everyway That I Can seçildi,” dedi.
“Zaferlerim” ve “The One”: Aynı hikayenin iki yüzü
Sanatçı, Everyway That I Can’den sonra gelen şarkılarının birbirini tamamladığını ifade etti:
“The One, bir kadının gözünden bir gecenin sabahını anlatıyordu. Ben de o hikayeyi erkek tarafından yazmak istedim ve Zaferlerim ortaya çıktı. Aslında bu iki şarkı, aynı hikâyeyi farklı bakış açılarından anlatıyor. Arka arkaya dinlerseniz, bir bütün oluşturduklarını fark edeceksiniz.”
“Yazmak da, müzik yapmak kadar cesaret istiyor”
Demirkan, yazarlığın tıpkı müzik gibi cesaret gerektiren bir alan olduğunu söyledi.
“Bir roman yazmak, bir albüm çıkarmaktan bile daha kişisel bir deneyim,” diyen sanatçı, genç dinleyicilerine ve okurlarına şu mesajı verdi:
“Yaratıcılığın en güzel yanı hata yapabilme özgürlüğüdür. Mükemmel olmayı değil, kendin olmayı seç. Çünkü içten gelen her şey bir gün birine dokunur.”
İzmirli hayranlardan yoğun ilgi
İZKİTAP – 6. İzmir Kitap Fuarı kapsamında gerçekleştirilen söyleşi büyük ilgi gördü.
Demir Demirkan, program sonunda kitaplarını imzalayarak okurlarıyla birebir sohbet etti. Katılımcılar, hem müzik hem edebiyat alanında üretkenliğini sürdüren sanatçının “Zamanda Saklı” romanını kısa sürede okuma listelerine ekledi.
