DEM Partisi Grup Başkanvekili Sezai Temelli, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konulara dair önemli açıklamalarda bulundu. Temelli, özellikle Kürt sorununa vurgu yaparak, Türkiye'nin en büyük sorununun Kürt sorunu olduğunu belirtti.
Kürt Sorunu ve Demokratik Çözüm Yolunda Adımlar
Temelli, şu sözlerle devam etti: "Kürt sorunu, diğer bütün sorunları derinleştiren, besleyen, büyüten bir güce sahiptir. Türkiye'nin sorunlarına çözüm arayışına girişeceksek, Kürt sorununun çözümüyle başlamalıyız. Sakine Cansız'ın öldürüldüğü yere dönerek, bu meseleyi daha anlamlı bir hale getirebiliriz. Sorunun demokratik çözümü için gelişmeler yaşandığı bir tarih olan Sakine Cansız'ın öldürüldüğü döneme odaklanmalıyız. Ancak, sorunu çözmek istemeyenler bu suikastı gerçekleştirdi. Kürt sorunun çözümünü mümkün kılacak olan ise Abdullah Öcalan'dır."
Ekonomik Gelişmeler ve Yerel Seçimlere Dair Değerlendirmeler
Sezai Temelli, ekonomi gündemine de değinerek şunları söyledi: "Yerel seçimlere doğru ilerlerken, seçim ekonomisi adına sadece üç beş belediye kazanmak uğruna, bu sefaleti daha da derinleştirmeye devam ediyorlar. Fiyat artışları, dolaylı vergiler, KDV ve ÖTV ile halkın üzerine ek maliyet yüklemeye devam edecekler. Bu ekonomik zulüm daha da artacak. Mart'tan sonra ise tufan bizi bekliyor, bunu sık sık açıklamalarında dile getiriyorlar."
Murat Kurum ve İmar Affı Tartışmaları
Temelli, yerel seçimlere dair yapılan açıklamalarda özellikle AKP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Murat Kurum'u değerlendirdi: "Yerel seçimler, Türkiye için önemli bir dönemeç olarak karşımıza çıkıyor. Adaylar açıklandığında, bu adaylara dikkatlice baktığımızda kentsel haklar mı, kentsel rantlar mı peşinde oldukları net bir şekilde ortaya çıkıyor. Proje adaylar, aslında kentsel rantların peşinde koştuklarını gösteriyorlar ve iktidarın bu rant düşkünlüğünün devam ettiğini açıkça görüyoruz. İBB başkan adayları arasında yer alan, daha önce imar affıyla anılan, ancak hiçbir projesi hayata geçmeyen bir ismi açıklamak, aslında kentsel haklarla alakası olmayan bir anlayışın kentsel rantlar peşinde koşacağını bir kez daha gösteriyor. Biz DEM Parti olarak, kentsel haklar mücadelesine devam edeceğiz ve kayyumları bir daha geri dönmemek üzere göndereceğiz."
