HABER/ Didar DEMİRCİ- Babala TV'de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na, "Kemalizm’e ırkçılıktır diyen, FETÖ’nün yayın organında Taraf Gazetesinde çalışan Yüksel Taşkın’ın İzmir birinci sıradan vekil adayı olmasına sizin onayınız var mıydı, listeleri siz mi hazırladınız?" sorusuna CHP İzmir Milletvekili seçilen Yüksel Taşkın, mazbatasını alırken cevap verdi. 

CHP İzmir Milletvekili Yüksel Taşkın, "Bir insana aynı şeyler yüzlerce defa söyletilmez. O yüzden biraz ayıklayın. Genel Başkan zaten orada anlattı. Bence artık bu konudan çıkalım. ben sokakta hiç böyle bir şey görmüyorum. O sosyal medyanın kendi dünyası. Seçim rekabeti eksenli biz bunları defalarca anlattık. Bunun köpürtülmesi karşı tarafın montajcılığın ötesine geçememesiyle alakalı. Montajcılık yapıyorlar. Biz montajcılık yerine sahicilikle uğraşıyoruz. Seçimle ilgili çalışıyoruz" sözlerini kaydetti.

Kılıçdaroğlu'nun Babala TV'de Yüksel Taşkın cevabı

Yüksel Taşkın hakkındaki soruya ise Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Babala TV'de şu şekilde yanıtladı:

“Keşke Yüksel Taşkın’ı görebilseydiniz veya karşılıklı konuşabilseydiniz. Yüksel Taşkın, asla Kemalizm’i bir ırkçılık olarak tanımlamamıştır, tanımlamaz da zaten. Mümkün değil. Zaten olsa bizde yer almaz. CHP’yi kuran Gazi Mustafa Kemal. Burası CHP. Sıradan bir parti değil burası. Burası dünyanın en köklü partilerinden birisidir. Bizim partimize gelecek, partimizin yönetim kurulunda görev alacak. Ondan sonra kalkacak Kemalizm, ırkçılıktır diyecek. Bağlamından koparılarak bunlar zaman zaman yayılır. Sosyal medya söylenir. Açın telefonu Yüksel Taşkın’a, ‘sen bunu niye yazdın’ diye sorun. Bunların hiç birisinden Yüksel Taşkın’ın kaçınacağı yok."

Uzlaşı kültürü doğar

TBMM'deki Milletvekili sandalye dağılımı hakkında da açıklamalarda bulunan Taşkın, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank'ın sözlerini de eleştirdi. Taşkın, "Cumhurbaşkanı Kemal Kılıçdaroğlu seçilirse tam bir denge ve denetleme durumu olur. Eski Bakan Varank çarpıttı onu. Cumhurbaşkanı hem bütçeyi belirliyor. Bütçesi meclis tarafından reddedildiğinde ufak revizyonlarla tekrar getirebiliyor. Artı bakanlıkların bütçeleri belirleniyor, kilit bürokrasi belirleniyor. Üstüne üstlük yürütme erki, atamalar Cumhurbaşkanı üzerinden oluyor. Biz aslında meclis tarafından denetlenen bir sistem istiyorduk. Bizim adayımız seçilirse tam bir denge ve denetleme durumu olur. Çalışamayacağı doğru değildir. Tam tersi sistem çok daha iyi işler. Bizim idealimiz o sistemden çıkmak ama bu haliyle iki tarafta kuvvetli olacağı için bir uzlaşma kültürü doğar. Yürütme tamamen cumhurbaşkanı üzerinden gittiği için çalışmasında hiçbir problem olmaz. Türkiye Cumhuriyeti bu sistemle yönetilirse fakirleşir, özgürlüklerini yitirir. O nedenle bizim bunu savunmamız pratikte işimize gelmese bile ülke yararına göre bunu savunmaya devam edeceğiz" açıklamalarını kaydetti.