Fevzi Efe Sekitmez/CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Deniz Yücel, partisinin İzmir İl Başkanlığı’nda düzenlediği basın toplantısında gündeme dair çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Deniz Yücel: “Gündoğdu’da özgürlük diye haykıracağız!”

CHP Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yücel, İzmir'de yaptığı açıklamada İmamoğlu’na yönelik soruşturmalar ve cemaat iddialarına sert tepki gösterdi: “Efendim cemaatlerle uluslararası istihbarat örgütleriyle bağı olan birisini arıyorlar, dönüp önce aynaya bakacaklar.”  

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yücel, İzmir İl Başkanlığı’nda yaptığı basın açıklamasında, partisinin MYK gündemine ve son siyasi gelişmelere dair değerlendirmelerde bulundu. Yücel, “Gençlerin laik ve bilimsel eğitime erişimi için mücadele eden Türkan Saylan’ı saygı ve minnetle anıyorum” diyerek konuşmasına başladı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel başkanlığında süren MYK toplantısına ilişkin bilgi veren Yücel, yarın İzmir Gündoğdu Meydanı’nda düzenlenecek mitinge dikkat çekti.

İZMİR MİTİNGİNİN ALTINI ÇİZDİ!

19 Mayıs Pazartesi günü gerçekleştirilecek mitinge dikkat çeken Deniz Yücel, “Bahçeli’nin Öcalan’a teşekkür ettiği bu günlerde, İmamoğlu’na terörist muamelesi yapılmaktadır. Hukuk olmadan, adalet olmadan ne demokrasi olur ne de toplumsal barış. Erdoğan, kayyum uygulamalarının yeniden istisna olacağını düşünüyormuş. Bu, uygulamanın rutine dönüştüğünü itiraf etmektir. Kayyum birilerinin isteğiyle rutinleşip, birilerinin isteğiyle istisna olacak bir şey değildir. Artık her kelimeleri, her ifadeleri bir hukuk katli ve milli iradenin görmezden gelinmesidir. Yarın Gündoğdu Meydanı’nda açan çiçekleri Atamızın ruhuna göndereceğiz. İzmir’in bitmeyen neşesini bayram coşkusuna ekleyelim. Romanlar neşesini, efeler dansını, Mardin havasıyla coşalım. Biz yarın sadece bir miting değil, aynı zamanda eylem yapacağız. Bütün siyasi tutuklular için özgürlük diye haykıracağız. Atatürk’ün gençleri olduğumuzu haykıracağız” diye konuştu.

“SEN NEYMİŞSİN BE ABİ!”

Ekrem İmamoğlu’na yönelik süren soruşturmalar hakkında konuşan Yücel İstanbul Başsavcısı Akın Gürlek’e yüklendi. Yücel, "Asılsız tutuklamalar ve iddialar, gizli tanık ifadeleri... Geçtiğimiz sene İstanbul’a bir başsavcı atandı. CHP’li belediyelerden ne hikmetse suç fışkırmaya başladı. En son İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne gelen bu soruşturmalar; Ekrem Başkan’ın avukatına, Ekrem Başkan’ın avukatının avukatına, eşi Dilek İmamoğlu’nun abisine gözaltılar ve tutuklamalar yapıldı. İnsanın aklına ister istemez şu soru geliyor: Akın Gürlek atanmadan önce koskoca İstanbul’da savcı yok muydu, hâkim yok muydu? O başsavcı atanmadan önce görev yapılmıyor muydu? Hani bir söz var ya: 'Sen neymişsin be abi!' Senden önce kimse yok muydu? Onların yıllardır yapamadıklarını bu savcı yaptı, sen geldin her şeyi ortaya çıkardın maşallah. Bu yaşanılanlar milletin gözünde meşru değildir. Ekrem İmamoğlu’nun siyasi sebeplerle tutuklandığını sokaktaki çocuklar bile bilmektedir. Diploma soruşturmasıyla başlayan ve tutuklamaya giden süreç, İmamoğlu ile adil bir şekilde mücadele edemeyen bir aklın ürünüdür. Bugüne kadar Tayyip Erdoğan’a rakip olanların hepsi içeride. Bu mudur demokrasi, bu mudur millet iradesi?” dedi.

SAVUNMA SUÇ SAYILDI!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslenen Deniz Yücel, "Buradan Sayın Erdoğan’a ve AKP’lilere sesleniyorum. Gelin demokrasi üzerindeki bu belirsizliği kaldıralım. İnsanlar hakkındaki yargılamalar bitmeden uyduruk delillerle yargısız infaz yapmayın. Sırf siyasi hırslarınız için insan hayatını çalmayın. Millet iradesini gasp etmeyin. Türkiye’nin içerisinde bulunduğu hukuksuz duruma karşı her kesimden sesler artıyor. Şüphesiz bu sesin öncüsü gençlerdir” ifadelerini kullandı.

“GENÇLER AYDINLIĞIN KAPISINI ARALADI”

19 Mart’ta İstanbul Üniversitesi’nde üniversite öğrencilerin polis barikatlarını geçmesiyle hararetlenen eylemlere değinen Yücel, "Dertlerini yaratıcı anlatan, barikatlar ve engellerle karşı çıkan bu hukuksuzluk sürecinde destan yazmaya devam ediyorlar. Sorgulamayan, biat eden bir gençlik olması için AKP çalışıyor. 18 Mart’ta Ekrem İmamoğlu’nun da içinde bulunduğu 28 kişinin diplomasının iptali gençler açısından bardağı taşıran son damla olmuştur. Değil konuşmak, düşünmenin bile suç olduğu bu günlerde gençler barikatları yıkarak aydınlık bir geleceğin kapısını araladılar. Bugün Ekrem İmamoğlu’nun yıllar önce aldığı bir diplomayı iptal edenlerin, yarın başka birisinin de edebileceğini; istediği kişinin bankadaki parasına el koyabileceğini herkes somut olarak, net bir şekilde gördü. Aslında AKP, İmamoğlu’nun diplomasını iptal ederek iktidarını sarsanları risk olarak gördüğünü ve bu riski bertaraf etmek için her şeyi yapabileceğini gösterdi. İktidarın Ekrem İmamoğlu korkusuna, gençlik korkusu da eklendi. Yüzlerce öğrenci gözaltına alındı ve bir kısmı tutuklanarak cezaevine gönderildi. Tüm hukuksuzluklara rağmen gençler ses çıkarmaktan vazgeçmediler. Türkiye’nin en saygın üniversitelerini hedef alan Erdoğan, önce akademiyi boşalttı, sonra liyakati hiçe saydı ve içini boşalttı. Boğaziçi Üniversitesi yasaklar ve engellemelerle anılır oldu” diye konuştu.

 “BOĞAZİÇİ YOBAZLARIN GELDİĞİ YER OLDU”

Boğaziçi Üniversitesi’nde eylemler sonrası gözaltına alınan öğrencilere değinen Yücel, "Boğaziçi Üniversitesi AKP’nin kayyum rektörü eşliğinde çocuk istismarını savunan yobaz insanların geldiği bir yer oldu. Buna karşı çıkanlar ise gözaltına alındı. 6 yaşındaki çocukla evlenmeyi meşru bir fiil olarak gören birisini üniversiteye getirmek, laik cumhuriyete meydan okumaktır. Bu meydan okumaya geçit vermeyen gençler, bu ülkenin aydınlık yüzüdür. Bu ülkedeki gençleri bu şekilde yıldıracağınızı mı zannediyorsunuz? Hepsinin yanındayız. Anayasal haklarını kullandıkları halde gözaltına alınan ve tutuklananların arasından, 36 günün sonunda artık özgür olan isimler de var. Direnişin olumlu sonuçları da var. Bütün gençlerimiz cezaevinden çıkıncaya kadar yanlarında durmaya ve durmadan çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

Özel: Gençlerin hayalini yurtdışında kurması asıl beka sorunudur Özel: Gençlerin hayalini yurtdışında kurması asıl beka sorunudur

“CEMAAT ARAYAN AYNAYA BAKSIN”

Ekrem İmamoğlu soruşturmalarında, cemaat ve istihbarat örgütü detayları sorulan Deniz Yücel şunları söyledi;

"Ekrem Başkan hakkında açılan onlarca dava yetmemiş ki geçen hafta Sayın İmamoğlu hakkında bir soruşturma daha başlatıldı. 16 milyonun belediye başkanı ve cumhurbaşkanı adayımıza bu sefer de savunmasından dolayı soruşturma başlattı. Kamu görevlisine hakaretmiş. Siz İmamoğlu’na ithamlarda bulunup terör örgütüne yardım ve destekle suçlayacaksınız, İmamoğlu’nu değme filmlere taş çıkartacak bir kumpasın içine çekeceksiniz, o size karşı sessiz olacak öyle mi? O kendini savunmayacak öyle mi? Kim, nerede, nasıl kendini savunacak onu da söyleyin, tam olsun. Hiç kimse Sayın İmamoğlu’nun memleket sevgisini sorgulama ve engelleme hakkına sahip değildir. Türkiye Cumhuriyeti anayasamıza göre bir hukuk devletidir. Kişinin kendisini savunurken bile hukuktan sapacak kadar hukuktan kopan iktidar aklıyla hareket edenler bu sürecin sonucudur. Hukukun üstünlüğünden ayrılıp üstünlerin hukukuna yanaştıkları kesindir. Kişilerin savunmaları üzerinden onlara soruşturma başlatanlar aslında kararı önceden vermiş olanlardır. Algı operasyonlarıyla rakiplerini yok etmeye çalışanlar, ancak ve ancak millet iradesinden korkanların yapacağı bir iştir. Efendim cemaatlerle, uluslararası istihbarat örgütleriyle bağı olan birisini arıyorlar; dönüp önce aynaya baksınlar. 2023 Ekim ayından bu yana bir süreç yürütülmeye çalışılıyor. Terörsüz Türkiye, bu ülkede yaşayan her yurttaşımızın ortak temennisidir. CHP olarak bu süreci destekleyeceğimizi ama üç ana çizgimiz olduğunu söyledik: Şeffaflık, çözüm yerinin TBMM olması ve şehit aileleri ile gazilerimizin incinmeyeceği bir çizgide kalınması. Daha bir yıl önce DEM Parti’yi şeytanlaştıran bir iktidarın bu kadar kısa sürede tutum değiştirmesi, bu sürecin samimi olmadığı konusunda derin bir kuşku uyandırmaktadır. Yaklaşan seçimler öncesi bir dopinge ihtiyaç duydukları açıktır. Kayyum uygulamaları sürerken, üç kere seçilmiş İBB Başkanı içeride tutulurken, bir ‘terörsüz Türkiye’ süreci başlatılması inandırıcılıktan uzaktır."

Muhabir: Fevzi Efe Sekitmez