9 EYLÜL-  CHP İzmir Milletvekili ve TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Üyesi Rıfat Nalbantoğlu, Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) nezdinde açılan davalar açısından birinci sırada olmasının Türkiye için uygun olmadığını belirtti. Nalbantoğlu, özellikle son yıllarda insan hakları ihlalleri ve Avrupa Komisyonu'nun sert eleştirilerine maruz kaldığımızı söyledi.

Nalbantoğlu, Türkiye'nin 1953'te kabul ettiği Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamında bireysel başvuru hakkını 1987'de, zorunlu yargı yetkisini ise 1990'da kabul ettiğini hatırlattı. Ancak bireysel başvuru hakkının tanınması sonucunda Türkiye'nin sık sık eleştirilere maruz kaldığını ve çeşitli yaptırımlarla karşı karşıya geldiğini ifade etti. Nalbantoğlu, 2022 yılında Türkiye'nin 20,100 başvuru ile birinci sırada olduğunu ve bu durumun son 20 yılda Rusya ile birlikte sürekli olarak ilk iki sırayı paylaşan bir gerçeği yansıttığını belirtti.

AİHM'ye yapılan başvurularda "düşünce ve ifade özgürlüğü ihlali", "adli yargılanma hak ihlali", "örgütlenme özgürlüğü hak ihlali" ve "kötü muamele" konularının önemli bir yer tuttuğunu kaydeden Nalbantoğlu, bu başvuruların sonucunda Türkiye'nin milyonlarca lira tazminat ödemek zorunda kaldığını ifade etti.

Ayrıca, Nalbantoğlu, AİHM kararlarının ulusal alandaki siyasi ve hukuki tartışmaların da bir parçası haline geldiğini ve özellikle Osman Kavala ile ilgili AİHM kararının uygulanmadığı tartışmalarının Avrupa Konseyi'nden Türkiye'nin ihracına kadar gidebileceğini belirtti. Nalbantoğlu, bu nedenle Türkiye'nin AİHM'ne yapılan başvuruların neden olduğu sorunlarla yüzleşmesi gerektiğini söyledi.

Özgür Özel, Müsavat Dervişoğlu’nu Telefonla Kutladı Özgür Özel, Müsavat Dervişoğlu’nu Telefonla Kutladı

CHP İzmir Milletvekili Rıfat Nalbantoğlu, bu sorunun yalnızca yargıyla sınırlı olmadığını ve temel hak ve özgürlükler açısından bir demokrasi sorunu haline geldiğini ifade etti. Nalbantoğlu, konuyu TBMM gündemine taşıdığını ve hem araştırma hem de soru önergesi hazırladığını belirtti.

Kaynak: HABER MERKEZİ